"görürdü" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيراه
        
    • سيرى
        
    • يري
        
    • كانت ترى
        
    • ستفي
        
    • به اللعن
        
    Eğer hâlâ bunu bir filin yaptığını düşünüyorsan, bu mantığa aykırı. Birisi mutlaka görürdü. Open Subtitles إن كنت تقول أن ما فعل هذا فيل فليس منطقى كان أحدهم سيراه
    Şimdiye dek birisi mutlaka görürdü. Open Subtitles كان سيراه أحداً
    Gelirdi, kralı ve ülkesini, zayıf küçük düşmüş gülünç kaynağı olarak görürdü. Open Subtitles هل سيرى الملك ودولته خلاف أنهما ضعيفان ومنحطان وموضع سُخرية من الجميع؟
    Kör biri bile görürdü şu sepeti! Open Subtitles حتى ان كان رجل اعمى لكان سيرى هذه السلة الكبيرة
    Ve kendisi hariç her yerde sapkınlık görürdü. Open Subtitles و كان يري العيوب في كل مكان الا بداخله
    Bazen arabanın kaputunda oturan genç bir oğlan çocuğu görürdü. TED في بعض الأحيان كانت ترى فتيً مراهق يجلس على غطاء محرك السيارة
    Bir kadeh viski de aynı işi görürdü. Open Subtitles أعتقد أن زجاجة بيرة واحدة كانت ستفي بالغرض
    Ben derim ki, eğer birisi, çocuklarını gerçekten görmek isteseydi, ...iki eli kanda da olsa görürdü, tabi eğer umursuyorsa. Open Subtitles يبدو لي انه لو أراد شخص ما أن يرى أطفاله فلما يلعنهم على مالم يفعلوه ليستحقوا به اللعن
    Bill onu görürdü. Open Subtitles بيل " كان سيراه "
    Kör biri bile görürdü şu sepeti! Open Subtitles حتى ان كان رجل اعمى لكان سيرى هذه السلة الكبيرة
    Mahkeme onları bulsaydı, hakim onların aslında benim olduğunu görürdü. Open Subtitles لو طلبوا القدوم لمنصّة القاضي، لكان سيرى القاضي خاصّتي.
    Öyle olmasını isteseydim ölmeden önce benim yüzümü görürdü. Open Subtitles لو كان هذا الذي اريده سيرى وجهي قبل موته
    Ve kendisi hariç her yerde sapkınlık görürdü. Open Subtitles و كان يري العيوب في كل مكان الا بداخله
    Özel biriydi... kendini bir doktordan çok bilim adamı olarak görürdü. Open Subtitles كان يري نفسه انه عالماً اكثر منه طبيباً
    Her zaman insanların iyi yanlarını görürdü. Open Subtitles كان دائما يري الأفضل في الناس
    Böyle şeyler, bu tür düşler görürmüş. Laura da görürdü. Open Subtitles وأنها كانت ترى الأشياء في أحلامها، "ولورا" كانت كذلك أيضاً
    Böyle şeyler, bu tür düşler görürmüş. Laura da görürdü. Open Subtitles وأنها كانت ترى الأشياء في أحلامها، "ولورا" كانت كذلك أيضاً
    Dünyayı her zaman olduğu gibi görmez olabileceği haliyle görürdü, tabi biraz da sihirle. Open Subtitles إنها كانت ترى العالم ليس كما هو عليه دوماً، لكن ربما قد يكون كذلك، مع القليل من السحر.
    Tezahürat yapmadan sade bir "hayır" da işi görürdü. Open Subtitles كلمة نـفي بسـيطة بدون التشجيع ستفي بالغرض
    Masaj yatağı bile işimizi görürdü ama yukarıda çift yataklı oda var. Open Subtitles ستفي بالغرض أي طاولة تدليك لكن ثمّة غرفة لاثنين بالأعلى.
    Ben derim ki, eğer birisi, çocuklarını gerçekten görmek isteseydi, ... iki eli kanda da olsa görürdü, tabi eğer umursuyorsa. Open Subtitles يبدو لي انه لو أراد شخص ما أن يرى أطفاله فلما يلعنهم على مالم يفعلوه ليستحقوا به اللعن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more