"flashpoint" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقطة الوميض
        
    • اشتعال
        
    • نقطة البرق
        
    • نقطة الرجوع
        
    • نقطة ساخنة
        
    • فلاشبوينت
        
    • بقعة الضوء
        
    Flashpoint olayını öğrenmek garip olmalı. Open Subtitles حتمًا تستغرب ما علمته من نبأ نقطة الوميض.
    Flashpoint'te lisedeyken çıkmış olma ihtimalimiz var mı? Open Subtitles أتظنني ربما في نقطة الوميض واعدتها في المدرسة الثانوية؟
    Tüm bu olanlar benim hatamla, Flashpoint'le basladi. Open Subtitles هذا، كل هذا بدأ بخطأي بصنع "نقطة الوميض"
    Hayat değiştirmekten bahsetmişken konuştuk ve Flashpoint'teki hayatlarımızın nasıl olduğunu bilmek istemediğimize karar verdik. Open Subtitles يتحدث عن تغيير الحياة، نحن جميعا تحدثت عن ذلك، باري، ونحن لا نريد أن نعرف ما كانت حياتنا مثل في اشتعال.
    Yaşıyormuş ta ki sen Flashpoint'i yaratana kadar buna sebep olana kadar. Open Subtitles لقد كان حيًا حتى خلقت نقطة البرق - حتى فعلت هذا - أعرف يا رجل -
    Bu taşın enerjisi ve bu binanın ışık kırıcı olarak kullanılmasıyla Flashpoint'teki tüm metaların güçlerini geri getireceğim. Open Subtitles بطاقة هذا الحجر وهذا المبنى ككاسر شعاع سأعيد القدرات لكل الخارقين من نقطة الرجوع
    Sanırım Flashpoint'te güçleri olan herkese güçlerini geri verecek. Open Subtitles أعتقد أن الجميع الذي كان القوى في نقطة ساخنة هو ستعمل الحصول عليها مرة أخرى.
    Flashpoint'te ikimiz abla-kardeş suçla mücadele takımıydık. Open Subtitles أتعلمين؟ ، بـ "نقطة الوميض" كنا أنا وأنتِ كوحدة مكافحة الجريمة من أخ وأخت
    Flashpoint'i yarattıktan, her şeyi mahvettikten herkesin hayatını değiştirdikten sonra hâlâ onlara söylemeyi düşünmüyor musun? Open Subtitles برغم ما حدث بـ "نقطة الوميض"؟ بعد كل ما أفسدت؟ وكل الحيوات التي غيرتها؟
    Flashpoint'in ardından haber yeniden belirdi. Open Subtitles بعد حدوث "نقطة الوميض" ظهرت هذه المقالة من جديد
    Flashpoint'te tekrar annemle babamın yanındayken öyle kalmasına izin verebilirdim. Open Subtitles حينما كنت مع والداي مجددًا في "نقطة الوميض" وكان بإمكاني ترك الأمور على حالها
    Flashpoint'te tekrar annemle babamın yanındayken öyle kalmasına izin verebilirdim. Open Subtitles حينما كنت مع والداي مجددًا في "نقطة الوميض" وكان بإمكاني ترك الأمور على حالها
    Zoom'u alt ettikten ve çoklu evreni kurtardıktan sonra geçmişe giderek alternatif zaman çizgisi Flashpoint'i yarattım. Open Subtitles بعدما هزمنا (زوم) وأنقذنا الأكوان عدت للماضي وصنعت الخط الزمني البديل "نقطة الوميض"
    Hepsi Flashpoint'i yarattığım için oldu. Open Subtitles كل هذا لأني أنشأت "نقطة الوميض"
    Flashpoint'i yaratinca her seyi degistirdim. Open Subtitles صنعت نقطة الوميض وغيرت كل شيء
    Alchemy, insanlara Flashpoint'te sahip oldukları güçleri geri verebiliyor. Open Subtitles خيمياء يمكن استعادة القوى أن الناس في اشتعال.
    Flashpoint artık bu evrende yok. Open Subtitles اشتعال غير موجود بعد الآن في هذا الكون.
    Aklımda şey vardı... Flashpoint. Open Subtitles كنت أفكر اشتعال.
    Flashpoint'i yaratınca her şeyi değiştirdim. Open Subtitles لقد صنعت نقطة البرق وغيّرتكلشيء.
    Tüm bu olanlar benim hatamla, Flashpoint'le başladı. Open Subtitles هذا كله بدأ بخطأي مع نقطة البرق
    - Flashpoint'teki hayatlarınızı öğrenmek istemiyordunuz. Open Subtitles لم تريدا العلم بحياتكما في نقطة الرجوع
    Nedense Flashpoint'in çok daha farklı görüneceğini sanıyordum. Open Subtitles هاه، لسبب اعتقدت نقطة ساخنة سيبدو مختلفا كثيرا.
    Flashpoint Bravo, ne durumdasınız? Open Subtitles (فلاشبوينت برافو) ، ما هو إحصاؤك؟
    Flashpoint. Open Subtitles "بقعة الضوء"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more