"görgü tanıklarına" - Translation from Turkish to Arabic

    • شهود عيان
        
    • شهود العيان
        
    • للشهود
        
    • يقول الشهود
        
    • قال الشهود
        
    Görgü tanıklarına göre otoparktan Gregory' ye benzeyen biriyle ayrılmış. Open Subtitles شهود عيان رأوها تغادر مرأبا للسيارات مع رجل يشبه غريغوري
    Görgü tanıklarına göre, adama dokunmadan onu boğuyormuş. Open Subtitles قال شهود عيان أنها كانت تخنقه من دون لمس رقبته حتى
    "Görgü tanıklarına göre Quesada'yı Korkusuz adlı şeytani linçci haklamış." Open Subtitles شهود العيان قالوا أن كويسادا تم تتبعه بالشيطان المعروف بالمتهور
    Görgü tanıklarına göre, üç adam 13'e saldırmış ve hepsini dövmüş. Open Subtitles شهود العيان يقولون ثلاثة رجال هجموا على "13" وهو اجهز عليهم
    Görgü tanıklarına göre, devriye amiri şüphelilerin karşısına çıkmış. Open Subtitles طبقاً للشهود, الجيران الذين شاهدوا الكابتن يقاوم المشتبه.
    Görgü tanıklarına göre, şüphelilerin arabası... evin önünde ters yöne doğru park ediliymiş. Open Subtitles يقول الشهود,ان سيارة المشتبه بهم كانت هنا امام هذا البيت, و موجهة للجهة الخطأ.
    Görgü tanıklarına göre boyu 1.90'dan uzunmuş ve bayanlara özgü gülünç bir kıyafet giyiyormuş. Open Subtitles قال الشهود أن طوله أكثر من 190 سنتمنتر و كان يرتدي ملابس مضحكة بدت و كأنها نسائية قليلا
    Görgü tanıklarına göre arılar Palmer Teknoloji'yi son 10 dakikadır kuşatmış durumdalar. Open Subtitles تقرير شهود عيان النحل قد يحتشدون مقر بالمر تكنولوجيا في الدقائق ال 10 الماضية.
    Resmi kayıp henüz bildirilmedi ancak Görgü tanıklarına göre çok sayıda ölü ve yaralı var. Open Subtitles "لم يتمّ إصدار أرقام رسميّة بعدد الضحايا بعد" "ولكن هنالك تقارير شهود عيان بوجود عدد من القتلى والجرحى"
    Görgü tanıklarına göre Dock'ın 1968'deki banka soygununda o kaçış arabasını kullanıyordu. Open Subtitles قال شهود عيان بأنه كان يقود سيارة مهربه بسرعة في عام 1968 مع (دوك) لكن (ويليس) نفى ذلك بشده، في الواقع
    Görgü tanıklarına göre, bu bankta oturuyormuş, ...ve elinde bir bilgisayar varmış. Open Subtitles بناء على شهادات شهود العيان كان جالسا على هذا المقعد ينظر الى حاسوبه
    Enkaza ve Görgü tanıklarına bakıldığında bomba gibi görünüyormuş. Open Subtitles روايات شهود العيان تقول أنها كانت كالقنبلة
    Şimdi, Görgü tanıklarına göre katilimiz patlamadan hemen sonra enkazın etrafında dolaşıyormuş ama hiç biri kimlik tespitine yetecek kadar bilgi vermedi. Open Subtitles يقول شهود العيان أن مطلق نار كان يتتبع ،الأنقاض بعد لحظات من الانفجار لكن لم يستطع أحد منحنا تفاصيل عن هويته
    Görgü tanıklarına göre, ...sürücü kontrolünü kaybetti, ve olay burada son buldu. Open Subtitles طبقا للشهود السائق فقد السيطره فانتهي به المطاف هنا
    Evet yani Görgü tanıklarına parayı o verdi. Open Subtitles نعم ، لقد دفع للشهود
    Görgü tanıklarına göre, yangın başlayıp ardından da patlama olduğunda Renny karavanındaymış. Open Subtitles طبقاً للشهود (ريني) كان بمقطورته عندما اشتعلت، بعد ذلك انفجرت
    Görgü tanıklarına göre, bu yönden gelmiş. Open Subtitles يقول الشهود أنها جائت من هذا الاتجاه
    - Görgü tanıklarına göre, Marc Katolik kilisesinden çıkıyormuş, Open Subtitles يقول الشهود أن (مارك) كان يغادر قداس الكاثوليكية
    Bunu görene kadar hiçbir yol kat edememiştim. Görgü tanıklarına göre yurt penceresinden iki kişi atlamış. Open Subtitles قال الشهود أنّهم شاهدوا شخصين يقفزان من نافذة مبنى مهجعي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more