"fransa'dan" - Translation from Turkish to Arabic

    • من فرنسا
        
    • في فرنسا
        
    • مِنْ باريس
        
    • مِنْ فرنسا
        
    Hatta Belçika, Çekoslovakya ve Fransa'dan gelen yabancı Yahudiler bile. Open Subtitles حتى اليهود الاجانب من بلجيكا وتشيكوسلوفاكيا وقطعا من فرنسا ايضا
    Hayır, bunu Fransa'dan aldım. Orada daha iyi Scooter yapıyorlar. Open Subtitles لا، إن هذه من فرنسا وهم يصنعون الدراجات بشكل أفضل
    Fransa'dan daha büyük bir ekonomiye sahip olurdu. TED ولكان أكبر من فرنسا من حيث الوضع الاقتصادي
    Yani, Fransa'dan gelen atalarının daha çok olması açısından kız kardeşlerden biri daha fazla Fransız değil. TED إذًا أخت واحدة ليس فرنسية أكثر بمعنى امتلاك أسلاف أكثر من فرنسا.
    Lordlar'ım, Fransa'dan yeni raporlar ve çarpıcı haberler geldi. Open Subtitles أيها اللوردات , هناك تقارير جديدة عن الاضطرابات في فرنسا, أجلسوا
    Ve her zamanki gibi, Fransa'dan nükleer güç almak zorunda kaldılar. TED وكالعادة، توجب عليهم شراء طاقة نووية من فرنسا.
    Yani sana Fransa'dan bir şeyler getirecektim. Open Subtitles أنا أعني بأني قد أحضرت لكِ شيئا من فرنسا
    Galli okçular? Fransa'dan askerler? İrlandalı birlikler? Open Subtitles رماة ويلزيون قوات من فرنسا, مجندين أيرلنديين.
    - Galli okçular? Fransa'dan askerler? İrlandalı birlikler? Open Subtitles رماة ويلزيون ، قوات من فرنسا مجندون إيرلنديون
    Sırf seninle olmak için taa Fransa'dan gelmiş. Open Subtitles لقد جاءت طول الطّريق من فرنسا إلي هنا لكي تكون معك.
    Bir gün Fransa'dan gelen bir uçak yeni askerleri bırakıp gitti. Open Subtitles في احد الأيام أقلت طائرة من فرنسا عدداً من الشباب الجدد وحطت بهم هنا
    Bu ülkeye Fransa'dan geldiklerinden beri öyleler. Open Subtitles وهم نظيفين منذ أن قدموا لهذه البلاد من فرنسا أول مرة
    Fransa'dan salı günü dönüşünden haberiniz var mıydı? Open Subtitles كنتِ على علم بمغادرته يوم الخميس من فرنسا
    Bu arada, bu bel çantası Fransa'dan geliyor. Open Subtitles بالمناسبة، هذه العلبة الخصرية آتية من فرنسا
    Bildiğiniz gibi Fouad'ın anavatanında çok zor bir dönem geçiriliyor, buna rağmen kendisi Fransa'dan ayrılıp Bağdat'a dönmeye karar verdi. Open Subtitles فؤاد يشتاق في تلك الأيام الصعبة لوطنه الأم لذا فإنه عازم على الرحيل من فرنسا و العودة إلى بغداد
    Bay Holbrook Fransa'dan dönerken soğuk algınlığına yakalanmış. Open Subtitles السيد هولبروك أصيب بالبرد في رحلة عودته من فرنسا
    Ayrıca Fransa'dan kırmızı şarap veya bir bardak buz gibi Hollanda birası içebilirsiniz. Open Subtitles ولدينا خيار من شراب بيرغاندي من فرنسا او كأساً مثلّجاً من الجعة القادمة من هولندا
    Postacı dün gelmişti, Fransa'dan buraya da bir günde gelir zaten. Open Subtitles الختم سيكون البارحة كأنها ستصل من فرنسا فى يوم واحد
    Aynı raporlar Fransa'dan da var. 15 trafik kazası. Open Subtitles ، تقارير مماثلة من فرنسا خمسة عشر حادث مروري
    Tabi, telekonferanstan sonra, Fransa'dan arıyorlar. Open Subtitles أجل ، بعد الإجتماع عن بعد الذي قمنا به إتصلو من فرنسا
    Pekâlâ, ilk aday 13. yüzyıldan, Fransa'dan geliyor. Open Subtitles حسناً ، المرشح الأول من القرن الثالث عشر في فرنسا
    Ve haftaya Fransa'dan... Open Subtitles ,والأسبوع القادم . .سيَصِلُ رسّامُ جداريات مِنْ باريس
    Yakın zamanda Fransa'dan da yeni bir savaş gemisi satın aldı. Open Subtitles أبعد، هي فقط إشترتْ مؤخراً سفينة حربية جديدة مِنْ فرنسا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more