"göremeyiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نراه
        
    • نراها
        
    • أن نرى
        
    • نراك
        
    • لا نستطيع
        
    • نرَ
        
    • لن نرى
        
    • لا نرى
        
    • يمكننا رؤيتهم
        
    • ولن نرى
        
    • نستطيع رؤية
        
    • لا يمكننا رؤيته
        
    • يمكننا رؤية
        
    • اراهن اننا
        
    Eğer adamımız aşağıdaki topraklara ulaşırsa, bir daha onu asla göremeyiz. Open Subtitles إذا جعلناه يسير الي البلاد المنخفضة من المحتمل أن لن نراه مره أخري
    Eşitsizliğe o kadar alışkınız ki, bazen, burnumuzun önünde olmasına rağmen göremeyiz. TED لقد اعتدنا كثيراً على اللامساواة حتى صرنا أحيانا، لا نراها وهي أمام أعيننا.
    Atomlar, göremeyiz. Hiç kimse de göremeyecek. TED لا نستطيع أن نرى الذرات ولا أحد سيستطيع رؤيتها أبداً.
    Yalnız olursan ve para eline geçerse seni bir daha göremeyiz. Open Subtitles لأنك عندما تكون لوحدك عندما تضع أصابعك على ذلك المال فلن نراك مرة أخرى أبداً
    O kadar çok inkar ederiz ki, göz önündeki gerçeği göremeyiz Open Subtitles ننكر كثيراً لدرجة أننا لا نستطيع تمييز الحقيقة أمام وجوهنا تماماً
    Dediğim gibi her zaman resmin tümünü göremeyiz. Open Subtitles كما قلتُ، إننا لا نرَ الصورة الكاملة دوماً.
    Bir kenara atarlar, bir daha da asla onu göremeyiz. Open Subtitles سوف يأخذونَه بعيدًا، ونحن لن نراه مُجددًا.
    Epinefrin o kadar küçük ki onu asla göremeyiz, hangi mikroskopla olursa olsun. Ama nasıl göründüğünü biliyoruz çünkü kendisini havalı isimleri olan bazı karmaşık makinelerle gösterebiliyor. Nükleer manyetik rezonans spektrometresi gibi. TED الإيبنفرين صغير جدًا ولن نراه أبدًا، ولن نتمكن من ذلك إطلاقًا بواسطة أي مجهر، ولكننا نعلم كيف يبدو، لأنه يُظهر نفسه خلال بعض الآلات المتطورة ذات الأسماء الفاخرة مثل "أطياف الرنين المغناطيسي النووي."
    Oh... akıp gittiğini hissederiz fakat göremeyiz hayal meyaldır. Open Subtitles حقا... نحن نستطيع ان نشعر به يمر لكن لا نستطيع أن نراه أنه مثل رؤية
    Düşünün ki bu binayı görünce, bazen hayattaki zorluklarla mücadele ettiğimiz şeylerin bittiğini asla göremeyiz. TED أود منكم أن تفكروا خلال مشاهدة الفلم أن الأشياء التي نسعى جاهدين لإنجازها خلال حياتنا، لا يكتب لنا أنا نراها منتهية.
    Belki de her evde ruhlar vardır ama onlara itikat edinceye kadar göremeyiz. Open Subtitles ربما كل المنازل بها أرواح... لكننا لا نراها فقط حتى نصدق أنه يمكننا
    Onu kafese alırlarsa, Maggie'yi bir daha asla göremeyiz. Open Subtitles لو حصلوا عليها عند جحورهم، سوف لن نراها أبدا مجدّدا.
    Asla direkt göremeyiz, ışık geçirmezler. TED لن نستطيع أن نرى من خلالها ، أنها معتمة للضوء
    Maddeyi görebiliriz. Ama konunun, özün ne olduğunu göremeyiz. TED نستطيع رؤية المادة. لكننا لا نستطيع أن نرى ما هو الأمر.
    Olur da yemek yapmayı bilen bir kızla tanışırsan seni bir daha hayatta göremeyiz herhalde. Open Subtitles هل تعلم اذا انت قابلت فتاة يمكنها الطبخ اراهن اننا لن نراك مره اخرى
    - Birbirimizi tekrar göremeyiz. Open Subtitles لَن نرَ بعضنا البعض مُجدداً
    Durum bu. Birbirimizi hiçbir zaman şu an olduğu kadar net ve çıplak göremeyiz. Open Subtitles لن نرى بعضنا بنفس الوضوح كما نفعل في هذه اللحظة
    Genelde derimizdeki tozu fark etmeyiz, çünkü deri rengimizin üzerindeki ince toz tabakasını göremeyiz. TED لا نرى الغبار على بشرتنا في العادة لعجزنا عن رؤية طبقة الغبار الرقيقة التي تتكون على سطح البشرة.
    Bizi göremiyorlarsa o zaman biz de onları göremeyiz. Open Subtitles إذا لم يتمكنوا من رؤيتنا فنحن لا يمكننا رؤيتهم إيضاً
    - Bunu MR'da göremeyiz. Open Subtitles ولن نرى ذلك في صور الرنين
    Asla göremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا رؤيته أبداً
    Yıldızları ve gezegenleri görebiliriz, fakat onları ayrı tutan veya birleştiren şeyi göremeyiz. TED بإمكاننا رؤية النجوم والكواكب, لكن لا يمكننا رؤية ما يبقيها متباعدة أو ما يجمعها معاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more