Yaşan fosillere duyduğun ani ilginin, nasıl ortaya çıktığını düşünüyordum. | Open Subtitles | أظنني لا أعرف أنى لك بهذا الاهتمام المفاجئ بحياة الحفريات. |
Ardında müzeye gideriz ve fosillere bakarız. | Open Subtitles | بعد ذلك نذهب للمتحف والنظر في الحفريات |
4 yaşlarındayken fosillere aşık olmuştum. | Open Subtitles | لقد أولعت بِحبّ الأحفوريّات أوّلاً عندما كنتُ بِعمر الأربعة سنوات |
Görevi, dava için el konulmuş fosillere fiyat saptamaktı ve tespitleri oldukça önemliydi çünkü bunun bir kabahat mı yoksa ağır suç mu olduğuna karar vereceklerdi. | Open Subtitles | وظيفتهُ كانت لتقييم الأحفوريّات ... التي تمّت مُصادرتها في هذه القضيّة ... وتقييماتهِ ستكون مهمّةً للغاية لأنّها تُحدّد ما إذا كانت تُعطي عدداً معيّناً بأنّها كانت جُنحةً أو جِناية |
Doğanın baskısı yağmur, rüzgarlar, donma, erime ve hatta kar yağışı o fosillere etki etmişti. | Open Subtitles | ... بسبب قُوى الطّبيعة المطر، الرّياح، التجمّد، الذوبان ... وحتّى تساقط الثلوج لها تأثير على تلك الأحفوريّة |
O fosillere ilgili nasıl kanıt toplayabiliriz? | Open Subtitles | وبعد ذلك، كيف يُمكننا تجميع الأدلة ... بشانِ تلك الأحفوريّة |