Flashpoint olayını öğrenmek garip olmalı. | Open Subtitles | حتمًا تستغرب ما علمته من نبأ نقطة الوميض. |
Flashpoint'te lisedeyken çıkmış olma ihtimalimiz var mı? | Open Subtitles | أتظنني ربما في نقطة الوميض واعدتها في المدرسة الثانوية؟ |
Tüm bu olanlar benim hatamla, Flashpoint'le basladi. | Open Subtitles | هذا، كل هذا بدأ بخطأي بصنع "نقطة الوميض" |
Hayat değiştirmekten bahsetmişken konuştuk ve Flashpoint'teki hayatlarımızın nasıl olduğunu bilmek istemediğimize karar verdik. | Open Subtitles | يتحدث عن تغيير الحياة، نحن جميعا تحدثت عن ذلك، باري، ونحن لا نريد أن نعرف ما كانت حياتنا مثل في اشتعال. |
Yaşıyormuş ta ki sen Flashpoint'i yaratana kadar buna sebep olana kadar. | Open Subtitles | لقد كان حيًا حتى خلقت نقطة البرق - حتى فعلت هذا - أعرف يا رجل - |
Bu taşın enerjisi ve bu binanın ışık kırıcı olarak kullanılmasıyla Flashpoint'teki tüm metaların güçlerini geri getireceğim. | Open Subtitles | بطاقة هذا الحجر وهذا المبنى ككاسر شعاع سأعيد القدرات لكل الخارقين من نقطة الرجوع |
Sanırım Flashpoint'te güçleri olan herkese güçlerini geri verecek. | Open Subtitles | أعتقد أن الجميع الذي كان القوى في نقطة ساخنة هو ستعمل الحصول عليها مرة أخرى. |
Flashpoint'te ikimiz abla-kardeş suçla mücadele takımıydık. | Open Subtitles | أتعلمين؟ ، بـ "نقطة الوميض" كنا أنا وأنتِ كوحدة مكافحة الجريمة من أخ وأخت |
Flashpoint'i yarattıktan, her şeyi mahvettikten herkesin hayatını değiştirdikten sonra hâlâ onlara söylemeyi düşünmüyor musun? | Open Subtitles | برغم ما حدث بـ "نقطة الوميض"؟ بعد كل ما أفسدت؟ وكل الحيوات التي غيرتها؟ |
Flashpoint'in ardından haber yeniden belirdi. | Open Subtitles | بعد حدوث "نقطة الوميض" ظهرت هذه المقالة من جديد |
Flashpoint'te tekrar annemle babamın yanındayken öyle kalmasına izin verebilirdim. | Open Subtitles | حينما كنت مع والداي مجددًا في "نقطة الوميض" وكان بإمكاني ترك الأمور على حالها |
Flashpoint'te tekrar annemle babamın yanındayken öyle kalmasına izin verebilirdim. | Open Subtitles | حينما كنت مع والداي مجددًا في "نقطة الوميض" وكان بإمكاني ترك الأمور على حالها |
Zoom'u alt ettikten ve çoklu evreni kurtardıktan sonra geçmişe giderek alternatif zaman çizgisi Flashpoint'i yarattım. | Open Subtitles | بعدما هزمنا (زوم) وأنقذنا الأكوان عدت للماضي وصنعت الخط الزمني البديل "نقطة الوميض" |
Hepsi Flashpoint'i yarattığım için oldu. | Open Subtitles | كل هذا لأني أنشأت "نقطة الوميض" |
Flashpoint'i yaratinca her seyi degistirdim. | Open Subtitles | صنعت نقطة الوميض وغيرت كل شيء |
Alchemy, insanlara Flashpoint'te sahip oldukları güçleri geri verebiliyor. | Open Subtitles | خيمياء يمكن استعادة القوى أن الناس في اشتعال. |
Flashpoint artık bu evrende yok. | Open Subtitles | اشتعال غير موجود بعد الآن في هذا الكون. |
Aklımda şey vardı... Flashpoint. | Open Subtitles | كنت أفكر اشتعال. |
Flashpoint'i yaratınca her şeyi değiştirdim. | Open Subtitles | لقد صنعت نقطة البرق وغيّرتكلشيء. |
Tüm bu olanlar benim hatamla, Flashpoint'le başladı. | Open Subtitles | هذا كله بدأ بخطأي مع نقطة البرق |
- Flashpoint'teki hayatlarınızı öğrenmek istemiyordunuz. | Open Subtitles | لم تريدا العلم بحياتكما في نقطة الرجوع |
Nedense Flashpoint'in çok daha farklı görüneceğini sanıyordum. | Open Subtitles | هاه، لسبب اعتقدت نقطة ساخنة سيبدو مختلفا كثيرا. |
Flashpoint Bravo, ne durumdasınız? | Open Subtitles | (فلاشبوينت برافو) ، ما هو إحصاؤك؟ |
Flashpoint. | Open Subtitles | "بقعة الضوء" |