göllerde, teknelerde, arkadaşlarla ve salatalarla geçen hikayeleri. | Open Subtitles | التي تحدث في البحيرات بالقوارب مع الاصدقاء وسلطة المعكرونة |
Çoğu ırmak denizlere dökülürken, bazılarının yolculuğu büyük göllerde son bulur. | Open Subtitles | معظمالأنهارتُصرففيالبحر، لكن بعضهم ينهي رحلته في البحيرات الضخمة. |
Timsahlar göllerde ve bataklıklarda olur. | Open Subtitles | التماسيح موجودة في البحيرات والمستنقعات والاهوار. |
Harika. Kızlar kulübüm o göllerde gece kamp yapardı. | Open Subtitles | رائع قوات البراعم في صغري كانت تنام بمخيات حول هذه البحيرات |
Baba, 14 yıl önce kazandığın hukuk zaferindeki emsal karar sayesinde dünyadaki tüm çocuklar temiz göllerde balık tutabiliyor. | Open Subtitles | أبي, بسبب فوزك القانوني الأسبق منذ 14 عام الأطفال مثلي يمكنهم المجيء للصيد في البحيرات النظيفة في كل أنحاء العالم |
Buradaki göllerde balık tutmak yasak sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنهُ من غير القانوني صيدُ السمك في هذهِ البحيرات |
Yani teorik olarak büyük göllerde öyle canlılar yaşayabilir. | Open Subtitles | نظرياً البحيرات العميقة، يمكن أن يكون بها شيء من هذا القبيل |
Sırf etrafı gezip doğayı izlemek, güzel ağaçlara bakmak, berrak göllerde yıkanmak ve çok derin düşüncelere dalmak için. | Open Subtitles | لأسير هناك وأنظر إلى البرية، وأحدق في الأشجار الجميلة، وأستحم في البحيرات النقية، وأمعن التفكير في أفكار عميقة. |
Sırf etrafı gezip doğayı izlemek, güzel ağaçlara bakmak, berrak göllerde yıkanmak ve çok derin düşüncelere dalmak için. | Open Subtitles | لأسير هناك وأنظر إلى البرية، وأحدق في الأشجار الجميلة، وأستحم في البحيرات النقية، وأمعن التفكير في أفكار عميقة. |
Hepsinin nasıl büyük göllerde yoğunlaştığını görüyor musun? | Open Subtitles | انظر كيف تتركز جميعها حول البحيرات العظمى؟ |
Bırakıyorum. Bu dedektiflik yapmak değil. göllerde yüzen cesetler öpüşen insanlar. | Open Subtitles | أعتزل، هذا ليس العمل بالتحقيق الجثث الطافية في البحيرات... |
Bırakıyorum. Bu dedektiflik yapmak değil. göllerde yüzen cesetler öpüşen insanlar. | Open Subtitles | أعتزل، هذا ليس العمل بالتحقيق الجثث الطافية في البحيرات... |