"görüşlere" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأن يطرح
        
    • الآراء
        
    • وجهات النظر
        
    • وجهات نظر
        
    İnsanoğlu madde ile düşünceyi bağdaştıramayacağını anlayınca düşünceler üzerine çeşitli görüşlere yöneldi. Open Subtitles بما أن الانسان غير قادر يوافق بين العقل و المادة يميل لأن يطرح نوع من كينونة فكرية
    İnsanoğlu madde ile düşünceyi bağdaştıramayacağını anlayınca düşünceler üzerine çeşitli görüşlere yöneldi. Open Subtitles بما أن الانسان غير قادر يوافق بين العقل و المادة يميل لأن يطرح نوع من كينونة فكرية
    Sadece, devletin yasakladığı ve cezası ölüm olan... görüşlere sahip olduğunuz için değil, bu görüşleri devlet hizmetinde çalışanlara... salık verdiğiniz için suçlusunuz. Open Subtitles ليس فقط لاعتناق آراء محظورة من الدولة و التى عقوبتها الموت و لكن للموعظة بهذه الآراء لرجال أقسموا على خدمة الدولة
    Aferin, Larroque! Pek çok farklı görüşlere sahibiz fakat mülkiyet hakkındaki görüşlerimiz birlikte daha iyiye gidecektir. Open Subtitles رائع، نحن لانتشارك الآراء ولكنّ ممتلكاتنا قد وُجدت لنا جميعاً
    için ödüllendiremez, ve katılmadıkları görüşlere cevap veremez miyiz? TED أو مكافأة الناس على القراءة والرد على وجهات النظر التي تخالف قناعاتهم؟
    Tam bir demokraside daima bir şeylere alınıyoruz çünkü insanlar daima farklı görüşlere sahip. TED وفي جوٍّ من الديمقراطية الحقيقية فإننا عرضة للإهانة باستمرار بما أن الناس يبدون وجهات نظر مختلفة دوماً.
    İçimizde duyduğumuz ses, dışardan gelen görüşlere oranla daha net, daha gür ve daha berrak çıkmaya başlamışsa Open Subtitles أعمق وأوضح وأعلى من الآراء في الخارج
    Ben gazete alacağım. "Peter ve Starcatchers" hakkındaki görüşlere bakmak istiyorum. Open Subtitles سأذهب لأشتري صحيفة اريد ان ارى الآراء "حول "بيتر و الباحثي عن النجوم
    Peder Bard, kilisenin birçok genç üyesi gibi kendisiyle aynı fikirde olmayan görüşlere karşı tolerans göstermiyor. Open Subtitles الأب (بارد)، شأنه شأن أعضاء الكنيسة الشبان... لا يتسامح مع الآراء التي يختلف معها
    - Farklı görüşlere saygı gösterin! Open Subtitles -احترموا الآراء المخالفة !
    Bunlar genellikle eko odası gibidir, haberleri ve fikirleri benzer görüşlere sahip olan insanlara ulaştırırlar. TED هذه غالباً ما تكون مثل غرف الصدى، تقدّم الأخبار والأفكار من الناس ذوي وجهات النظر المتشابهة.
    Başka görüşlere. Open Subtitles بعض وجهات النظر.
    Farkına varmadığım şey ise, benim trollerin beni bir tür aşıladığı, derimi kalınlaştırdığı, hemfikir olmadığım görüşlere karşı bağışıklık kazandırdığıydı, bu sayede, birkaç ay önce vereceğim tepkileri artık vermiyordum. TED كن ما لم أكن أدركه هو أن المتصيدون لي كانوا يدخلون في ذهني تثخين بشرتي ، مما يجعلني في مأمن من وجهات النظر التي _ لا أتفق بالضرورة معها ولذا لم أتفاعل مع نفس الأشياء كما كان من شأنه أن يكون قبل عدة أشهر.
    diğer deniz ve askeri güçlerdeki dostlarımız ve müttefiklerimizin birçoğu da iklim riski konusunda çok net görüşlere sahip. TED لدى العديد من أصدقائنا وحلفائنا في القوات البحرية والجيوش الأخرى وجهات نظر واضحة في ما يتعلق بأخطار المناخ.
    #dialoguecoffee buluşmalarından öğrendim ki siyasi hükümlere sahip herkes farklı görüşlere sahip kişileri kötü göstermek için uğraşabilir. TED علمتني مقابلات حوار وقهوة أن الناس بمختلف مشاربهم السياسية يمكنهم أن يُرصدوا وهم يشيطنون الآخرين الذي لهم وجهات نظر مختلفة.
    İlk dönemi ve iki tarafın da sevmediği görüşlere sahip. Open Subtitles هذه فترة ولايته الأولى ولديه وجهات نظر جعلت منه لا يحظَ بشعبية لدى جانبي الممر (الشيوخ والنواب في الكونغرس)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more