"görür görmez" - Translation from Turkish to Arabic

    • بمجرد رؤيته
        
    • حالما أرى
        
    • حالما رأيت
        
    • النار على
        
    • حالما رأيتُ
        
    • عندما أراه
        
    • عندما رأيته
        
    • أن ترى إشارة
        
    • أول نظرة
        
    • يروك
        
    • عندما رأى
        
    • عندما يشاهدونه
        
    • العيونِ الجميلةِ
        
    • حالما رأيتها
        
    • حالما نرى
        
    Gemileri görür görmez, herkese orada gemiler olduğunu anlatır. Open Subtitles و بمجرد رؤيته للسفن, أخبر الجميع بأن سفناً بالخارج هناك.
    O dosyayı görür görmez, ne aramam gerektiğini bileceğim. Open Subtitles حالما أرى ذلك الملف، سأعرف ما الذي أبحث عنه.
    Görüyorsunuz, efendim, ben cesedi görür görmez, bir şeylerin yanlış olduğunu hemen anladım. Open Subtitles أترى ؟ حالما رأيت الجثة أحسست بشيء غير مريح
    Birini görür görmez vurmaya hazır ol. Open Subtitles ركز فقط على إطلاق النار على واحد من هؤلاء الملاعين كلما إقترب أحدهـم أكثر إقتله
    Kapıyı görür görmez aradım. Open Subtitles لـ، لقد إتصلت حالما رأيتُ الباب مفتوحاً
    Bir meleği görür görmez tanırım da Open Subtitles لأنني أعرف الملاك بسرعة عندما أراه
    Burayı görür görmez, gelmem gerektiğini düşündüm. Open Subtitles عندما رأيته علمت أن علي المجيء
    Işığı görür görmez şu kapıdan giriyorsun. Open Subtitles حسناً، بروس بمجرد أن ترى إشارة النور الخاصة بدخولك إدخل من الباب مباشرةً
    Dürüst olmak gerekirse, ben seni görür görmez aşık olmuştum. Open Subtitles لِكي أُكونَ صادقَه، وَقعتُ في الحبّ مَعك من أول نظرة
    Buraya gelirken yanımızdan birkaç tren geçti ama onun buna binmek istediği belli çünkü görür görmez arabadan inmiş. Open Subtitles أجل ، لقد شاهدنا عدة قطارات في طريقنا إلى هنا ، ولكن هذا هذا القطار هو ما أرداه ، لأنه بمجرد رؤيته له ، قام بترك سيارته
    Ama biliyorum ki görür görmez ona aşık olacak. Open Subtitles -لكني أعلم أنه بمجرد رؤيته له سيقع في حبه
    Doktor raporunu görür görmez. Open Subtitles حالما أرى الأوراق من طبيبك
    Nadine'i görür görmez, bankaya bağlanıp paranızı transfer edeceğim. Open Subtitles سأسجّل الدخول وأحوّل الأموال حالما أرى (نادين).
    - Ne demek istiyorsun? O herifin nehre atladığını görür görmez oradan kaçtım. Open Subtitles لقد رحلت حالما رأيت ذلك الفتى قفز إلى النهر
    Nasıl seçildiğini görür görmez işte başarılı olacak bir adam dedim. Open Subtitles حالما رأيت كيف أُنتخبت، علمت أن نجاحك متوقّع
    görür görmez vurun! Koşun, koşun! Open Subtitles اطلق النار على كل من يقاوم هيا بنا
    O kasayı içeride görür görmez, anladım. Open Subtitles حالما رأيتُ الخزنة بالداخل، عرفتُ...
    İyi huylu bir adenomu görür görmez tanırım. Open Subtitles أعرف الورم الغدي عندما أراه.
    Onu görür görmez dedim ki... Open Subtitles ... بمجرد عندما رأيته قلت
    Işığı görür görmez şu kapıdan giriyorsun. Open Subtitles حسناً بروس بمجرد أن ترى إشارة النور الخاصة بدخولك إدخل من الباب مباشرةً
    Enfes ve genç bir aktör. Seni görür görmez aşık oldu. Open Subtitles ذلك الممثل الرائع لقد وقع في حبك من أول نظرة
    Agatha ve annesi seni görür görmez düşüp bayılırlar. Open Subtitles سيغمي على أغيتا و والدتها عندما يروك
    Bu resmi biri çekmiş, Arthur Delacroix'nin babası da seni görür görmez ismini bildi. Open Subtitles شخص ما قد إلتقط هذه الصورة ووالد أرثر ديلاكروا عرف إسمك عندما رأى وجهك
    Gagalı Ayılar, tecrübesiz bir oyuncuyu görür görmez anladı ve tüm bükme güçlerini bu zavallı kızın üstüne yoğunlaştırmış durumdalar. Open Subtitles البلاتيبوس بيرس يعرفون اللاعب الضعيف عندما يشاهدونه و إنهم يركزون الجزء الأكبر من تحكم الهجوم على هذه الفتاة المسكينة
    görür görmez nasıl biri olduğunu anladın ha? Open Subtitles فَهمتَه اللحظةَ وَضعتَ تلك العيونِ الجميلةِ عليه ,؟
    Oldukça fazla getirmişler, ben de görür görmez parayı bastırıp aldım, bu ilk kopyalardan biri. Open Subtitles حالما رأيتها أخرجت نقودي وحصلت على النسخة الأولى
    Aynasızları görür görmez, elimizde ne varsa veririz cesedi, her şeyi. Open Subtitles حالما نرى رجال الشرطة سنعطيهم كلّ شيء الجثة، المتعلّقات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more