Göğsüne bir verici yerleştirilmiş bu sayede bizi takip ediyorlar. | Open Subtitles | لديه جهاز إرسال فى صدره هكذا أستطاعوا أن يتتبعونا |
Göğsüne bir kurşun yemiş. Küçük kalibre. | Open Subtitles | تلقى رصاصة فى صدره عيار صغير |
Bir kaza olmuş ve Knox'ın Göğsüne bir ok saplanmış. | Open Subtitles | و قد وقع حادثاً ، فقد أُصيب (نوكس) بسهم فى صدره فى النهاية |
Kapıdan giren olursa iki tane göğsüne, bir tane de başına yiyecek. | Open Subtitles | أي شخص يدخل من ذلك الباب أطلق عليه رصاصتان في صدره ورصاصة في رأسه أتفهم؟ |
Üzgünüm. Sanırım Göğsüne bir tıymık saplanmış olan adamı diriltmeye çalışmakla uğraşarak kabalık etmiş oldum. | Open Subtitles | أنا آسف ، فكم كنت وقحاً إذ انشغلت بإنعاش ذلك الرجل الذي أتاني وقد غُرسَ جسمٌ حادٌ في صدره |
Göğsüne bir iğneyle girdiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتذكر إدراج إبرة فى صدره |
Bekleyin, Göğsüne bir verici yerleştirilmiş, bu sayede bizi takip ediyorlar. | Open Subtitles | أنتظر! لديه جهاز ارسال مزروع في صدره. بهذه الطريقة توصلوا الينا |
Bu adamı korumaya söz vermiştim şimdiyse Göğsüne bir hançer saplanmış halde orada yatıyor. | Open Subtitles | تعهدت أن أحمي هذا الرجل والآن هو ممد وخنجر في صدره |
Bu adamı korumaya söz vermiştim şimdiyse Göğsüne bir hançer saplanmış halde orada yatıyor. | Open Subtitles | تعهدت أن أحمي هذا الرجل والآن هو ممد وخنجر في صدره |
Fakat sen Göğsüne bir kılıç sapladığında hala babamdı. | Open Subtitles | لكنّه كان أبي حين أغمدت سيفًا في صدره. |
Göğsüne bir şiş sapla. | Open Subtitles | اطعنه بأداةٍ في صدره. |