| Ve sana karşı olan görevlerimi, ihmal etmem için beni kimsenin ayartmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولم أكن بحاجة لإغرائي من أحد لإبعادي عن واجباتي نحوك |
| Parkta görevlerimi yerine getirirken, bazı ganimetlerin yanlış yöne saptığını gördüm. | Open Subtitles | بينما اقوم بتأدية واجباتي . .. على الجانب الآخر للمتنزه لاحظت بعض الأشياء الثمينة كانت تائهة |
| Şu anda hayatımla ilgili seviyor olduğum tek şey karıma ve çocuklarıma karşı görevlerimi yapmış olmam. | Open Subtitles | إنّ الشيء الوحيد الذي أحبّه من حياتي هو الفكرة في أنّني أنجزتُ واجباتي تجاه زوجتي وأطفالي |
| Kasaba tüzüğü, şerif olarak görevlerimi açıkça belirtir. | Open Subtitles | دستور البلدة يحدّد بشكل واضح واجباتي كشريف |
| Siz, benim yerime uygun birini bulana dek görevlerimi yerine getirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني القيام بواجباتي حتى يمكنك أن تعثر على بديل مناسب لي |
| görevlerimi düşünmenin yanlış bir şeymiş gibi görünmesini sağlıyor ve... | Open Subtitles | جعلت كل شيء بما فيه الإهتمام بواجبي يبدو خطأً ... والصواب الوحيد أن |
| Sevdiğim kadının yardımı ve desteği olmadan bu sorumluluğun ağır yükünü taşımayacağımı ve kral olarak görevlerimi ifa etmenin imkansız olduğunu anladım. | Open Subtitles | بأني وجدت من المستحيل القدرة على تحمل العبء الثقيل من هذه المسؤولية بأن أسرح من واجباتي كـ ملك |
| Başımı önde tutmak için, anne olma, eş olma formda kalma görevlerimi yerine getirmek için çok zaman harcıyorum. | Open Subtitles | قضيت الكثير أنزل رأسي وأحمل واجباتي كزوجة وكأم |
| Bir hafta ben yolculuk yöneticisi olarak normal görevlerimi yaparken sizin de keyifle bu haftayı geçirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اسبوع ساقضيه على هده الرحلة في اداء واجباتي كقائد للرحلة |
| Ben yerine getirdim bütün görevlerimi ve annelik sorumluluğumu. | Open Subtitles | لقد أوفيتُ بكلّ واجباتي ومسؤوليّاتي للأمومة. |
| görevlerimi iyi yapmadığımı düşünüyorsanız bana oy vermeyin. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أن أنا لم يؤديها .. واجباتي جيدا .. ثم لا يصوتوا لي. |
| Üzgünüm lordum ama görevlerimi yapamıyorsam burada kalamam. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدي،لكن لا يمكنني البقاء إن كنت لا أستطيع أداء واجباتي |
| görevlerimi bitirdim, bütün eserleri geri aldım artık resmen yapacak hiçbir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | أدّيت كل واجباتي باسترداد كل التحف، والآن أنا رَخِيّ البال بلا مهام. |
| Ne olduğun ve ne yapacağını bilemeyen bir durumdayken ne durumumu ne de görevlerimi biliyorum kalbim, takip edebilmek için gerçek iyiliğin nerede olduğunu öğrenmeye niyetli çünkü sonsuzluk için hiçbir masraf fazla değildir." | Open Subtitles | ولكن في حالتي الراهنة، فأنا جاهل بوضعي أو بما يجب أن أفعله، ولا أعرف لا حقوقي ولا واجباتي. |
| görevlerimi yerine getiremeyebilirim. | Open Subtitles | أو زيادة أعراضي سوءاً، مؤدية إلى شليّ عن أداء واجباتي |
| görevlerimi gönülsüzce yerine getireceğim ancak illegal ya da etik dışı bir şey yapmayacak ve yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | سأعمل واجباتي تحت اعتراضي لكن لن أقوم بأي عمل غير قانوني أو غير أخلاقي، ولن أكذب |
| görevlerimi mi söylemeye çalışıyorsunuz, bayım? | Open Subtitles | أتحاول إملاء واجباتي عليّ يا سيّدي؟ |
| Beni görmezden geliyorsun. görevlerimi yapmak zorundayım. | Open Subtitles | لقد كنت تتجنبيني - لقد كنت أؤدي واجباتي - |
| Geçtiğimiz birkaç saat itibariyle krallık ve imparatorluk görevlerimi bırakmış bulunmaktayım. | Open Subtitles | "قبل ساعات، أديت آخر واجباتي كملك وإمبراطور. |
| - Lütfen efendim. Burada olduğum müddetçe, görevlerimi yerine getirmek isterim. | Open Subtitles | ارجوك سيدي، طالما انا متواجد هنا، اود ان التزم بواجباتي |
| Sana karşı olan görevlerimi yapmadığımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول بأنني لم أقم بواجبي تجاهك؟ |