"gölgesi altında" - Translation from Turkish to Arabic

    • في ظل
        
    • تحت ظل
        
    • تحت ظلال
        
    Kont ailesi, her zaman yüce dük ailesinin gölgesi altında hizmet etti. Open Subtitles عائلة الدوق كانت دائماً تعمل في ظل الدوق الكبير
    Ben kimsenin gölgesi altında çalışmıyorum. Çalışmadım. Ben kendi başıma işleri yürütebilirim. Open Subtitles لا أنا لا أعمل في ظل أحد أنا لن أفعل ذلك لا أستطيع ان أعيش مع نفسي
    Ve büyükbabam parlamentoya girmemiş olsaydı biz hala onun fabrikalarının gölgesi altında yaşıyor olurduk. Open Subtitles واذا كان جدي لم يركض الى بارلمينت لكنا لازلنا نعيش في ظل مصانعه
    On sene boyunca aptal kardeşimin gölgesi altında yaşadım, ve şimdi, her şey onun aptal çocuğunun elleri altında. Open Subtitles لقد عشت 10سنوات تحت ظل أخي الأبله والآن كل شيئ في يد هذا الإبن الأبله
    Pek çok erkeğin kılıç gölgesi altında veya namlu ucundayken dizlerinin bağının çözüldüğünü gördüm. Open Subtitles رأيت الكثير من الرجال المنكمشين ارتعاداً تحت ظل النصل أو فوهة السلاح
    Yemeklerini yerler sonra da orada, o ağacın gölgesi altında başka şeyler yaparlardı. Open Subtitles و، آه، كانا يأكلان ثم يفعلا شيئاً آخر هناك تحت ظل شجرة.
    Onlar binlerce yıl boyunca yağmur ormanlarında ki büyük dağın kutsal gölgesi altında yaşadılar. Open Subtitles لقد عاشوا في الغابة الماطرة تحت ظلال الروح العظيمة للجبل , لأف السنين
    Ve bunu söylediğim için beni parçalama, ama ben seninle evlenip hayatımın geri kalanını başka birinin gölgesi altında geçirmek istemiyorum. Open Subtitles ولا تحطمي عظامي لقولي هذا، ولكني لا أنوي الزواج وقضاء باقي عمري في ظل شخص آخر
    18. yüzyılda Fransa'dan Hindistan'a, Rusya'dan Çin'e dünyadaki çoğu insan bir mutlak yöneticinin gölgesi altında yaşadılar. Open Subtitles في القرن الثامن عشر .. معظم الناس بالعالم من فرنسا إلى الهند من روسيا حتى الصين عاشوا في ظل ممتد لحاكم مُتفرَّد
    Başka birinin gölgesi altında yaşamak istemiyorum artık. Open Subtitles لا اريد ان اعيش في ظل شخص آخر بعد الآن
    Çocukluğu babasının siyasi gölgesi altında geçti. Open Subtitles تنفق طفولته في ظل أبيه السياسي.
    O ceylan beni iki hurma ağcı gölgesi altında esir etti. Open Subtitles إحتجزتني أسير تحت ظل من نخلتين
    Bu gece yıldızların gölgesi altında bekleyeceğim Suri'nin kafesinde, Veera'nın köyünde. Open Subtitles ... أنا أنتظر اللليلة تحت ظل النجوم فى مقهى سورى فى قرية فيرا ...
    "Sizlere kapsamı geniş ve ağır bir askeri yenilginin gölgesi altında sesleniyorum. Open Subtitles "أتحدث إليكم جميعاً تحت ظل الهزيمة العسكرية الثقيلة وبعيدة المدى
    Daha dün, Avrupa'yı bir botla nasıl gezebileceğiniz ve gezegenin bir adasından ötekisine nasıl yelken açabileceğinizle ilgili bir şeyler okuyordum ve adaların bazılarında, kalıp gezebileceğiniz Jüpiter'in gölgesi altında uyuyabileceğiniz kasabalar var. TED بالأمس فقط، كنت أقرأ عن الكيفية الي يمكن بها ركوب قارب على أوروبا والإبحار من جزيرة إلى أخرى في جميع أنحاء الكوكب، وتوجد في بعض الجزر القرى يمكنك البقاء فيها وزيارتها والنوم فيها تحت ظل كوكب المشتري.
    Hepimiz kırılganız ve hepimiz ölümün gölgesi altında yaşıyoruz. Open Subtitles .. ونحن جميعا نعيش تحت ظلال الموت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more