Hizalı şekilde yüzerek foku buzun üstünden süpüren bir dalga yaratıyorlar. | Open Subtitles | ،سابحون في تشكيل تخلق الحيتان القاتلة موجةً لإسقاط الفقمة عن الطوف |
Leopar foku, yavrunun derisini yüzüyor. Küçük parçalara ayırmak için fırlatıp duruyor. | Open Subtitles | الفقمة النمرية تسلخ الصغير بسهولة وتمزّق جزءاً مع كلّ رمية |
Fakat leopar foku, diğer kurbanı için hazır. | Open Subtitles | لكن الفقمة مستعدّة الآن لضحيّتها التالية |
İki arkadaşıyla beraber bir foku daha yeni üç parçaya ayırmıştı. | TED | انتهى لتوه من تمزيق فقمة إلى 3 أجزاء مع صديقين. |
Güney Afrika'daki akıntılarsa öyle büyüktür ki, bir milyondan fazla foku besleyecek zenginlikte denizler yaratır. | Open Subtitles | لكنها في جنوب أفريقيا تكون اعظم فتخْلقَ بحارَ غنيةَ بما فيه الكفاية لدَعْم مستعمرات لأكثر مِنْ مليون فقمة. |
Peki ölü bir foku ne yapmamızı tavsiye ediyorsunuz? | Open Subtitles | وفقط هكذا تَقترحُ بأنّنا نَتخلّصُ مِنْ a ختم ميت؟ |
Sürü bir kez daha foku düşürmek için harekete geçiyor. | Open Subtitles | لكن مجدداً، يحشد السرب العدّة لزحزحة الفقمة |
Sonra foku buzun üstünden düşüren cinsten bir dalga oluşturmak için hizaya giriyorlar. | Open Subtitles | وبعدها يصطفّون لخلق نوع الأمواج الذي أسقط الفقمة عن الطوف |
Sürü bir kez daha foku düşürmek için harekete geçiyor. | Open Subtitles | لكن مجدداً، يحشد السرب العدّة لزحزحة الفقمة |
Güney Georgia'daki kürk foku sahilinde acımasız kavgalar iki haftadır sürüyor. | Open Subtitles | "على شاطئ الفقمة الفرائية في "جورجيا الجنوبية ظلّ القتال ضاريًا لأسبوعين |
Eğer bir saat içerisinde birileri gelip araba satın almazlarsa, bu bebek foku döverek öldüreceğim. | Open Subtitles | إذا لم يأت أحد ليشتري سيارة مني في الساعة القادمة، سأضرب هذه الفقمة الصغيرة! |
Başarısız olunca, foku denize geri saldı. | Open Subtitles | عندما فشلت, أطلق سراح الفقمة في المحيط |
Kedi kanı tatmış foku arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن الفقمة التي تحب دماء القطط |
Michael ve Gob takip cihazı takılı foku bulmak için yola çıktılar. | Open Subtitles | و أتجه (مايكل) و (غوب) ليجدا الفقمة ذات جهاز التعقب |
Hayatımda ilk defa bir leopar foku görüyorum. | Open Subtitles | تلك المرة الأولى في حياتي التي أرى فيها فقمة نمرٍ |
Doug, o sırada buz kütlesinin yanındaki foku fark ediyor. Peki balinalar da fark edebilecek mi? | Open Subtitles | رأى "دوغ" فقمة آكلة السرطان قرب بعض الثلج، لكن هل رأتها الحيتان القاتلة؟ |
Donmuş labirentteki eski yollarını takip ediyorlar ve görünürde leopar foku olmadığı için çubuk kamerasını tekrar deniyorlar. | Open Subtitles | يخطون على طريقهم القديم مرةً أخرى عبر المتاهة المتجمدة وبخلوّ المشهد من أي فقمة نمر، حان وقت محاولةً أخرى مع آلة تصوير السارية |
Evet doğru, iyi bir teklif için bu foku döveceğim. | Open Subtitles | هذا صحيح! أنا سأضرب فقمة لأحسن الصفقة! |
Ama bir foku yiyor. | Open Subtitles | لا, إنه الأب لكنه يأكل فقمة |
Bir foku bıçaklıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَطْعنُ ببساطة a ختم. |
Ölü foku görürse mi? | Open Subtitles | - على a ختم ميت؟ |