"fotoğrafına" - Translation from Turkish to Arabic

    • لصورة
        
    • صورتك
        
    • صورته
        
    • لصور
        
    • صورتكِ
        
    • نمضي بإحياء
        
    Ama en başta sahtekâr, orijinalin yüksek kalitede çekilmiş fotoğrafına ulaşmalı. Open Subtitles لكن المُزوّر سيحتاج أولاً لصورة عالية الوضوح تماماً من اللوحة الأصليّة.
    Arkadaş bulma sitesi için profil fotoğrafına ihtiyacı olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles تعتقد أنها كانت بحاجة لصورة شخصية من أجل موقع مواعدة.
    Biliyormusun, şu anda ben de tam senin fotoğrafına bakıyorum. Open Subtitles حسنا، أتعلمي، أنا أنظر إلى صورتك الآن، أيضا
    Kapağın içindeki fotoğrafına bakıyordu. Open Subtitles لقد كان يسيل لعابه على صورتك فى الغلاف الداخلى.
    İnternetteki fotoğrafına hiç benzemiyordu. Open Subtitles لم يكن يشبه صورته التي وضعها على الإطلاق
    Ancak, kendimi yüzey yapısını anlayabilecek kadar çok dodo iskeleti fotoğrafına bakmış gibi hissediyordum. Yani, o kadar da zor olamazdı. TED لكني شعرت بأني قد نظرت لصور جماجم دودو بما فيه الكفاية حتى أتمكن فعليًا من من فهم أبعادها وإحداثياتها و بالتالي نسخها وتقليدها -- و هذا ليس بالشيء الصعب.
    Kısacası, dünyanın en büyük polis gücü senin fotoğrafına bakıp seni arıyor. Open Subtitles بشكل أساسي، أحد اضخم قوات الشرطة بالعالم لديهم صورتكِ ويبحثون عنكِ.
    Ve sıradaki ürünümüz. Şimdi lütfen elimdeki bu 60 metrelik teknenin fotoğrafına bakın. Open Subtitles من فضلكم انتبهوا لصورة هذا القارب الجميل ذو الاربعين قدم
    Bir yaratık tarafından öldürülen bir çocuk fotoğrafına babanın şirketinin kaç para ödediğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعرفين كم تدفع شكرة والدك لصورة طفل مقتول بواسطة مخلوق؟
    Yeni bir fotoğrafına ihtiyacım olacak. Open Subtitles قبل البدء , سأحتاج لصورة حديثة
    Arama bülteni için şimdiki hâlinin fotoğrafına ihtiyacımız var. Open Subtitles . نحتاج لصورة واضحة للأعلان عنه
    Pekala, resimli bir fotoğrafına ihtiyacım var. Open Subtitles حسناً، إني بحاجة لصورة لبطاقة هويته
    Anlatmak istediğim sadece fotoğrafına bakıp işe alınıp alınmadığına karar veriyorlar. Open Subtitles أعني، أنهم يلقون نظرة واحدة على صورتك و يقررون إذا ماكانوا سيقومون بتعيينك أو لا
    Aslında ben de fotoğrafına bakıp seni aramak istiyordum. Open Subtitles كنت أجلس وأشاهد صورتك عندما جاءني اتصالك
    Kendi fotoğrafına bakarken basılmak istemezsin herhalde. Open Subtitles يُستحسن ألا يرصدوك تتأمل صورتك
    Fakat yine de sunağında sadece senin fotoğrafına rastlayabildik. Open Subtitles ورغم هذا، فلم نجد إلا صورتك في المذبح
    Sunağın üzerindeki fotoğrafına bak. Open Subtitles القيت نظرة على صورته في الطاولة
    Onun odasındasın. Onun fotoğrafına bakıyorsun. Open Subtitles أنت في غرفته، تنظرين إلى صورته
    Uzun zamandır bu fotoğrafına bakmamıştım. Open Subtitles أنا لم أر صورته لفترة طويلة.
    Her şeyin fotoğrafına ihtiyacım var. Open Subtitles أنا بحاجة لصور لكل شيء.
    Ölürken senin fotoğrafına bakıyormuş. Open Subtitles لقد كانَ ينظرُ إلى صورتكِ عندما ماتْ.
    Bak, partiyi yapacağız yarının fotoğrafına bakarız eğer polis gelmiş görünüyorsa ifadelerimizi falan ayarlarız, polisi kendim ararım. Open Subtitles نمضي بإحياء الحفل لا أعلم اسمعوني... نمضي بإحياء الحفل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more