"gölgesinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • ظل
        
    • ظلال
        
    • ظلّ
        
    • ظله
        
    • بظل
        
    • ظِلِّ
        
    • ظلالها
        
    • كظل
        
    • ظلها
        
    Küçücük bir çocukken bile, finansal ve duygusal çöküşün gölgesinde yaşadığımızı biliyordum. TED وعلى الرغم من صغري عرفت بأننا نعيش في ظل الإنهيار المالي والعاطفي.
    Tamam, şu kum tepesinin gölgesinde dinlenelim, ama fazla kalamayız. Open Subtitles حسنا,لنرتاح فى ظل هذاالتل لكن لا يمكن أن نبقى طويلا
    "Ölüm vadisinin gölgesinde gezsem bile, kötülükten korkmam, çünkü Tanrı benimledir." Open Subtitles نعم,مع انني أمشي في وادي ظل الموت فلن أخشى اي شر
    Yoksa her zaman dahinin gölgesinde yaşıyormuş gibi mi hissedesin? Open Subtitles أم أنك من يشعر دائماً أنه يعيش في ظلال العبقري؟
    Kırmızı çadırın serin gölgesinde anılarını, miras bırakır gibi bana bıraktılar. Open Subtitles في ظلال الباردة للخيمة الزرقاء، كانا ينقلن ذكرياتهن إليّ مثل الهدايا،
    O lanet heykelin gölgesinde kimin yattığını sormanız sizi yetkili kılmaz. Open Subtitles سؤالي عمّا يقبع في ظلّ التمثال لا يعني أنّكم المسؤولون
    CIA, bombaların gölgesinde kuruldu ve o günden beri operasyonlarını gölgelerin içinde hallediyor. Open Subtitles كالة الاستخبارات المركزية إنشاؤها في ظل القنبلة والتشغيل في الظل منذ ذلك الحين.
    Gözde bir ablanın gölgesinde yaşamak kolay bir şey olmasa gerek. Open Subtitles لا يمكن ان يكون سهلا ان تكبر في ظل اخت نجمة
    Her birimiz, kişisel kıyametimizin gölgesinde yaşıyoruz. TED نحن جميعًا نعيش تحت ظل نهاية العالم كما في سفر الرؤيا.
    Ölüm ve ölümlülük, genellikle sadakatsizliğin gölgesinde yaşar, çünkü onlar bu tür soruları oluştururlar. TED الموت والوفاة غالبا ما يعيش في ظل العلاقات الموازية للزواج لأنها تثير هذه الأسئلة
    Bunlar Mali İmparatorluğu hikayeleriyle büyüyen toplumlardı; Timbuktu'nun büyük kütüphanelerinin gölgesinde yaşadılar. TED تلك المجتمعات التي نشأت على سماع قصص إمبرطورية مالي؛ قد عاشت تحت ظل المكتبات العظمى لتمبكتو.
    Çoğu orman, en yüksek kubbeleri oluşturan devlerin gölgesinde yaşar. TED معظم الغابة يعيش تحت ظل الأشجار العملاقة التي تشكّل أعلى مظلّة.
    Şu anda Birleşik Devletler’de, Hindistan’da, Slovenya’da Ravi gibi insanlar çocuklarını, havalarını ve sularını zehirleyen fabrika ya da madenlerin gölgesinde yetiştiriyorlar. TED حاليًا، في الولايات المتحدة الأمريكية في الهند، وسلوفينيا، يربي أناس من أمثال رافي أبناءهم في ظل المصانع والمناجم التي تسمم هوائهم ومائهم.
    Yüce Firavun, adaletinizin gölgesinde duruyorum. Open Subtitles أيها الفرعون العظيم إننى أقف فى ظلال عدالتكم
    Yüce Firavun adaletinizin gölgesinde duruyorum. Open Subtitles أيها الفرعون العظيم إننى أقف فى ظلال عدالتكم
    "...bir palmiyenin gölgesinde uyuyan genç bir kız gördü. Open Subtitles رأى فتاةً يافعةً نائمة في ظلال شجرة الدلب
    O lanet heykelin gölgesinde kimin yattığını sormanız sizi yetkili kılmaz. Open Subtitles سؤالي عن الذي يقبع في ظلّ التمثال اللعين لا يعني أنّكِ المسئولةُ هنا
    Yalnız yürüyorsun ama Tanrı'nın gölgesinde olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles تمشي وحدكَ، لكنّك تعتقد أنّ ظلّك هو ظلّ الرب
    Hepimiz onun gölgesinde yaşıyoruz ama neredeyse kimsenin haberi yok. Open Subtitles نعيش تحت ظله مع ذلك قلة جدا من يعرفون ذلك
    "Koru beni gözbebeğin gibi, kanatlarının gölgesinde sakla" Open Subtitles "احفظني مثل حدقة العين. بظل جناحيك استرني"
    Ama duyduğuma göre abisinin gölgesinde yaşamayı sevmiyormuş. Open Subtitles ولَيسَ مولع بالعيش في ظِلِّ أَخِّيه، هكذا أَسْمعُ.
    Bu onun en sevdiği ağaçmış ve bütün gün gölgesinde oturur çiçekleri koklarmış. Open Subtitles كانت شجرته المفضلة و كان يجلس طوال اليوم تحت ظلالها و يشم الزهور
    Ölü bir bebeğin gölgesinde büyümenin! Open Subtitles أن تكبري كظل لطفلة ميتة ؟
    Ayrıca güneşli günlerde gölgesinde yürüyebiliyorum. Open Subtitles كما أنه في الأيام الحارة يمكنني السير في ظلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more