Bu benim en sevdiğim fotoğraflardan biri, çünkü bu Salı günü çekildi, öğrencilere seçime gitmelerini söylediğim gün. | TED | هذه واحدة من الصور المفضلة لدي .. لانها أُلتقطن يوم الثلاثاء عندما طلب من الطلاب الذهاب الى الانتخابات |
Medya tarafından çalınmış ve çapıtılmış fotoğraflardan, kendilerini yansıtan fotoğraflara geçiş yapıyoruz. | TED | وانتقلنا من التقاط الصور, والتي سرقت وشوهت من قبل الاعلام, والذي هو الان فخور بالتقاط صوره. |
Ve gerçekten çektiğiniz dijital fotoğraflardan oluşan bir koleksiyonun çevresinde bu tarz bir sosyal ağ yaratıyor. | TED | ويحدث ذلك هذا النوع من الشبكة الاجتماعية حول مجموعة من الصور الشمسية الرقمية قمتم فعلا بالتقاطها. |
Ve bu kartpostal o fotoğraflardan birinden yapılmış. | TED | وهذه البطاقة التالية تم تشكيلها من واحدة من تلك الصور. |
Her neyse, şikayet edilenlerin arasında bu gibi fotoğraflardan çok fazla vardı. Takımdaki mühendislerden biri, burda | TED | على أي حال، هناك الكثير من الصور يتم الإبلاغ عنها خطأ كبريد مزعج أو سوء استخدام، وواحد من مهندسي الفريق لديه حدس. |
Stüdyoya döndüğümde hem deneyimin zihnimde bıraktıklarından, hem de fotoğraflardan genişliği bazen 3 metrenin üzerinde, çok büyük kompozisyonlar yaratmak için çalışırım. | TED | و في الورشة، أعمل استنادا إلى ذاكرتي عن التجربة و الصور لخلق لوحات كبيرة الحجم، بعضها يفوق عرضه العشرة أقدام. |
Ziyaretçilerin gönderdiği fotoğraflardan biri. | TED | هذه بعض الصور التي أرسلها إلي بعض الزوار. |
Şu fotoğraflardan birinde onun ve Delia'nın psişik dalgası vardı. | Open Subtitles | واحده من هذه الصور ألتقطت لها و ل دليا فى المعرض الروحانى |
Bu fotoğraf albümünde .aynı kadın fotoğraflardan hep kesilmiş. | Open Subtitles | وهذي الصور جميعها هناك امراءة اقتطعت من جميعها |
fotoğraflardan bu kadarını yapabildim. Yardım etsene. | Open Subtitles | لقد بذلت قصارى جهدى لتقليد الصور هيا , ساعدينى |
Bu fotoğraflardan çok etkilendim ve sonunda hayatımı bu geleneği devam ettirmeye adamaya karar verdim. | Open Subtitles | أثرت بي تلك الصور وعندما قررت مالذي أود ان اعمل به بقية حياتي عرفت انني اريد ان اصبح مصور |
Bir kadın var; tıpkı bir kolaj gibi fotoğraflardan, anımsadığım pek az hatıradan, duyduğum hikayelerden bende olan giysilerinden, kitaplarından bir araya getirdiğim bir kişilik var. | Open Subtitles | هناك هذه المرأة. الشخصية,مثل مجموعة من القطع مختلفة أضعهم سوية, من الصور وبعض الذكريات التى املكها. |
Kaptan yolladığımız fotoğraflardan birinden tanımış. | Open Subtitles | القائد تعرف عليه بواسطة احدي الصور التي بعثتها له |
fotoğraflardan anlayacağın gibi bir süredir peşimdeymiş. | Open Subtitles | وكما أمكنك أن تلاحظ من عدسة الصور كانت تلاحقني منذ فترة |
Bu fotoğraflardan biri Rogue'ye ait olabilir. | Open Subtitles | هذه كُلّ الصور أي شخص لَهُ مِنْ الغشّاشِ. |
Bu sabah bir tanıdıkla görüştüm ve çektiğim fotoğraflardan bu adamın Riga Kasabı olduğunu tanıdı. | Open Subtitles | هذا الصباح قابلت شريكا لى وأكد لى من الصور التى التقطتها ان هذا الرجل هو جزار مذبحة ريجا |
Hayır, ben sadece evdeki tüm fotoğraflardan söz ediyordum. | Open Subtitles | .. كلا، كنت أتحدث عن الصور الموجودة في المنزل |
Bu, aydaki yansıtıcı sistemini gösteren fotoğraflardan biri. | Open Subtitles | هذه إحدى الصور التي تُوضّح هذه الحزمة العاكسة. |
Café Diem'den aldığın fotoğraflardan biri bu. | Open Subtitles | هذا أحدى الصور التي اخذتيها من كافيه ديم |
Bu fotoğraflardan birini daha önce gördüğünü hatırlayan yok mu? | Open Subtitles | أم أقول الا تتذكر انك رأيت احدى هذه الصور من قبل ؟ |