Hapları satış fiyatının çok altına alıyorsun ve satıcılara tanesini 6 pounddan kakalıyorsun. | Open Subtitles | تقوم بشراء الحبوب بجزء من سعر البيع وتبيعهم للتجار بقيمة 6 جنيه للواحدة |
New York Times'ın fiyatının bir dolar olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدركين ان سعر جريدة نيويورك هو 1 دولار ؟ |
Yumurta fiyatının yükseldiğini duymuştum, ama bu biraz fazla değil mi? | Open Subtitles | لقد سمعت أن ثمن البيض قد ارتفع مؤخراً ولكن أليس هذا سعر عالى جداً ؟ |
Haydi. Paketi sadece beş dolara, sokak fiyatının altında. | Open Subtitles | هيا، الحقيبة بـ5 دولارات فقط بسعر الشارع |
Domuz etinin fiyatının neden düşeceğini düşündüğünü anlat bana. | Open Subtitles | أخبرني لم تعتقد أن أسعار لحوم بطون الخنازير ستستمر في الإنخفاض |
Onlar bir menkul kıymetin pazar değerini fiyatının oynaklığını veya bir yatırım olarak uygunluğunu göstermez. | Open Subtitles | أنهم لا يمثلون القيمة السوقية للمستندات و لا مصداقية أسعارها و مناسبتها للاستثمار |
Bazı müşterilerimiz gelecekte altının fiyatının artacağı tahminini yaparlar. | Open Subtitles | الآن بعض عملاؤنا يخمنون أن سعر الذهب سيرتفع في المستقبل |
Sizce pamuk fiyatının artma ihtimali var mı? | Open Subtitles | هل تعتقد بأن هناك أية فرصة لإرتفاع سعر القطن؟ |
Ölüm cezası veya neo-feminizmle ilgili filmlerinden birinin bilet fiyatının da altına... | Open Subtitles | بأقل من سعر تذكرة لأحد أفلامي حول المساواة بين الجنسين أو حكم الإعدام |
Gerçek bir aktörün fiyatının yüksek olduğunu ve sahte bir aktörün maliyetinin düşük olduğunu gören biri. | Open Subtitles | شخص يستطيع ان يري ذلك مع ارتفاع ثمن الممثل الحقيقي وانخفاض سعر المزيف |
Satış fiyatının %25'i, ... emekliliğe kadar yıllık ücret, ... artı kardan pay? | Open Subtitles | 25 بالمئة من سعر البيع، راتب سنوي حتى التقاعد، بالإضافة للأرباح؟ |
Patates kızartmasının fiyatının salatanın iki misli, pidenin fiyatının da sosisle aynı olduğunu varsayarsak... | Open Subtitles | إذا علمت أن سعر البطاطس المقلية هو ضعف سعر السلطات وسعر الخبز البلدي هو نفس سعر السجق |
Ama benzin fiyatının tavan yapmasıyla beraber yağlı kumlar da uğraşmaya değer hale geldi. | Open Subtitles | لكن مع ارتفاع سعر النفط بشكل كبير فالرمال الزيتية جديرة بالعمل عليها |
Altın fiyatının tavan yaptığı 70'li yılları hatırlıyorum. | Open Subtitles | اتذكر في السبعينات عندما إرتفعَ سعر الذهب |
Her malın fiyatının yüksek oranda indirildiğini duyuracağız. | Open Subtitles | سنعلن أن سعر كل شيء قد انخفض الى حد كبير |
Sen de benim için satış fiyatının ne olacağını tekrardan araştırsan? | Open Subtitles | هل تعتقد ثم هل يمكن حفر سعر البيع بالنسبة لي؟ |
Evin fiyatının tekrar düştüğünü gördüm. | Open Subtitles | لقد لاحظت ان سعر المنزل قد انخفض مرة اخرى |
Yine de Eleanor Bloom'dan piyasa fiyatının epey üstüne satın almak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | حسنا، هل لا تزال لديها لشراء إعادته من إلينور بلوم، أنا واثق من أعلى بكثير من سعر السوق. |
Bir şeyin fiyatının karşılanabilir düzeyde olması için tek kalıptan çıkması gerektiği fikrine karşı meydan okuyorlar. | TED | إنها تتحدى فكرة أنه إذا أردت شيئاً أن يكون بسعر متناول يجب أن يكون حجم-واحد-يناسب-الجميع. |
Şirketi piyasa fiyatının %20 üstüne satın alır mısın? | Open Subtitles | هلا أخذت الشركة بسعر ْ20% أعلى من السوق؟ |
Tek umursadıkları şey, markalama ve hisse fiyatının artması. | Open Subtitles | جلَّ من يهتمّون به هو علامتُهم التجاريّه و أسعار الأسهم. |
En son Gıda Fiyatları Endeksi uluslararası marketlerdeki birçok gıda ürünlerinin fiyatının son altı ay içerisinde, uçuşa geçen fiyatlarla göstererek iki katına çıktığını belirtiyor. | Open Subtitles | "مؤشر أسعار الأطعمة في الآونة الأخيرة يُشير إلى أن العديد من السلع الغذائية في الأسواق العالمية... تضاعفت أسعارها في الأشهر الستة الأخيرة ..." "انعكاس ذلك على الأسعار، جعلها تتزايد" |