"göndermeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • إرسال
        
    • ارسال
        
    • ترسل
        
    • بإرسال
        
    • نرسل
        
    • أرسال
        
    • إرسالك
        
    • لإرسال
        
    • أرسلك
        
    • إرساله
        
    • إرسالها
        
    • ترسلي
        
    • تُرسل
        
    • ارسالهم
        
    • أن يرسل
        
    O zaman benim daireme banka ekstreleri göndermeyi kesecek misin? Open Subtitles حسناً، إذاً هل ستتوقفين عن إرسال كشف حسابك المصرفي لمنزلي؟
    Hayır, öncelikle eleştirilerin nasıl olduğuna bakalım, sonra çiçek göndermeyi düşünürüz. Open Subtitles ..لا، سوف سنرى كيف تكون مراجعاتها ثم سنفكر بخصوص إرسال الزهور
    Durum ağırlaşırsa daha fazla destek göndermeyi geçtim, gönderdiklerini orada tutacak kaynakları yok. Open Subtitles ليس لديهم الموارد الازمه لابقائهم هناك ناهيك عن ارسال المزيد اذا تصاعد الامر
    Yoksa yine özel dedektifini beni tehdit etmesi için göndermeyi mi yeğlersin? Open Subtitles أم أنك تريد أن ترسل في العين الخاصة لتهديد لي مرة أخرى؟
    Bana güvenebilirsin. Kashfar'a kurtarma timi göndermeyi düşünüyorum. Open Subtitles يمكنك أن تثق بي. أفكر بإرسال فريق من القوات الخاصة إلى كاشفار.
    Asoka'yı Takshila'ya göndermeyi teklif eden sizdiniz. Open Subtitles إنه أنت من اقترح أن نرسل بـ اسوكا لمواجهة تاكشيلا.
    Doğuya mal ve teçhizat göndermeyi kestiler. Open Subtitles لقد توقف عن أرسال البضائع والألات إلى الشرق
    Bu nedenle eğer çocuklarınızı Tinkering Okulu'na göndermeyi düşünüyorsanız, eve yara bere ve kan içinde döndüklerini bilin. TED فإذا كنت تفكر في إرسال طفلك إلى مدرسة الحرف فسيعود ببعض الرضوض والخدوش وداميا
    İnsanlar olarak, mesajları kendi öznel bakış açımızdan göndermeyi ve almayı engelleyemeyiz. TED لكوننا من بني البشر، لا يسعنا سوى إرسال واستقبال الرسائل. من خلال العدسات الموضوعية الخاصه بنا.
    Hiç karşılaşmadığımız bu yoksul insanlara ayakkabı ve oyuncak ayı göndermeyi bırakmalıyız. TED يجب أن نكف عن إرسال الأحذية ودمى الدببة للفقراء، لأشخاص لم يسبق والتقيناهم.
    Kızların ayak kalıplarını göndermeyi unutma, tamam mı? Open Subtitles وتذكري إرسال مقاس أحذية الفتيات ، حسنا ؟
    Su altı fenerimiz yer belirleme sinyali göndermeyi bıraktı. Open Subtitles توقّفت الفنار الموجود تحت الماء عن إرسال إشارة تحديد مكانه
    Bütün şu çiçek ve kartları göndermeyi kesin. Open Subtitles توقفوا عن إرسال كل هذه الأزهار والبطاقات.
    Düşündük, tamam, haydi şu kitapları Hindistan'a göndermeyi deneyelim, dedik. TED لذلك فكرنا, حسناً دعونا نحاول ارسال الكتب الى الهند
    Teorilerini gerçek zamanlı olarak test etmek için ikizlerin her biri kendileri için bir yıl geçtiğinde diğerine bir ışık demeti göndermeyi kabul eder. TED ولاختبار نظريتهما في الوقت الحالي، اتفق كلا التوأمان على ارسال موجة من الضوء للآخر كلما مرت سنة عليهما.
    Sanırım birlikte kaçamayacağımızı düşünerek, gidip benim için yardım göndermeyi planlamıştı. Open Subtitles أعتقد أنها تخيلت أنه ليس بمقدورنا الهروب وأنها سوف ترسل المساعدة لي
    Kız ve erkek kardeşlerini, çocuklarını ve atalarını okula göndermeyi hayal ederdi. Open Subtitles حلُم بإرسال الجميع للمدرسة أخواته وأخوته, أبناءه وأحفاده
    Hanımefendi, izniniz olursa derhal bir mesaj göndermeyi öneriyorum. Open Subtitles سيدتي اذا سمحتي لي أنا اقترح بأن نرسل رسالة
    Hoşça kalın. Kitabı göndermeyi unutma. Open Subtitles وداعاً ، و لا تنسى أرسال ذلك الكتاب.
    Öyleyse bana bilgi göndermeyi kes, bilgi bulmaya başla. Open Subtitles تبّـاً لذلك كفّ عن إرسالك ، للمعلومات لي ويجب أن تبدأ بـ تزويدي بهـا
    Paul çok daha uzun süre dayanacak bir mesaj göndermeyi seçeceklerine inanıyor. Open Subtitles يعتقد بول أنهم سيختارون لإرسال الرّسائل مع قدرة احتمال أكثر بكثير.
    Yemin ederim, babanla aynı yatağa girmektense, seni hapse göndermeyi tercih ederim. Open Subtitles . أنا أعدك ، أنا أفضل أن أرسلك للسجن من أن أصبح فى السرير مع والدك
    Annem ve babama göndermeyi düşünmüştüm ama istemediler. Open Subtitles كان عليّ إرساله إلى أبويّ ولكنهما لم يريداه
    Birkaç haftadır göndermeyi erteleğim bir parça yazışma var. Open Subtitles هناكَ قطعة من المُراسلات تأخرتُ في إرسالها لعدة أسابيع
    Psikopatların peşinden bir psikopatı göndermeyi mi öneriyorsun? Open Subtitles فحلكِ هو أن ترسلي هذا المعتوه للتعامل مع هؤلاء المعتوهين؟
    Protokoller, önceden belirlenmiş ara noktalarda Filo Komutanlığına şifreli mesaj göndermeyi emrediyor. Open Subtitles معلومات تقدم المهمة ... المشفرة تُرسل لقيادة الأسطول على الإحداثيات المحددة مسبقا
    Birgün onları, ona göndermeyi düşünüyordum, nasıl bir sürtük olduğunu ona hatırlatmak için. Open Subtitles لقد فكرت فى ارسالهم اليها لأذكرها كم كانت عاهره
    Savcı sana çiçek göndermeyi düşünüyor. Open Subtitles إن المدعي العام الإتحادي يفكر في أن يرسل إليكِ أزهاراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more