"fokları" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفقمات
        
    • فقمات
        
    • الفقم
        
    • فقمة
        
    • الفقمة
        
    Yapma lütfen, onlar fokları yer, böyle sert vücutları değil. Open Subtitles أرجوك أسـماك القرش تذهب وراء الفقمات وليس الاجسام الصلبة
    Her şafakta cape-kürk fokları koloniden ayrılarak balığa çıkar. Open Subtitles تَتْركُ كُلّ الفقمات مستعمرتِهم للذِهاب لصيد السمك.
    Güney Afrika kürklü fokları da sardalyaların kıyıya yanaşmasını bekliyor. Open Subtitles فقمات جنوب أفريقيا الفرائية ينتظرون أيضاً اقتراب السردين من الشاطيء
    Leopar fokları, benzerlerine oranla devasa büyüklüktedirler. Open Subtitles فقمات النمر هي الأضخم من نوعها، لديهم أسنان
    Anne, artık yemeleri gereken fokları avlamaya başlayabilir. Open Subtitles الآن ، تستطيع الأم أن تبدأ في صيد الفقم اللاتي يجب الحصول عليها.
    Çayır köpeklerini ya da yavru fokları yok etmek hangisi emin değilim. Open Subtitles كانت إما كلاب براري أو فقمة صغيرة لست واثق أيهما
    Buzlar eridikçe, fokları bulmak zorlaşır ve açık denizde fokların, kaçma şansı daha kolaydır. Open Subtitles بينما يذوب الثلج، فإن العثور على الفقمات يصبح أصعب ،وبوجود ماء مفتوح أكثر فيصبح هروب الفقمة أسهل
    En çok fokları seviyorum. Hassas ve güçlüler. Open Subtitles الفقمات هي حيواناتي المفضلة حساسة وقوية في آن واحد
    İşte burada da dünyaca ünlü Afrika fokları Bu Cape'deki en büyük fok kolonisi Open Subtitles ما ترونه هنا هو أشهر الفقمات في العالم هذا أكبر مكان فقمات في العالم
    Kürk fokları aslında krille beslenir. Open Subtitles تَعتاشُ الفقمات على العوالق عادة
    Buzun dışında fokları avlaması mümkün değil. Open Subtitles إنه لا يستطيع تعقب الفقمات بدون جليد
    fokları bulmak şimdi daha zor. Open Subtitles العثور على الفقمات بات أصعب كثيرًا
    Her yıl leopar fokları sadece bu koloniden beş bin yavru avlayacak. Open Subtitles في كل عام، ستتمكن فقمات النمر من 5000 بطريقٍ من هذه المستعمرة بمفردها
    Ördeklerin komşuları, larga fokları çok da hareketli sayılmazlar. Open Subtitles جيران البط؛ فقمات (لارغا) ليسوا نشيطين مثلهم
    fokları kurtarıp, balinaları takip ediyorlar.. Open Subtitles هناك فقمات وحيتان
    Sağlam zeminin yokluğunda, hayatta kalmak için ihtiyaçları olan fokları avlayamazlar. Open Subtitles بدون السطح الصلب ، فإنهم لا يتمكنون من صيد "الفقم" التي يريدونها من أجل النجاة.
    Bebek fokları kaçak avlayan? Open Subtitles صياد صغار الفقم
    Bu herif Koruba'yı Akdeniz fokları için mi öldürdü? Open Subtitles حسناً ، إنتظرا هذا الرجل قتلَ (كوروبا) من اجل الفقم
    Kutup ayıları avlanırken, buzun üzerindeki bir deliğe konuşlanırlar ve fokları beklerler. Open Subtitles عندما تصطاد الدببة القطبية فإنها تستلقي في حفرة في الجليد وتنتظر قدوم فقمة
    Leopar fokları bu sınırda devriye geziyor. Open Subtitles فأحد حيوانات (فقمة النمر) يجوب هذه الحدود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more