"görevlerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • مهامك
        
    • مهمتهم
        
    • مهام
        
    • واجبات
        
    • واجباته
        
    • بواجبهم
        
    • واجباتك
        
    • المهام
        
    • الواجبات
        
    • بعملهم
        
    • واجبه
        
    • واجبهم
        
    • مهمات
        
    • مهمته
        
    • مهامها
        
    Peki bu mesafede, leydilerimden biri olarak bana olan görevlerini nasıl etkileyecek? Open Subtitles وهذه المسافة، قصيرة كما هي ماذا عن مهامك لي، كواحدة من سيداتي؟
    Ölümden sonra bile, görevlerini yerine getirmeye gemimizi batmaktan korumaya çalışacaklardı. Open Subtitles حتى و هم أموات، يسعون لتلبية مهمتهم ليجعلوا قاربنا أصلح للطفو
    Şu andaki iş göremezliği ve ofisteki görevlerini yerine getiremediğinden dolayı sürece başlamalıyız. Open Subtitles و نظراً لعجزه و عدم تمكّنه من تنفيذ مهام المكتب، يجب أن نتابع
    Ama artık bir Dağlı'nın görevlerini de üstlenmek zorundasın. Open Subtitles لكن الآن يتحتم عليك تنفيذ واجبات مواطن الأراضي المرتفعة أيضا
    Başkanlık görevlerini yerine getirmeye ne zaman başlayabileceğini saptayabildiniz mi? Open Subtitles هل يمكنك تحديد متى قد يتمكن من متابعة واجباته الرئاسية؟
    Onlar sadece resmi görevlerini yapıyor. Open Subtitles هوارد.. انهم يقومون بواجبهم الرسمى من اجل صالحك
    Bazı görevlerini almamdan rahatsız olduğunu biliyorum. Open Subtitles انا اعلم انك منزعجة لاننى اخذت بعض مهامك
    Kızın peşinden koşmak için ruh avcılığı görevlerini sallasan bunu anlarım ama sen bunu bile yapmıyorsun. Open Subtitles ،أتدرى ستكون أحد حججك مهامك كصائد أرواح، للوصول إلى تلك الفتاه ولكنك حتى لاتقوم بذلك
    Ölü hallerine rağmen geminin yüzmesi için görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlardı. Open Subtitles حتى و هم أموات، يسعون لتلبية مهمتهم ليجعلوا قاربنا أصلح للطفو
    Rebecca bize meleklerin gerçek görevlerini unuttuğunu öğretti. Open Subtitles ريبكا علمتنا أن الملائكة ضلوا عن طريق مهمتهم.
    O zaman yarışın ikincisi olarak sanırım onun görevlerini devralacağım. Open Subtitles ثم كأول مركز الوصيف، اعتقد انني سوف توليه مهام منصبه.
    Astronotları acil durumlarda uyarmak için düzenli olarak planlanan görevlerini kesintiye uğratacak Öncelik Göstergeleri tasarladı. TED فقامت بتصميم نظام عرض للأولويات يستطيع أن يُقاطع مهام رائد الفضاء التقليدية ليُحذّره من أي مشاكل طارئة.
    Yetişkinler birkaç günde bir yavrularını beslemek için geri gelerek ebeveynlik görevlerini paylaşıyorlar. Open Subtitles الكبار يتشاركون في واجبات الأبوة، يعودون كُلّ بِضعة أيَّام ليغذوا فراخهم.
    Amiri özellikle yeni, çekici fahişelerle tanıştırıldıktan sonra görevlerini ihmal etmeye başladı. Open Subtitles فقد بدأ يهمل واجباته بعد أن قُدّمت إليه بعض المحظيات الجديدات المغريات
    Bunlar savaştan kaçanlar ya da görevlerini başaramayanlar. Open Subtitles الذين تهربوا أو فشلوا فى القيام بواجبهم.
    Ev sahibesi olarak görevlerini unutma. Open Subtitles هذا شأن أخيك ويجب أن تتذكري واجباتك كمضيفة
    Belki de görevlerini çok iyi üstlenebileceksin. Open Subtitles ربما قد تتمكن من تولي المهام وانجازها بنجاح
    İnceliğin, zamana karşı görevlerini yerine getirebilmek için koca bir ay onlara ancak yetiyor. Open Subtitles شهر كامل لوحده كافي لينجزوا كل الواجبات احتراما للوقت
    Teoride, en azından, tamamen tarafsızdırlar, çünkü çoğu görevlerini iktidarda kimin olduğuna bakmaksızın yaparlar. TED نظرياً، على الأقل، فهم غير متحيزون تماماً، على الأقل لأن معظمهم يقومون بعملهم بغض النظر عمن له اليد العليا.
    Bir İngiliz ne hissederse etsin, asla bunun yerel halka karşı görevlerini aksatmasına izin vermezdi. Open Subtitles مهما الرجل الإنجليزي شعر لن يجعله يقف في طريق واجبه تجاه الناس المحليين
    İlk olarak, görevlerini yaparken, fokların doğal popülasyonunu dengede tutarlar. Open Subtitles أولا , من خلال أداء واجبهم , و الطبيعية يتم إنشاء توازن في السكان الختم.
    Troid beynin derinindeki bir salgı bezi olan hipofiz tarafından kontrol edilir, bu bez troidin görevlerini denetler ve troidin habercilerini zamanında gönderdiğinden emin olur. TED تتحكم الغدة النخامية في الغدة الدرقية وهي غدة هرمونية توجد في مكان عميق بالدماغ وتشرف على مهمات الغدة الدرقية، ومهمتها التأكد من إرسال ناقلات الرسائل.
    Diğer yandan, görevlerini yerine getirdi. Open Subtitles و من ناحيه اُخري فهو قد أكمل مهمته
    Şu anda asıl üzerinde durulması gereken mahkemelerin, devletin hizmetinde görevlerini yerine getirebildikleri gerçeğini ortaya koyma imkanının kesinlikle mevcut olduğudur. Open Subtitles ما كان على الطاولة هنا هو إمكانية الاحتفال بحقيقة ان المحاكم يمكنها أن تكمل مهامها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more