"gördüğüm için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لرؤيتك
        
    • لرؤيتكم
        
    • لأني رأيت
        
    • لأنني رأيت
        
    • لأنني رأيتك
        
    • أنني رأيتها
        
    • لرؤيتكِ
        
    • من رؤية
        
    • لإني رأيت
        
    Seni burada gördüğüm için kızgınım. Open Subtitles وأنا فعلاً مُنزعجة نوعاً ماء لرؤيتك هُنا
    Seni her gün görüyorum ama etrafta her daim insanlar oluyor, ve şu an çok mutluyum, burada seni yanlız gördüğüm için. Open Subtitles أراكِ كُلّ يوم، ولكن دائمًا مايكون هُنالك أُناس بالجوار، ولكنّني سعيدٌ جدًّا الآن لرؤيتك لوحدكِ هُنا.
    Tekrar birlikte olduğunuzu gördüğüm için ne kadar mutluyumi anlatamam. Open Subtitles لا يمكنني أن أصف كم نحن سعداء لرؤيتكم سوية مجدداً
    Yine de bunu gördüğüm için çok mutluyum, çünkü sen... gerçekten bir şeyler yaptın. Open Subtitles أنا ممتن لك لأني رأيت ذلك لأنك كنت مهماً
    Bak, yatırım işine babamın maaşını riskli işlere yatırdığını gördüğüm için girdim. Open Subtitles حصلت على المشاركة لأنني رأيت الاستثمار والدي اهدر وقد دفع كل شيك.
    Neden bu kadar kızgınsın seni nehirde gördüğüm için mi? Open Subtitles لماذا أنت غاضبة جدا؟ لأنني رأيتك في الماء؟
    Bunu başka bir ajandan önce gördüğüm için çok şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنني رأيتها قبل أي عميل آخر
    Neyse. Sizi tekrar gördüğüm için çok memnunum, Sayın başkan. Open Subtitles أنا مسرور لرؤيتكِ مرة أخرى سيدتى الرئيسة
    Bak, buraya gelip, neler olabileceğini gördüğüm için benim geldiğim Dünya'da bunu engelleme şansım var. Open Subtitles لانني اتيت الى هنا تمكنت من رؤية ربما ما سيحدث لدي فرصة لإيقاف حصوله على أرضي، اذا ساعدتني
    Sizi gördüğüm için çok mutlu oldular. Ve içinizde kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Open Subtitles ويفرحون لرؤيتك وهذا يجعلك مرتاحاً من القلب
    Tanrım, adamlarımla olduğu gibi sizi de gördüğüm için minnettarım. Open Subtitles أيها الملك، أنا سعيد لرؤيتك كما سعيد لرؤية رجالي
    Sizi hasta gördüğüm için üzgünüm. Open Subtitles أشعر بالسوء لرؤيتك فى حالة مرضية.
    Martin, seni o koltukta gördüğüm için ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. Open Subtitles مارتن، أنا لا أستطيع الإخبار أنت كم آسف أنا... لرؤيتك على ذلك جانب الممر.
    Yani gördüğüm için pişmanım anlamında değil, Open Subtitles ليس ذلك بأني لست سعيداً لرؤيتك حالياً
    Marin, ister inan ister inanma seni gördüğüm için çok rahatladım, şeyi de... Open Subtitles مارين , صدقي او لا شعرت براحة لرؤيتك و...
    Hepinizi burada gördüğüm için çok mutluyum. Open Subtitles أنا جد سعيد لرؤيتكم جميعا هنا، يا إخواني
    Artık anlaşabildiğinizi gördüğüm için mutluyum. Open Subtitles أنا مسرورة لرؤيتكم يا فتيان تتصالحون الآن
    Kendi gözlerimle gördüğüm için bana yalan söyleyemezsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تكذبي علي لأني رأيت ذلك بأم عيني
    Aslında Talon'un tahta kaplandığını gördüğüm için uğradım. Open Subtitles في الحقيقة، أتيت لأني رأيت "التالون" مغلق
    Senin yeteneklerinde değil, sende bir şey gördüğüm için buraya getirdim ve terfi ettirdim, ki bu da oldukça önemliydi. Open Subtitles نعم فعلتي لقد جلبتكِ هنا، ومنحتكِ الترقية لأنني رأيت شيئاً مختلفاً بكِ، ليس فقط مهاراتكِ..
    Şimdi herşeyi daha iyi gördüğüm için savaşıcam Open Subtitles لأنني رأيت ما يستحق أن يموت الرجل من أجله لدينا فرصة
    Seni Struldbrugg'lardan önce gördüğüm için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ للغاية لأنني رأيتك قبل السترالدبرغزيين
    Biliyorum, bu beni ilgilendirmez ama, seni bir hafta içinde iki kere çıplak gördüğüm için, sanırım sorabilirim, canını sıkan bir şey mi var? Open Subtitles , أتعرف، هذا ليس من شأني .. ولكن لأنني رأيتك عارياً مرّتين في أسبوع أعتقد أنني استطيع أن أسأل
    Ölmeden önce gördüğüm için çok memnunum. Open Subtitles حسنا ، يسعدني أنني رأيتها قبل أن أموت
    Dikkatim dağılmıştı ve seni gördüğüm için heyecanlanmıştım. Open Subtitles لقد كنتُ منشغلاً , كنتُ متحمّساً . لرؤيتكِ هذا مافي الأمر
    Bu kadar güzel bir doktor gördüğüm için biraz yüksek çıkabilir. Open Subtitles اوه , أعتقد إنه سيكون مرتفع قليلاً من رؤية طبيبة جميلة مثلكِ
    Poponu gördüğüm için özür dilerim. Open Subtitles آسف لإني رأيت قفاك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more