| Black Sands'de toprak altında gömülü olan milyarlar değerinde. | Open Subtitles | ما الذي دفن تحت الأرض في الرمال السوداء كان يساوي المليارات |
| Ve öyle yazıldı ki, uzun zamandır gömülü olan düşman, bir ateşten geri dönecek ve o ateşin alevleri, Oa'yı yutacak. | Open Subtitles | حيث كتب: العدو الذي دفن لزمن طويل سيعود عبر النيران و(أوا) ستهلك بين نيرانه. |
| Mezarlıkta çalışmak gibi bir şey, ancak gömülü olan herkes hala seninle konuşabiliyor. | Open Subtitles | إنه نوعاً ما مثل العمل في مقبرة, عدا أنه, كل من هو مدفون مازال يمكنه التحدّث إليك. |
| Arkeologlarımız gömülü olan şeyleri açığa çıkarmaya daha yeni başladıklarına inanıyorlar. | Open Subtitles | علماء أثارنا يعتقدون أنهم بدأو يكتشفون ما هو مدفون |
| gömülü olan şeyin gömülü kalmasından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التأكد من أن ما كان مدفوناً يبقى مدفوناً |
| gömülü olan şeyin izini görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع رؤية أثراً لما كان مدفوناً بداخل الجذع. |
| Orada gömülü olan kişi şimdiye kadar burada zatürreden ölmüş tek kişidir! Sakin ol, tamam mı? | Open Subtitles | الرجل المدفون هناك هو الرجل الوحيد الذي مات بذات الرئة في هذه المدينة الملعونة |
| Orada gömülü olan kişi şimdiye kadar burada zatürreden ölmüş tek kişidir! | Open Subtitles | الرجل المدفون هناك هو الرجل الوحيد الذي مات بذات الرئة في هذه المدينة الملعونة |
| - gömülü olan adam? | Open Subtitles | " هو " الذي هو مدفون ؟ |
| gömülü olan şeyin izini görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع رؤية أثراً لما كان مدفوناً بداخل الجذع. |
| O futbolcuya ağacın altında gömülü olan şeyden mi bahsedeyim? | Open Subtitles | اذن علي فقط ان اخبر لاعب الكرة بخصوص ذلك الشيء المدفون تحت الشجرة؟ |
| Kudüs'ün altında gömülü olan Tapınak hazineleri ile alakalıydı. | Open Subtitles | كان يتحدثُ عن كنوز الهيكل المدفون تحت القدس |