"görülen" - Translation from Turkish to Arabic

    • شوهد
        
    • وشوهد
        
    • أندر
        
    • فرط
        
    • التي نراها
        
    Yüzünde görülen şey, hareket tarzı, onu buraya yönlendiren şeydir. Open Subtitles ما الذي شوهد في وجهه, وتصرفاته, وأتى به إلى هنا
    En son kuzeye doğru giderken görülen iki kadın kaçak için tetikte olun. Open Subtitles كن على اطلاع على اثنين من الهاربين الإناث شوهد آخر مرة باتجاه الشمال.
    Ama gerçek hâlâ şu ki, oğlunla görülen son insan sensin. Open Subtitles لكن الحقيقة لا تزال قائمة بإنّك آخر شخص شوهد مع ابنك.
    13 Mart 1997 gününün gecesi ABD'nin güneybatısında şimdiye dek görülen en büyük UFO manzaralarından biri görüntülendi. Open Subtitles في ليلة 13 مارس 1997 شوهد جسم غريب جنوب غربي امريكا وشوهد من رجال الامن وملايين المواطنين
    Balıkçıllar, sorguçlar, karabataklar çok ender görülen kara yüzlü kaşıkçı kuşlarıyla burada bir araya toplanırlar. Open Subtitles طيور مالك الحزين أختلطت مع أندر بكثير الزائر الاسود
    Daha fazla veya daha şiddetli hava akımı görülen durumun daha uzun süre devam etmesini sağlıyor. TED فبإزدياد عدد النفخات وشدتها نجد أن حالة فرط الحركة تزداد شدة وتدوم لوقت أطول
    Bugün işletmeler için, bu toplumsal sorunları etkilemek ve çözmek için esas bir fırsat bulunmakta ve bu fırsat işletmede görülen en büyük iş fırsatı. TED هذه فرصة اساسية للأعمال اليوم للتأثير القوي وعنونة هذه المشاكل الاجتماعية وهذه الفرصة هي الفرصة التجارية الأكبر التي نراها في الأعمال
    En son şüphelinin çalışma bölgesinde... görülen kayıp kişileri araştırabiliriz. Open Subtitles يمكننا تفقد سجل المفقودين و نرى ان كان هناك احد قد شوهد لآخر مرة في منطقة عمل الجاني
    Onunla görülen son kişi, ve gözlükler cesedinin yanında bulundu. Open Subtitles كان اخر من شوهد معها وكانت نظارته بجانب الجثة
    Okunan bir kitap ya da önceden görülen bir durum bilinçaltına kaydedilir. Open Subtitles قراءة كتاب أو وضع شوهد من قبل سُجلت في اللاوعي
    Anneannem ve üvey babam ve son olarak polisten kaçarken görülen öz babam? Open Subtitles ، اوه جدتي وزوج أمي وأبي الذي آخر مرة شوهد فيها وهو يفر من الشرطة
    Koca ayağı mı, koca kafalıları mı, yeşil vücutlu koca siyah gözlüleri mi, yoksa Archford Akademi'de son görülen uçan daireleri mi? Open Subtitles خمسة أقدام بعرض اثنين رأس كبيرة شكل روزي ثقب اسود العينين آخر شخص شوهد يغادر " آرتشفورد " في طبق طائر ؟
    En son bankamatik kamerasında görülen vampir bu otele giriş yaptı. Open Subtitles مصاص دماء شوهد آخر مرة بالقرب من صرّاف آلي وكان يحجز غرفة في هذا فندق
    Yanında görülen son kişi de ben olduğum için polis beni sorguya alacak. Open Subtitles وبما أنّي آخر أحد شوهد برفقتك، فسوف تستجوبني الشرطة
    "Polis, cinayetin işlendiği saatte Evlilik Ajansından ayrılırken görülen adamı sorgulamak istiyor." Open Subtitles يريد البوليس أن يجرى مقابله مع رجل " شوهد يغادر وكاله للزواج " حوالى الوقت الذى وقعت فيه جريمة القتل
    O adamla görülen son kişi o idi komiser Tallcott. Open Subtitles لقد كانت آخر شخص شوهد مع الرجل
    Sen on yıl önce Pangea adasında görülen son kişiydin. Open Subtitles " كنت آخر من شوهد على جزيرة " بانجيا قبل 10 سنوات
    Her ikisiyle de en son görülen oydu. Open Subtitles شوهد آخر مرة مع كل منهما
    Aynı yıl Konstantiniyye semalarında gündüz vakti görülen kuyruklu yıldız ise o güne kadar aşılamayan surların yıkılacağının bir işareti olarak değerlendirilmişti. Open Subtitles وشوهد المذنب فى سماء (القسطنطينية) ذلك العام وهى تعتبر علامة على أن جدران المدينة المنيعة سوف تسقط
    Aynı yıl Konstantiniyye semalarında gündüz vakti görülen kuyruklu yıldız ise o güne kadar aşılamayan surların yıkılacağının bir işareti olarak değerlendirilmişti. Open Subtitles وشوهد المذنب فى سماء (القسطنطينية) ذلك العام وهى تعتبر علامة على أن جدران المدينة المنيعة سوف تسقط
    Küba'nın mağaraları yarasadan çok daha nadir görülen bir memeliye ev sahipliği yapar.. Open Subtitles كهوف كوبا بيتَ إلى حيوان أندر بكثير مِنْ الخفاش ,
    Porfirya belirli proteinlerin aşırı üretimi ile karakterize nadir görülen bir genetik hastalıktır. Open Subtitles البورفيريا خلل وراثي نادر يسبب فرط الإنتاج لبروتيناتٍ معيّنة
    Sonuç olarak geriye dönüp dışarıdan baktığımızda ve verilerimizde görülen bu trendlerin başlangıç noktasını anladığımızda Amerika'nın geleceği için oldukça umut verici bir resim görüyoruz. TED بحيث اننا حينما نخرج من الأزمة ونرى بدايات هذه الاتجاهات التي نراها عبر بياناتنا فنحن نرى صورة مفعمة بالأمل لمستقبل أمريكا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more