"görürseniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • رأيتم
        
    • إذا رأيت
        
    • رأيتما
        
    • رأيتموه
        
    • شاهدتم
        
    • رأيتيه
        
    • رأيتي
        
    • ترونه
        
    • وجدتم
        
    • لو رأيت
        
    • رأيتُم
        
    • رأيتِه
        
    • رايتم
        
    • وقت تشاهد
        
    • عندما تراه
        
    Bir şey görürseniz telsizden haber verin. Tamam, ben kulübe bakacağım. Open Subtitles إذا رأيتم أى شيء يا رفاق ، تواصلوا معي على الراديو
    Eğer bir hayvan görürseniz, sıradan silahlı olanlara haber verin. Open Subtitles إن رأيتم حيواناً فانقلوا هذه المعلومة للأشخاص الذين يحملون أسلحة
    Eğer odada tek başına birini görürseniz ve eğer o kişi küçük görülüyorsa, sözü kesiliyorsa müdahale edin, bir şey söyleyin. TED إذا رأيتم أحدهم هو الشخص الوحيد في الغرفة مثلهم ويتمُ التقليل من شأنهم ومقاطعتهم، قوموا بعمل شيء، وقولوا أي شيء.
    Şey, eğer hayalet görürseniz merhaba deyip dersinize devam edin. Open Subtitles إذا رأيت شبحا قل له : مرحبا واستمر في دراستك
    Şayet ilerlememi uygun görürseniz elimden gelenin en iyisi yapacağıma söz veriyorum. Open Subtitles إذا رأيتما أنّه من المناسب السماح لي با التقدّم أعدكما، أنني سأبذل قصارى جهدي.
    Çok tehlikeli biri. Kurşunlar işe yaramayabilir. Eğer onu görürseniz, bana haber verin. Open Subtitles إنه خطر ، الرصاص لن يكون ذو فائدة معه لو رأيتموه ، أخبروني
    Loch Ness Canavarı'nı görürseniz, Ted Mosby'nin o herife "N'aber?" dediğini söyleyin. Open Subtitles لو شاهدتم وحش ولش منس اخبروه ان تيد موبسي يقول ، كيف الحال؟
    Toz tabakasının bozulduğu bir yer görürseniz söyleyin. Open Subtitles إن رأيتم أنه تمت إزاحة الغبار عن أي مكان أخبروني
    Bir Vietcong görürseniz veya ona yardım eden birini duyarsanız ne yapacaksınız? Open Subtitles ماذا ستفعلون إذا رأيتم الفيتكونغ أو نسمع عن شخص ما ساعدهم
    Tekrar ediyorum, eğer maymunu görürseniz... yanına yaklaşmayın. Open Subtitles أكرر, إذا رأيتم هذا القرد, لا تقتربوا منه
    Eğer ona benzeyen herhangi birini görürseniz... Derhal polisi arayınız Open Subtitles إذا رأيتم من يشبهه ولو قليلاً إتصلوا بالشرطة أو بالأمن فوراً
    sağa değil sola plan 3 Eğer Bablu görürseniz hemen onu yakalayacaksınız! Open Subtitles الخطة 3 : إذا رأيتم بابلو في أي مكان ، انقضوا عليه وأمسكوه
    Bir ruhu öldüremez ama, ama kaçırır, eğer bir şey görürseniz, vurun. Open Subtitles , الآن , قد لا بقتل الروح , لكن سيمنعها, إذا رأيتم أي شئ أطلقي النار
    Eğer bir intern görürseniz, ki göreceksiniz, çünkü kendilerine engel olamayacaklar, sınav sonun kadar onları gönderin. Open Subtitles , لو رأيتم مستجد , و هذا ما سيحدث , لأنهم لا يستطيعون مساعدة أنفسهم اصرفوهم إلى ما بعد الاختبار
    O zaman eve döndüğünüzde, eğer boş bir alan görürseniz, onun potansiyel olarak bir orman olabileceğini hatırlayın. TED الآن عندما تعود إلى المنزل إذا رأيت قطعة أرض قاحلة تذكر أن بالإمكان تحويلها إلى غابة
    Ayrıca, ikinizden biri karımı görürseniz yapacağı en iyi şeyin telefonumu açması olduğunu söyleyin. Open Subtitles , لو أنكما رأيتما زوجتي أخبراها أنه من المهذب الرد على مكالماتي
    Gözlerinizi açık tutun. Eğer onu görürseniz, onu gördüğünüzü düşünürseniz kahraman olmaya kalkmayın, hemen haber verin. Open Subtitles إذا رأيتموه , إذا اعتقدتم أنكم رأيتموه لا تحاولوا أن تكونوا أبطال , اطلبوا الدعم
    Eğer o kızı buralarda bir yerde, görürseniz beni arayın. Open Subtitles حسنا، إن شاهدتم تلك الفتاة بأي مكان، اتصلوا بنا.
    Tamam, onu görürseniz, o şansı olduğunda onunla konuşmak istiyorum söyle. Open Subtitles حسناً ، إذا رأيتيه فقولي له أنني أريد أن أتحدث معه عندما تسنح له الفرصة
    Yara izini görürseniz, hemen söyleyebilirsiniz değil mi? Open Subtitles اذا رأيتي الندبة ستكونين قادرة على معرفتها فوراً أليس كذلك ؟
    Yani onu gülümser ve kafa sallarken görürseniz bu onun coşkudan yerinde duramadığı anlamına geliyor. Open Subtitles لذا حينما ترونه يبتسم ويومىء برأسه، فهذه طريقته في التعبير عن فرحته الشديدة.
    Ama eğer buradaki gibi çivi tabancasıyla çivilenmiş kapılar görürseniz, hemen çavuşunuzu çağırın. Open Subtitles لكن إن وجدتم منزلا مُوصَدًا بمسامير مقذوفة مثل الموضّح هنا إتصلوا برقيب قطاعكم فورا
    Kıpırdayan bir şey görürseniz, saydırın mermileri. Open Subtitles لو رأيت أى شىء يتحرك . إطلق عليه النيران
    Eğer ilginç bir şey görürseniz bana getirin. Open Subtitles إن رأيتُم شيئاً مثيراً للإهتمام أحضروه إليّ
    Onu görmeyeceğim, ama siz onu görürseniz 'canı cehenneme' dediğimi söylersiniz. Open Subtitles لن أراه، لكن إن أنتِ رأيتِه أخبريه أني قلتُ أن يذهب للجحيم
    Bir şey görürseniz, bağırın. Ama saklanın. Open Subtitles اذا رايتم شيئاً صيحوا باعلى اصواتكم لكن ابقوا متخفين
    Bir tomar senetin uzatıldığı ve sokağın köşesinde duran bir adam görürseniz işte bu adam Rothstein'ındır. Open Subtitles لذا في إي وقت تشاهد رجل في زاوية الشارع يضع حزمة من النقود والفواتير مع بعضها ذلك هو (روثستين)
    O götü görürseniz milleti buradan yollamasını söyle, yarına hokey maçım var. Open Subtitles عندما تراه أخبره أن يخرج أولئك الحمقى لدي تمرين هوكي غداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more