En azından bana ihtiyacın olduğunda fiziksel bir reaksiyon vermiyorum. | Open Subtitles | حســنا، في الأخير لست الوحيد مع حركة جسدية تحتاجين إلي |
Ve bu neden alet kullanımında, başlangıçta, binlerce yıl boyunca, herşey benliğin fiziksel bir modifikasyonu olmuştur. | TED | والسبب هو ان استخدام الادوات فيما مضى . .منذ الاف والاف السنين .. كان عبارة عن تعديل فيزيائي للنفس البشرية .. |
Kendisi epey inatçı biridir, bu yüzden fiziksel bir girişime ihtiyaç duyabilirsiniz. | Open Subtitles | انه رجل عنيد جدا ، لذلك قد يكون لديك للحصول على المادية. |
Bu gerçekten önemli, çünkü teknolojinin geldiği bu seviyede fiziksel bir alete uyum sağlamamız için bir neden yok. | TED | وهذا هو المهم حقا ، لأنه لا يوجد أي سبب في أيامنا و عصرنا هذا أن نتقيد بجهاز مادي |
Artık tamamen fiziksel bir şey olmaya başlıyor. | TED | إذ تبدو العملية عملية فيزيائية بامتياز. |
Gerçek iletişimin sadece fiziksel bir mesaj iletme olayından çok daha fazlası olduğunu keşfettim. | TED | اكتشفت أن التواصل الحقيقي هو أكثر من مجرد إيصال الرسالة جسدياً. |
fiziksel bir aktivite olduğu kadar kişisel bir ifade yanı da var. | TED | إنه تعبير عن الذوق بقدر ما هو نشاط بدني. |
Belki de o tür fiziksel bir bağ, zihinsel bir bağ kurulmasını, ...engelliyordu. | Open Subtitles | ربما هذا الاتصال الجسدي يرهب أي فرصة لوجود اتصال بشري |
İlişkimizde fiziksel bir şeyler olsaydı bu gece seksi kaybetmiştin. | Open Subtitles | لو كانت بيننا علاقة جسدية لكنت حرمتك من الجنس اليوم |
Bir sineztezik sadece sesimi duymaz, aynı zamanda görür de, tadını bilir ya da fiziksel bir dokunuş gibi hisseder. | TED | المصاب بتشابك الحواس قد لا يستطيع سماع صوتي فحسب، لكن يستطيع رؤيته، وتذوقه، أو الإحساس به كلمسة جسدية. |
Ancak bir duygudan daha fazlasıdır, stres bütün vücudunuzda dolaşan, fiziksel bir tepkidir. | TED | هو ليس مجرد شعور فحسب، إن التوتر عبارةٌ عن استجابة جسدية متواصلة تجوب جسمك بالكامل. |
Ve bu madde bizim için görünmez olsa da, aslında fiziksel bir gerçeklik. | TED | و هذه المادة قد تكون غير مرئية بالنسبة لنا و لكن لديها واقع فيزيائي. |
Biliyordum ki insanları aç hissettiremem, ama onların fiziksel bir şeyler hissetmeleri için bir yol bulabilirdim. | TED | الآن، كنت أعرف أنه ليس بمقدوري حمل الناس على الشعور بالجوع، ولكن ربما بوسعي اكتشاف طريقة تجعلهم يشعرون بشيء فيزيائي. |
Fakat hikayesini destekleyecek hiç bir yara izi veya fiziksel bir kanıt yoktu. | TED | ولكن كانت هناك لا ندوب المادية أو أي نوع من الأدلة المادية التي يمكن أن تدعم قصتها. |
Sadece fiziksel bir bedenden ibaretsin. Aklına ne oldu? | Open Subtitles | أنت مجرد جسد فحسب، الهيئة المادية ماذا حدث لعقلك ؟ |
Londra'da piksellerle kaplı fiziksel bir yapısır. | TED | هذا هيكل مادي في مدينة لندن ، لكنه مغطى بالبكسلات. |
Kendinizi suya bırakırsınız ve fiziksel bir eylem felsefi bir fikri destekler. | TED | تغمر نفسك في الماء وتغلف فكرة فلسفية بفعل مادي |
Yüzümde duygusal bir tepkiye ve tam senin suratına inecek fiziksel bir tepkiye hazırlıklı ol. | Open Subtitles | أنت على وشك رؤية ردة فعلٍ عاطفية على وجهي,وردة فعل فيزيائية متوجهة مباشرة نحو جسدك. |
fiziksel bir rahatsızlığı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قالَ بأنّه لا يَستطيعُ إيجاد أيّ شئِ خاطئ مَعه جسدياً. |
Çok uzun bir süredir ereksiyon bozukluğu fiziksel bir sorun olarak görüldü ve haplarla, merhemlerle ve kayışları çok çabuk kopan aletlerle tedavi edildi. | Open Subtitles | ،طيلة عقود هذا العجز تم رؤيته كاعتلال بدني ،وتم علاجه بأقراص مراهم |
Yani, nazik bir insan nasıl olur da herhangi bir duygusal veya fiziksel bir acıya sebebiyet vermek ister. | Open Subtitles | أقصد.. من هو الإنسان المهذب الذي يسبّب أي نوع من الألم النفسي أو الجسدي |
Bir tümör, damarsal anormallikler. Davranışlarını açıklayabilecek fiziksel bir şeyler arıyorum. | Open Subtitles | ورمٌ، أوعية دمويّة شاذّة، أيّ شيءٍ ملموس من شأنه تفسير سلوكه. |
Şu zamana kadarki en iyi stratejinin AGI'yı yükseltip olabildiğince hızlı bir şekilde fiziksel bir silah ateşlemek olduğu doğru. | Open Subtitles | AGI"صحيحٌ أن أقوى أستراتيجية حتى الآن هي رفع خاصتك، وأشعال أسلحة بدنية قوية بأسرع ما يمكن |
fiziksel bir sıkıntınız yoksa neden bilinç kaybı geçirir insan? | Open Subtitles | أعني مالذي قد يسبب حالة فقدان الوعي هذه إن كان لايوجد أي علة جسديه بك |
Evet, modellik gibi ya da çatı onarımı gibi fiziksel bir şey ya da belki beni nehirden geçerken taşıması gibi. | Open Subtitles | نعم، كعرض الأزياء، أو شيءٍ جسديّ كإصلاح السقف، أو ربّما العبور بي عبر النهر. |
Bu fiziksel bir bağdan daha fazlası. | Open Subtitles | إنها أكثر من شيئ جسدي |