Biliyorsun, bu çocuğu tanırdım. komik görünümlü küçük bir fırlamaydı. | Open Subtitles | أتعلم، كنت أعرف ذلك الفتى، ذو المظهر المرح، صغير وشقي. |
Ama diğer insanlar kadar iyi görünümlü olmadığım için hep içime kapanıktım. | Open Subtitles | كنت مُدرك دائما أنني لست .. كما تعلمين حسن المظهر للأشخاص الآخرين. |
Ama ayrıca 40 yaşın altındaki iyi görünümlü diğer her zenci için. | Open Subtitles | ولكن مجددًا، هكذا يبدو كل رجل أسود حسن المظهر يقل عن الـ40 |
Şimdi de birkaç muhteşem ve tuhaf görünümlü safkan köpeğin geçidini izleyeceksiniz. | Open Subtitles | وستشاهدون عرضاً لمجموعة رائعة وذات مظهر نادر جداً لسلالة وحشية من الكلاب |
Herkes daha ince ve, daha iyi görünümlü olabilir. | Open Subtitles | يمكن دائما أن تبدو أنحف منظر أفضل حسنا.. |
Aynı şekilde her masum görünümlü çocuk da nef olmaz. | Open Subtitles | بنفس الطريقة، ليس كل صبي برئ المظهر يكون ساذجاً. |
Hakikaten, sayfa başına 1 sent ücretle, bölümlere göre fiyatları değişen, iyi görünümlü kitaplar elde edebilirsiniz. | TED | يمكنك حقاً الحصول على كتب جميلة المظهر بتكلفة بنس واحد للصفحة كنوع من تكلفة الأجزاء اللازمة لعمل ذلك |
Ona aşık olduğunu düşünüyorsun, çünkü o cesur, ...iyi görünümlü ve kuvvetli, ancak sadece bir rüyanın peşinden gidiyorsun, Annie. | Open Subtitles | تعتقدين انك واقعة بالحب لأنه شجاع حسن المظهر وقوي، حتى الآن .انت تطاردين مجرد حلم، آني |
Arkama döndüm,... ..ve korkunç görünümlü bir adam duruyordu arkamda! | Open Subtitles | .. واستدرت كان ذلك الرجل القبيح المظهر واقفا هناك |
Peki ya sen, çalı fasulyesi, Rick-James- görünümlü aptal? | Open Subtitles | كيف عنك، والفاصوليا سلسلة، ريك جيمس المظهر خداع؟ |
Güzel, doğal görünümlü, bakımı kolay tırnaklarınız olabilir. | Open Subtitles | لدينا أظافر جميلة ، طبيعية المظهر سهلة التثبيت |
Ama tuhaf görünümlü bir adamdı. Acayip kaşları vardı. | Open Subtitles | كان رجل غريب المظهر كان له هذين الحاجبين |
Şu uzun boylu iyi görünümlü 5. katta oturan adam? | Open Subtitles | تعلم, ذلك الرجل طويل القامة وجميل المظهر يعيش في الطابق الخامس؟ |
103 numaralı odaya gelen adam beyaz ve normal görünümlü biriymiş. | Open Subtitles | الرجل الذي سجّل بغرفة 103 كان أبيض وعاديّ المظهر |
Bu seçkin görünümlü beyefendi son derece saygı duyulan bir oyuncu. | Open Subtitles | الرجل المهيب ذو المظهر المحترم هو ممثل محُترم للغاية |
50 yaşlarında filandı. Efendi görünümlü, eski moda bir smokin giyiyordu. | Open Subtitles | ربّما كان في الـ 50 عاماً مظهر أنيق، ويرتدي حلّة قديمة |
Hatırlayabildiğim kadar uzun zamandır benim için sorun oluşturuyorlar: önce minik bir erkek fatma iken sonra da erkek görünümlü ancak östrojen ağırlıklı bir organizma iken. | TED | كانت مشكلة بالنسبة لي منذ أمد بعيد، بدايةً منذ أن كنت فتاة مسترجلة صغيرة ثم بعد ذلك كصاحبة مظهر ذكوري، قائم أساساً على هرمون الإٍستروجين الأنثوي. |
Ayrıca Avustralya'nın en güzel görünümlü kıçına sahipti. | Open Subtitles | كان لديها أيضا أفضل منظر لمؤخرة في أستراليا. |
Bu kadar iyi görünümlü birisinin, bunlardan daha iyisini bulması mümkün değil. | Open Subtitles | حسناً، ليس هناك شخصاً مظهره جيد يمكنه ان يبتكر شيئاً افضل من هؤلاء |
Şık görünümlü ama iflas etmiş iki beyefendi. | Open Subtitles | إثنان من الرجال بمظهر أنيق فى حالة إفلاس |
- Daha iri olacağını düşünmüştüm. - Ben de daha iyi görünümlü olacağını. | Open Subtitles | ــ أعتقد أن تريد أن تكون كبيرا ــ أعتقد أنك تريدين أن تصبحي بمنظر أفضل |
Şurada, dört kişiyle oyun oynayan sıradan görünümlü, beyaz gömlekli çocuğu görüyor musun? | Open Subtitles | أترى ذلك الفتى الذي يبدو غريب الأطوار في القميص الأبيض الذي يلعب ضد الرجال الأربعة في نفس الوقت؟ |
Doğru söyle, hiç bu kadar iyi görünümlü birisine rastladın mı? | Open Subtitles | اخبراني بالحقيقة، هل رأيتما يوماً رجلاً أوسم منّي؟ المظاهر أذواق |
- Çok hoş, tuğla görünümlü. - Evet, hoşumuza gitti. | Open Subtitles | هذا رائع ، أحب أحجار القرميد دون طلاء |