"gördüğün üzere" - Translation from Turkish to Arabic

    • كما ترى
        
    • كما ترين
        
    • كما ترون
        
    • مثلما ترى
        
    • هل تغفر لي آنا من
        
    • وكما تري
        
    • وكما ترى
        
    • كما يمكنك
        
    • الأنسان بواسطة
        
    Gördüğün üzere, bir çok dergi senin yağ sürmeni istiyor , ve sere sepe açılmanı istiyor, belkide bir kız ile yere yatmanı. Open Subtitles كما ترى معظم المجلات .. تجعلك تزيت جسمك كلياً وتفرق بين قدميك ..
    "Aferin Oğlum" sözlerin için sağ ol ama Gördüğün üzere ceza sistemi seninle aynı minnettarlığı göstermiyor. Open Subtitles حسناً شكراً للإطراء و لكن كما ترى فالنظام الإصلاحي هنا لا يشاركك رأيك
    "Aferin Oğlum" sözlerin için sağ ol ama Gördüğün üzere ceza sistemi seninle aynı minnettarlığı göstermiyor. Open Subtitles حسناً شكراً للإطراء و لكن كما ترى فالنظام الإصلاحي هنا لا يشاركك رأيك
    Gördüğün üzere burada parmaklıklar yok. Bizler de kafeste değiliz. Open Subtitles كما ترين لا يوجد هناك أي قضبان، ولسنا محبوسان في قفص.
    Senin de Gördüğün üzere, altı ay önce 30 bin dolar almışsın. Open Subtitles و كما ترين ؛ لقد إستقبلتِ 30.000دولار منذُ ستة شهور
    Bay Ragazi mektubumuzu almış, fakat Gördüğün üzere, bu onun, bizi ziyarete gelmekten vazgeçirecek kadar cesaretini kırmamış, Biz de şimdi bir parti veriyoruz. Open Subtitles السيد رزاق تلقى رسالتنا لكن كما ترى, لم تمنعه من الزيارة لذالك نحن نحتفل الأن
    Evet, Gördüğün üzere burada bir çeşit akım var. Open Subtitles كما ترى هناك.. هناك انسيابية نوعاً ما هنا
    Ama Gördüğün üzere, o kadar da büyük değilim. Kötü şeyleri de bıraktım hem. Open Subtitles ولكن كما ترى فانا لم اعد ضخماً ولقد أمتنعت عن الامور السيئة
    Gördüğün üzere epeydir ailemizin bir parçasısın. Open Subtitles كما ترى فقد كنت جزءاً من عائلتنا منذ وقت طويل
    Gördüğün üzere Brian, küçük bir deney yaptım. Open Subtitles كما ترى يا براين, لقد أجريت تجربة صغيرة.
    Ne kadar merhametlisin ama Gördüğün üzere doğuştan merakınla bizi izlerken ortağım işinin gereğini yapamadı. Open Subtitles يا لها من شفقة لكن كما ترى بينما كنت تتبع فضولك الطبيعي شريكي الذي بجنبك فشل بالقيام بعمله
    Gerçi Gördüğün üzere hançeri onsuz da kullanabilirim ben. Open Subtitles ومع ذلك، كما ترى يمكنني الاستفادة من عمل الخنجر بدونها
    Evet, Gördüğün üzere burada aileminkinden daha doyurucu hikâyeler var. Open Subtitles أجل كما ترى ثمة الكثير من القصص هنا والتي هي أكثر تشويقًا من قصة عائلتي
    Gördüğün üzere burada bizden başkası yok. Open Subtitles كما ترى هنا، لا يوجد أحد هنا غيرنا
    Pekala, herneyse. Gördüğün üzere biz gidiyoruz. Open Subtitles حسنا، على كل حال نحن راحلون كما ترى
    Güzel, çünkü Gördüğün üzere seninle tanışmaya can atan bir sürü kişi var. Open Subtitles جيد، لأنه كما ترين ثمة أناس كثيرون متشوّقون للقائك.
    - Ben, um, Gördüğün üzere şu vergi işlerini hallediyordum Open Subtitles أنا, أحصي ضرائبي كما ترين, وأنا فقط
    Gördüğün üzere iş verildi. Open Subtitles حسناً, كما ترين تم الحصول هذا المنصب
    Gördüğün üzere körüm ve psişik olarak bunlara bağlıyım yani son birkaç saate ait anılarım hâlâ burada kayıtlı olmalı. Open Subtitles فأنا أعمى كما ترون ومتصل بها جسدياً لذا فذاكرتي للساعات الماضية ستبقى محفوظة هنا
    - Gördüğün üzere bolca kan var. Open Subtitles الكثير من الدماء لإختبارها ، مثلما ترى
    Gördüğün üzere, şimdiden inanılmaz girişimlerde bulunuyorum. Open Subtitles وكما تري من موادي فقد قمت بخطوات مذهلة فعلا
    Gördüğün üzere polis arkadaşlarımızdan bazıları da bunu düzmece olarak görüyor. Open Subtitles وكما ترى فإن بعض إخواننا الشرطة يعتقدون بأنّه ادّعاء زائف
    Şu anda Gördüğün üzere, paramı geri aldım ve mahalle hakkında toplamayı başardığın bir kaç bilgiyi de. Open Subtitles كما يمكنك أن ترى الآن لقد استعدت أموالي و المعلومات البسيطة التي أمكنك أن تعرفها عن جيرانك
    Kyrkistan'da gizli görevdeyim... gerçekten gizli... bazı insanların dediği gibi... insan hakları ihlalleri... Gördüğün üzere, yazılarını okuyorum. Open Subtitles أنا في كريكستان لتغطية ما يقوله بعض الناس ... إنتهاك حقوق الأنسان بواسطة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more