"fosili" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأحفوريّة
        
    • الأحافير
        
    • حفرية
        
    • الأحفورة
        
    • الحفرية
        
    Bu fosili evine getirmek için olağanüstü bir zorunluluk hissediyorduk. Open Subtitles لقد شعرنا دائماً بإلتزام إستثائيّ لنُحضر هذه الأحفوريّة للموطن الصحيح
    Bir fosili hazırlama ya da paketleme konusunda ne biliyorlardı? Open Subtitles ما الذي يعرفونه بشأنِ تحضير الأحفوريّة أو تعبئتها أو أيّ شيء؟
    fosili nasıl hazırladığımızı biliyordu. Open Subtitles لقد علِم بأنّنا سنقوم بتحضيرِ الأحفوريّة
    Bu, diğerlerine benzemeyen bir seri ayak izi fosili bulununcaya kadardı. Open Subtitles كان هذا الإعتقاد قائماً حتى إكتشاف سلسلة من الأحافير لآثار أقدام ليس لها مثيل من قبل
    Tüm yedi genotik fosili tanımladığım zaman üçüncül ipliği yok etmenin yolunu bulabilmeliyim. Open Subtitles بعد أن نحدد الأحافير الوراثية السبعة كلها يجب أن أتمكن من القضاء على هذا الشريط الثالث
    Bu gördüğünüz bilinen ilk insan fosili. Yaşı iki milyon yılın üzerinde. Open Subtitles هذه أقدم حفرية إنسان معروفة عمرها أكثر من مليوني عام
    Bu fosili bulan kişiler bunun bir file ait olduğuna emindi. Open Subtitles اقتنع من وجدوا هذه الحفرية أنها تخص فيلاً
    Olayların olduğu sırada fosili sattığı çok açıktı. Open Subtitles كان واضحاً للغاية بأنّه ظنّ بأنّه قد باع الأحفوريّة في ذلك الوقت
    Onunla ve diğer pikapla oraya gidersek fosili yükleyebilirdik. Open Subtitles وبتلك وبالشّاحنة الأخرى ... التي كانت لدينا هناك كنّا قادرين على تحميل الأحفوريّة
    Ama bu arada, bu tartışılırken Bay Williams fosili satmaya karar verdi. Open Subtitles مع الأمل في أن ينتهي بها الأمر ... في متحفِ في مكانٍ ما ولكن في هذه الأثناء ... بينما كانت تجري مناقشة هذا الأمر قرّر السيد (ويليامز) بأنّه يُفضّل بيع الأحفوريّة
    Keşfettiğin insan fosili. Open Subtitles الأحافير التي إكتشفتيها كانت بشرية
    Aynı zamanda aynı yerde gömülmüş bir yığın Daspletosaurus fosili. Open Subtitles مجموعة من الأحافير للـ(ديسبلاتوصوراس) مدفونةٌ جميعها في نفس المكان و في نفس الوقت
    Richard Owen'ın kendisi müzesi için, en hayret verici fosili satın aldı. Open Subtitles اشترى (ريتشارد أوين) نفسه حفرية مذهلة حقا لمتحفه. ‏
    fosili yerini yerleştiriyorum. Open Subtitles وضع الحفرية في جهاز الإستنساخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more