Ve ona yeterince derinden bakarsanız, benim gördüklerimi görebilirsiniz. | Open Subtitles | وربما لو نظرتم لها بعمق كافي سترون ما أراه أنا فيها |
Bayanlar baylar, şu an gördüklerimi keşke görebilseniz. | Open Subtitles | سيداتي و سادتي, لو كان بإمكانكم رؤية ما أراه الآن. |
Bin kere başım belaya girdi ve benim gördüklerimi sen görmedin. | Open Subtitles | لقد انتهكوا عِـرضي الف مرة ولم ترى ما رأيته |
Bana boyunluk lazım. Birde dün gece gördüklerimi unutturacak bir şey. | Open Subtitles | أحتاج لطوق عنق وطريقة ما لنسيان الأشياء التي رأيتها الليلة الماضية |
Dediğim gibi, vicdanım gördüklerimi, içimde tutmama engel oluyor. | Open Subtitles | كما قُلت، لا يُمكنُ لضميري تحمُّل عِبء ما رأيتهُ |
Hadi ama. Geleceğimde gördüklerimi hatırlamıyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تتذكرون ماذا رأيت في ومضتي المستقبليه ؟ |
Şu an burada olması gereken o. Benim gördüklerimi görmeli. | Open Subtitles | انه الوحيد الذى من المفترض أن يكون هنا الأن يرى ما أراه |
Bu çok saçma. Keşke herkes benim gördüklerimi görebilse. | Open Subtitles | هذه سخافة أتمنى أن يستطيع الجميع رؤية ما أراه |
Neyi istersen göster ama gözlerimle gördüklerimi asla değiştiremez. | Open Subtitles | أرني ما تريد، لكن هذا لن يغير ما أراه بعيني. |
Bir bakıma insanlar gördüklerimi görebilsin diye çabalamaya başlamalısın. | Open Subtitles | أنت توشك أن تضع نفسك هناك بطريقة ما لأن كل شخص آخر يمكن أن يرى ما أراه. |
Şu an gördüklerimi tanımlamak için medeni lafını kullanmazdım. | Open Subtitles | حسناً، العاقل ليست كلمة أود أن .أستخدمها لأصف ما أراه |
Ama daha gençsin. Benim gördüklerimi görmüyorsun. Önemli olan onun Damon'u iyi biri yapması değil. | Open Subtitles | لكنّكَ صغير ولا ترى ما أراه، ليس فقط أنّها تغيّره للأفضل. |
-Benim gördüklerimi görmediniz. Ya da benim yaptıklarımı yapmadınız. | Open Subtitles | إذا لم ترى ما قمت برؤيته أوفعلتما قمتأنا بفعله... |
Bunun senin için bir anlamı yok çünkü benim gördüklerimi görmedin. | Open Subtitles | غير منطقى لكِ لأنكِ لم ترى ما رأيته |
Benim gördüklerimi kimsenin görmemesi için dua ediyorum. | Open Subtitles | وصليت لله حتي لا يري أحد الاشياء التي رأيتها |
Benim gördüklerimi kimsenin görmemesi için dua ediyorum. | Open Subtitles | وصليت لله حتي لا يري أحد الاشياء التي رأيتها |
Yapmazsan polisi arayıp gördüklerimi anlatacağım. | Open Subtitles | إن لم تفعل هذا... سأتصل بالشرطة وأخبرهم بالذي رأيتهُ. |
Çünkü polisi arayıp gördüklerimi anlatacağım dedikten sonra hapse girmekten korkmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لأنني أدركت إذا أتصلتُ بالشرطة وأخبرتهم بما رأيتهُ... فلن تخشى دخول السجن. |
Size Kuzey'de gördüklerimi göz önünde tutarak kütüphanenin kısıtlı bölgesine girebilir miyim diye sormuştum. | Open Subtitles | سألتك إذا، في ضوء ما رأيت في الشمال، إذا كان بإمكاني الوصول إلى المنطقة المقيدة للمكتبة. |
gördüklerimi çabuk unuturum da ondan. | Open Subtitles | أَنْسى ما أَرى بسهولة شديدة. |
"...ister gece ister gündüz eskiden gördüklerimi göremem artık." | Open Subtitles | .. في صباحٍ أو مساءْ" أنكرَت عيناي ذكرى" "! ذلك الوجه القديمْ |
Duyduklarımı duymazdan, gördüklerimi görmezden gelemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصمّ أذني عن أشياء سمعتها أو أغمض عينيّ عن أشياء رأيتها. |