"görünmesini" - Translation from Turkish to Arabic

    • ظهور
        
    • ليبدو
        
    • أن يبدو
        
    • بمظهر
        
    • لتبدو
        
    • يظهر في
        
    Adınızın görünmesini istemiyor musunuz? Open Subtitles ان يقذفوا الرمال فى عيون المفتش لو ستراد. ألا ترغب فى ظهور أسمك ؟
    Bak, genelde insanlar fotoğrafta bunun görünmesini tercih ederler. Open Subtitles انظر، عادة الناس يفضلون ظهور وجوههم على الصور
    Bir kazaymış gibi görünmesini sağladı, sanki baban bir boğayı öldürmek için arenaya çıkmış gibi gösterdi, fakat tam bir cinayetti. Open Subtitles رتب الأمر ليبدو حادثة كما لو أن والدك ذهب للحلبة لكنها كانت جريمة طوال الوقت
    Soygun gibi görünmesini istemiş. Open Subtitles لا يوجد لغاية الآن و قام بإعداد الامر ليبدو كسرقة
    Bu bir kaza değildi, ama o şekilde görünmesini istediler. Open Subtitles لم يكن حادثاً كان من المفترض أن يبدو كأنّه كذلك
    Stokes, Kirk'ün kötü ya da sinirli görünmesini istemiyordu. Open Subtitles ستوكس لم يرد أن يظهر ليوتينانت كيرك بمظهر المرتشي أو سريع الغضب
    - Bizim starımızın onun gözünde domuzcuk gibi görünmesini istemeyiz, değil mi? Open Subtitles نحن لا نريد نجمنا لتبدو وكأنها خنزير قليلا تبول في عينيها الآن، هل نحن؟
    Adalet için çalışırken bu işin çıkar işi olarak görünmesini istemedi. Open Subtitles هو لا يريد ان يظهر في نزاع الى تلف عمل العدالة
    Ölülerin hayattaymış gibi görünmesini sağlayan şey her ne ise. Open Subtitles ايا كان هو فهو يعطي للميت ظهور للحياه
    Öldüğünden emin olmak için diye varsaydık ama belki de belki kameraların çalıştığını biliyordu ve plakanın görünmesini istedi ki suçu Iris'e atabilsin. Open Subtitles لقد اعتقدنا ان ذلك من أجل انهاء مهمته لكن ربما انه علم بوجود الكاميرات واراد ظهور اللوحات "لذلك يمكنه الايقاع بـ"آيرس
    Oğlunun elinden ve kızının da göğsünden tuttu bir geminin görünmesini bekler gibi ufka baktı sanırım daha önce pek çok defa bunu yapmıştı. Open Subtitles أمسكت ابنك من يده وابنتك حملتها على صدرها، ونظرت في الأفق، وكأنها تنتظر ظهور سفينة، أعتقد أن هذا مثل ما فعلته من قبل عدة مرات.
    Cephanenizi boşa harcamayın, hedefin görünmesini bekleyin. Open Subtitles وفروا ذخائركم أنتظروا ظهور الهدف
    Tuhaf bir ilaç içirip, iyi olmadığı halde iyi görünmesini mi sağladın? Open Subtitles هل أطعمته دواء ليبدو بأنه بخير بينما هو ليس بخير ؟
    - Peki ya kendine böyle görünmesini sağlayan bir şey enjekte ettiyse? Open Subtitles ماذا لو حقنت نفسها بشئ ليبدو أنها ماتت
    Bu şekilde görünmesini sağlamışlar sadece. Open Subtitles انه فقط تم ليبدو بهذا الشكل
    Bak, bunun bir uyarı gibi görünmesini hatta bir tehdit gibi görünmesini istemiyorum. Open Subtitles اسمعي، لا أريد أن يبدو كلامي كإنذار ولا أريده أن يبدو كتهديد حتماً.
    Bu kitabın size yalan söylüyormuş gibi görünmesini istiyorum, çaresizce ve umutsuzca, bir alkoliğin yapacağı gibi. TED أريد هذا الكتاب أن يبدو وكأنه يكذب عليكم، بطريق يائسة ومستميتة، بنفس أسلوب مدمن كحول.
    Sen ve senin gibiler diğer 10,000 iyi polisimin kötü görünmesini sağlıyorsunuz. Open Subtitles أنت ومئات ممن لا يستحقون العيش والذين يظهرون العشرة آلاف من عناصري الجيدين بمظهر سيء
    İkimiz de Aria'nın aptal görünmesini istemeyiz, değil mi? Open Subtitles لا أحد منا يريد أن تظهر آريا بمظهر الحمقاء ،أليس كذلك؟
    Ne, onların duba gibi görünmesini mi istiyorsun? Open Subtitles ما، هل تريد منهم لتبدو وكأنها عمال التمديدات الكهربائية؟
    - Bunun bir cinayet-intihar vakası olarak görünmesini düşündünüz. Open Subtitles قررت جعلها لتبدو كقتل وإنتحـار
    Konu valinin güçlü görünmesini istememiz. Open Subtitles إنهُ من شأنُنا بأنّ نريد من الحاكم بأنّ يظهر في أقوى حالاته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more