Bu görüntünün ondan iki hafta öncesinde çekilmiş olması gerek. | Open Subtitles | لقد ألتقطت هذه اللقطات قبل أسبوعين من ذلك. |
Şunu keşfettim; görüntünün doğasından ötürü ve bu filmi çekiyor olmamızdan ötürü, ona yüklenen bir duygu vardı ve bu roket fırlatılmasının kolektif hafızalarımızda oluşturduğu bir anlam vardı. | TED | واكتشفت أنه نظرا لطبيعة اللقطات ولأننا نعد هذا الفيلم، أنها كانت تحمل أحاسيس منغرسة فيها وفي ذاكرتنا الجماعية لما يعنيه لنا هذا الإطلاق وكل هذه الأشياء. |
Bizim görüntünün aynısını geçtiğimiz iki saatte üç kez NBC logosuyla gördüm. | Open Subtitles | اللقطات من القنوات الأخرى. لقد رأيتُ نفس هذه التغطية NBC التي نستخدمها على محطة ثلاث مرات في آخر ساعتين. |
Ve insanların dünyada imkansız olarak düşündükleri, birtakım şeyleri başarmak bu görüntünün bir sembolü olarak hepimizin gururunu okşadı. | TED | وقد كنا جميعا سعداء برؤية تلك الصورة تصبح رمزا لتحقيق شيء اعتقد الناس أنه مستحيل في العالم كله. |
Burada, görüntünün merkezinde selin büyüklüğünü, sarı ile gösterilen Bangkok'un büyüklüğüne göre görebilirsiniz. | TED | هنا، تستطيع رؤية حجم الفيضان في منتصف الصورة. بالنسبة لحجم بانكوك الموضح باللون الاصفر. |
Şimdi, siz bugünkü resepsiyondan sonra bu görüntünün nasıl oluşacağı üzerine bir deney yapabilirsiniz. | TED | بإمكانكم الان القيام بتجربة هذا المساء في الردهة ، حسنا ، لمعرفة كيف ستبدو الصورة. |
Patlamadan meydana gelen enkaz görüntünün tamamını bozmamış. | Open Subtitles | حطام الانفجار لم يتلف جميع اللقطات |
Sonuçlar gösteriyor ki kişi, görüntünün farkında olsa da olmasa da görsel işleme için gerekli alanlar aktive olmaktadır. Fakat bütün ekstra bir ağ görüntüyü bilinçli gördüğünde aydınlanır. | TED | تظهر النتائج أنّ المناطق اللازمة للمعالجة البصريّة يتم تفعيلها سواء كان المشارك على علم بالصورة أم لا، لكن لا تضيء شبكة إضافيّة كاملة إلّا عندما يكونوا واعين برؤية الصورة. |
En iyisi, görüntünün, soyutlanmanın çoklu doğruluğun ve fantazinin içine süzülüp gitmesidir. | TED | لذلك ، في أحسن الأحوال ، الصورة مقصودة أن تطفو بعيدا في التجريد وحقائق متعددة والخيال. |
Bu nedenle resmi çevirmemiz gerekecek ki, bu görüntünün aslında bir düzmece olduğunu fark edin. | TED | عندها يجب ان نقلب الصورة لترو انها معدة مسبقا |
Bu güzel görüntünün tamamını detaylarıyla gördüğünüze şüphe yok. | Open Subtitles | لا شك فى إنك تخيلت الصورة كلها بتفاصيلها |
Efendim, sondadan gelen görüntünün kızıla kayma olasılığı var, yani spektrumun kızılötesi yönüne doğru bozulmuş olma olasılığı. | Open Subtitles | سيدى , من المحتمل ان تكون هذه الصورة إزاحة بالأشعه تحت الحمراء ومشوهه حتى نهاية الطيف فى الطول الموجى |
Başka? Bir görüntünün hayatını tüketmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع هذه الصورة تغير حياتك بالكامل |
Şebekeye yüklersen ilgilendiğin dosyayı ayırır ve görüntünün açığa çıkmaması için verileri bozar. | Open Subtitles | فقط حملها إلى الشبكة تنفرد فقط بالملفات التي تهتم بها وتُفسد البيانات لذا لن يُمكن إعادة الصورة بالكامل |