| Bence bu bir kuantum olayı. göletin yüzeyindeki bir su böceğini düşün. | Open Subtitles | أظنّه شأنٌ كمّيّ، تخيّل حشرةً على سطح بركة. |
| Kendisini savaş bittikten sonra kendi yaptığı göletin içinde bulmuştum. | Open Subtitles | وجدته هناك بعد نهاية المعركة فى بركة من بوله |
| Kendisini savaş bittikten sonra kendi yaptığı göletin içinde bulmuştum. | Open Subtitles | وجدته هناك بعد نهاية المعركة فى بركة من بوله |
| Beni göletin orada yakalamaması için uzun yoldan gelmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان لابدّ أن أجيء منه طول الطّريق لم يستطيع أن يحصلني بتلك البركة |
| Rutin peyzaş çalışması-- göletin su seviyesini düşürmüşler, adamlardan biri bir şey gördüğünü sanmış. | Open Subtitles | مسح أرضي اعتيادي قاموا بتخفيض مستوى البركة ظن أحد العمال بأنه قد رأى شيئاً |
| Orada şu anda bir lise var! göletin de dolduruldu. | Open Subtitles | لقد حصلوا على مدرسه ثانويه هناك بركتك مدفوعه |
| Ramsett Park'ında ki göletin etrafında bir yürüyüş yapmak. | Open Subtitles | ينبغي علينا ان نمشي على البركه في حديقه رامست |
| Tüm uygarlığı terk edip bir göletin yanına taşınmak istemenize yetiyor. | Open Subtitles | إنه يكفي لجعلك تهجر الحضارة وتعيش قرب بركة. |
| Susan, bir adam, bir göletin ortasında bir leoparla boğuşuyorsa kaçmasına imkan yoktur. | Open Subtitles | سـوزان" عندما يتصارع الرجل مع النمر" ..... فى منتصف بركة فلا مجال للهرب |
| tepenin dibinde, göletin yanında ayakta duruyordum. | Open Subtitles | كنت أقف بجانب بركة مياه فى أسفل التلّ |
| Cumberland yakınlarındaki göletin orada bir bar var. | Open Subtitles | هناك حانة في بركة قريباَ من " كمبرلاند " |
| İşte buradayım, gerçek manada bir göletin kıyısındayım. | Open Subtitles | ها أنا، أقف حرفياً على حافة بركة. |
| Ancak gerçek manada bir göletin kıyısındayım. | Open Subtitles | لكنني أقف حرفياً على حافة بركة. |
| göletin kenarlarında olabilecek patlamalara da dikkat etmeliyiz. | Open Subtitles | وكما لدينا ما يدعو للقلق بشأن الثوران بالقرب من حافة البركة. |
| Çok sinirlendi ve üçüncü deliğin oradaki pis göletin içine fırlattı. Ben de daldım ve çıkarttım. | Open Subtitles | لقد غضبت وألقيته في البركة القذرة في الفتحة الثالثة ، فسبحت بها وأحضرته |
| İnanılmaz uçuş becerilerini şu göletin üzerinde onları uçarken seyrederek bile anlayabiliyorsunuz. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى الرّشاقة الغير معقولة في الطيران مجرد مشاهدتهم وهم يقشدون عبر سطح هذه البركة. |
| Başka bir gezegenden gelen bu yaratıklar göletin dibinde bir sürü kişiyi tutuyorlar. | Open Subtitles | المخلوقات من الكوكب الاخر وضعوا الكثير في قاع البركة |
| Başka bir gezegenden gelen bu yaratıklar göletin dibinde bir sürü kişiyi tutuyorlar. | Open Subtitles | المخلوقات من الكوكب الاخر وضعوا الكثير في قاع البركة |
| Evet, göletin yanında. Tamam | Open Subtitles | أجل , بالقرب من البركة , حسناً |
| göletin altını kazsam, gerçekten ama göletin altını kazsam karını orada bulur muyum? | Open Subtitles | لو قررت أن أحفر أسفل بركتك أقصد حرفياً أن أحفر أسفل بركتك هل سوف أجد زوجتك؟ |
| Derken ansızın göletin içinden... | Open Subtitles | - ثم فجأه ! خرج من البركه ... |
| Pek çok insan bilmez ama bu göletin adı Conservatory Water'dır. | Open Subtitles | أغلب الناس لا يعرفون أن الاسم الحقيقى لرابطة القوارب هو مياه المعهد الموسيقى |