görüyor musunuz, sağlığında, ona rahatsızlık verenlere akşam yemeği vermekten hoşnut kalırdı. | Open Subtitles | أترى عندما كان بصحته كان يحب العشاء مع أولئك الذين اثاروا غضبه |
Şu iki ırmağın birleştiği noktayı görüyor musunuz? | Open Subtitles | أترى هنا المكان الذى يتقابل فيه الجدولين |
Şu çıkıntıların piramidin çevresinde nasıl bariyer oluşturduğunu görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترين كيف يمكن لهذه التلال تشكيل حاجز حول الهرم؟ |
Olay yeri inceleme üzerinden parmak izi alamadı ama tasarımı görüyor musunuz? | Open Subtitles | وحدة الجرائم لمْ تتمكّن من رفع البصمات من عليه، لكن أترين التصميم؟ |
Babanızın size nasıl baktığını görüyor musunuz? İnsanların pazıları taktığı yılları hatırlıyorum... | Open Subtitles | هل رأيتم كم يهتم بكم البابا؟ أتذكر عندما كان الناس يظنون أن عضلتي الذراعين هما محور الإهتمام |
Ama felce bunun neden olduğunu düşünmüyorum. Şunu görüyor musunuz? | Open Subtitles | لكن لا أظن أن هذا ما يتسبّب بإصابتك بالشلل، أترى هذا؟ |
görüyor musunuz? Kendine ve eşine istediği eli dağıtabilen biri, dostça bir kağıt oyunundan uzak dursa daha iyi olur. | Open Subtitles | أترى, الرجل الذي يعطي الأوراق لشريكه و يبقي الأوراق كما هي |
Kendi kararını verebilecek bir adam gibi görünüyorsunuz. Şuradaki adamı görüyor musunuz? | Open Subtitles | تبدو رجلاً يستطيع إتخاذ القرارات، أترى هذا الرجل هناك؟ |
11. Taş toplayan adamı görüyor musunuz? | Open Subtitles | 11عاماً، أترى ذلك الشخص الذي يجمع الحجارة؟ |
MRI'ınıza bakınca şu koyu alanları görüyor musunuz? | Open Subtitles | بالنظر إلى آشعة الرنين المغناطيسي خاصّتك، أترى تلك المناطق الداكنة؟ |
Sen benim bölümümde bile değilsin, bir şeyler mi kaçırıyorum, burnunu sokabileceğin bir bal görüyor musun, ben kesinlikle görmüyorum, Dr. Todd, siz Dr. Turk'un balını görüyor musunuz? | Open Subtitles | أنت لا تعمل في قسمي فهل أنا مخطئ بشكل ما؟ أترى أمراً يعنيك هنا؟ |
Çin liderliğine yaklaşımda Çin'in belki de merkeze daha fazla dönmesine yol açabilecek bir değişiklik görüyor musunuz, tıpkı Amerika'nın bir Çin modeline doğru daha fazla dönmesi gerektiği gibi? | TED | هل ترين تغييراً في أسلوب القيادة الصينية التي يمكن أن تقود الصين في الواقع إلى التأرجح ربما أكثر إلى المركز، مثلما ربما تحتاج أمريكا إلى التأرجح أكثر نحو النموذج الصيني؟ |
Kelepçelerin diğer ucunda kim var görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترين مَن هذا الموجود فى النهاية الأخرى لهذه القيود؟ |
Bakın, annemin ve babamın evlilik resimleri. Şu kolyeyi görüyor musunuz büyük büyükanne Cheryl'ın taktığı? | Open Subtitles | انظروا انها صورة زواج البابا و الماما هل ترين عقد اللؤلؤ هذا |
Acele etmeden ağı nasıl da düzgünce kesiyor, görüyor musunuz? | Open Subtitles | أترين كيف أنها لا تستعجل و تقطع الأنسجة بشكل صحيح؟ |
Tüylerim ürperdi gerçekten. Siktiğimin tüylerini görüyor musunuz milet? | Open Subtitles | في الحقيقة لقد انتابتني القشعريرة هل رأيتم كيف انتصب شعر يداي؟ |
Aynen öyle, şu kenardaki kan lekesini görüyor musunuz? | Open Subtitles | أجل، الآن أتريان بُقعة الدم هذه على الحافة الداخليّة للباب؟ |
Neyle karşı karşıya olduğumu görüyor musunuz, Dr. Dwayne? | Open Subtitles | هل رأيت مع ماذا أنا أتعامل يا دكتور دوين؟ |
Oradaki sandalyeyi görüyor musunuz? Turuncu olanını ? 1940'ta yapılmış organik sandalye. | TED | اترون الكرسي هناك؟الكرسي البرتقالي؟انه الكرسي العضوي 1940 |
Kırmızı bereli kadını görüyor musunuz? | Open Subtitles | اترى تلك المرأة ذات القبعة الحمراء؟ اجل سيدي |
Şu güzelim beyazı görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترى هذا الشاب الأبيض الجميل ؟ نعم هو نعم هناك تماما |
Yandaki tüpleri görüyor musunuz? Bir yere bağlantı için olmalı. Benzin için olabilir. | Open Subtitles | هل تري تلك الفتحات في الجانب أظن أنها لتمرير الوقود |
- Kablo, lütfen. - Kan nasıl parlak kırmızı ve atımlı, görüyor musunuz? | Open Subtitles | سلك, من فضلك, أرأيتم كيف أن الدم أحمر ناصع و نابض؟ |
görüyor musunuz millet? | Open Subtitles | أترون هذا يا جماعة,هذه هي الروح المطلوبة أحسنتي يا فتاة |
Arkaplandaki at kuyruğu olan adamı görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترى ذلك الرجل ذو ذيل الحصان في الخلفية؟ |
Bu dövemelerin içinde hiç kuş görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تريان أي طيور في هذه الوشوم ؟ |
Onu arabadan sürüklüyor. Onu görüyor musunuz? | Open Subtitles | انه يخرجه من السيارة هل تراه ؟ |