"foton" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفوتون
        
    • الفوتونات
        
    • فوتون
        
    • الكم الضوئي
        
    • الفوتونِ
        
    Bu eşleşme gerçekleştiğinde, molekül enerji kazanırken foton kaybolur. Böylece gökkuşağımızda küçük bir aralık oluşur. TED وعندما يحدث هذا التطابق، يختفي الفوتون بينما يحصل الجزيء على طاقته، ويصبح لدينا فراغ صغير في قوس قزح.
    Eğer bir foton çok fazla ya da çok az enerji taşıyorsa, molekül onun geçip gitmesine izin vermekten başka bir şey yapamaz. TED وإذا كان الفوتون يحمل كمّية أكثر أو أقل من الطاقة المطلوبة، فلا يكون للجزيء خيار سوى تركه يمر.
    Higgs alanının değiştirildiği bir foton kutusu yaratmayı denedim. TED حاولت صنع مربع الفوتون حيث يتغيير مجال هيغز.
    Cevap olarak iyonlar foton saçabilir— kübitin hali iyonun foton saçıp saçmamasına ve ne kadar saçmasına karar verir. TED رداً على ذلك، تُحرِرُ الأيوناتُ فوتوناتٍ تحدد حالة الكيوبت ما إذا أطلق الأيون الفوتونات وكم عدد الفوتونات التي أطلقها.
    Önce, bir foton 298 km kalınlığındaki ışınımsal bölgeye girer. Open Subtitles في البداية تلتحم الفوتونات بمنطقة إشعاعية كثيفة بعمق 185.000 ميل
    Işık, foton adı verilen minik parçacıklardan oluşur ve her bir fotondaki enerji onun rengini belirler. TED يتكوّن الضوء من جُسيمات صغيرة تسمى الفوتونات ومقدار الطاقة الموجودة في كلّ فوتون يتوافق مع لونه.
    Işığın temel parçacığı olan foton bir atom veya molekülden ortaya çıktığı sırada, ışık hızında doğar. Open Subtitles الجسيم الأساسي للضوء الفوتون خُلِقَ مسافراً بسرعة الضوء حين ينبثق من ذرة أو جزيء
    Bir foton, bundan başka bir hız bilmez ve biz de sıfırdan azami hıza anında ulaşan bir başka fenomenle karşılaşmış değiliz. Open Subtitles لا يعرف الفوتون أي سرعة أُخرى و نحن لم نجد ظاهرة تتسارع من الصفر إلى أعلى سرعة لحظياً
    Lazer silahları ve foton torpidoları varsa bir şey olmaz. Open Subtitles إلا إذا كانوا يستخدمون الليزر وطوربيدات الفوتون
    foton HIZLANDIRICI YOKEDİCİ IŞIN'ı aktive etmeniz lazım. Open Subtitles يجب ان تنشطا شعاع الإباده بتسارع الفوتون
    foton HIZLANDIRICI YOKEDİCİ IŞIN ...aptallar! Open Subtitles يجب ان تنشطا شعاع الإباده بتسارع الفوتون
    foton sütü besin sağlayıcı ve iletken görevini görüyor. Open Subtitles حليب الفوتون يعمل كسائل مغذي وسائل موصل في نفس الوقت
    Bu bölge öylesine yoğundur ki foton, sürekli Hidrojen ve Helyum atomları gibi diğer parçacıklarla çarpışır. Open Subtitles وهي منطقة عالية الكثافة حيث يصطدم الفوتون باستمرار بالجسيمات الأخرى كالهيدروجين والهيليوم
    Eğer bu kurşunu, foton paketini alıp bu şişeye ateş ettiğimizde, bu fotonlar şişenin içinde nasıl davranacak? TED إن أخذت تلك الرصاصة، وأخذت هذه الحزمة من الفوتونات وأطلقتها داخل هذه الزجاجة كيف ستتبعثر تلك الفوتونات في هذه الزجاجة؟
    foton kuşağında algıladığımız gama radyasyonunun aynısını alıyorum. Open Subtitles إنني ألتقط أشعة جاما نفسها التي صادفناها عندما كنا في حزام الفوتونات
    Daha çok foton yakaladığın için net gözükmeyen cisimleri bile detaylı görebilirsin. Open Subtitles انه يمكنك من جمع العديد من الفوتونات لذا فبإمكانك رؤية أجسام صغيرة للغاية وبتفاصيل عالية الدقة
    Çoğunluğu oluşturan kırmızı foton fazla enerji taşımaz. Open Subtitles الفوتونات الحمراء لا تحمل الكثير من الطاقة ، وهناك الكثير منها
    Böylece, onu itip kakmaktan veya foton bombardımanına tutmaktan daha bilimsel bir iş yapmış olacağız. Open Subtitles الآن سنفعلها بهذه الطريقة أعتقد , أنها علميه أكثر من إسقاطه أو ركله أو قصفه بومضات فوتون المصباح
    52 parçalayıcı bataryası, 27 foton torpidosu yatağı birincil ve ikincil kalkanlar. Open Subtitles اثنان وخمسون من صفوف المُحطِّمات، سبع وعشرون حُجيرة قذيفة فوتون. دروع رئيسية وثانوية.
    bir foton dalga olarak da partikül olarak da ortaya çıkabilir, en derin sezgilerimle bunu harmanlayınca insanlar iyi ve kötü olabilir, fikirler de doğru ve yanlış. TED يمكنُ أن تبدو وحدة الكم الضوئي كموجة وجزيء تتزامن مع إحساسي العميق بأن البشر خيرون وشريرون، والأفكار صحيحة وخاطئة.
    Küçültme gerçekleşti... iki 500 serisi foton Eko Bellek çipi, ya da kısaca FEB... yani bir kontrol ve bir uzaktan kontrol eşlendi. Open Subtitles التصغير في تقدم بتزاوج سلسلتين ال 500 رقائق الذاكرةِ لصدى الفوتونِ أَو بي إي إم إس كما نَدْعوهم، جهاز السيطرة و الريموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more