| Sen yetkin durumda değilken bir fırsat penceresi görmüş olmalı. | Open Subtitles | لابُد أنه قد رأى فرصة للهرب بينما كُنت عاجزاً هُنا |
| O kadar kalabalık bir partide birileri görmüş olmalı. | Open Subtitles | هل تعتقدين أن أحداً قد رأى شيء بتلك الحفلة المزدحمة؟ |
| O kurbanın ayaklarını bir yerde görmüş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه رأى قدم الضحية بمكان ما |
| Öyleyse sokakta başka kız görmüş olmalı, çünkü ben değildim. | Open Subtitles | إذاً ثمة من رأى فتاة شقراء أخرى في الزقاق إذا لم أكن أنا |
| Bu Hanim her kimse Emma'nın Emir'le ilgili ileti ve aramalarını görmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بد و أنه قد شاهد منشورات أيما و بحثها عن أمير على الأنترنيت |
| İşin en kötü tarafı, yüzümdeki şok ifadesini görmüş olmalı. | Open Subtitles | و الشئ الفظيع أنها لابد أنها رأت الصدمة على وجهي |
| Uyanınca buraya gelmiş ve onları görmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بد و أنها إستيقظت و دخلت هنا وعثرت عليهم |
| Gwynn'i bir yerde görmüş olmalıyım. Ya da o beni görmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّي رأيتُ (غوين) في مكان ما، أو أنّها رأتني. |
| Birinin kalbi tuttu. Hesabı görmüş olmalı. | Open Subtitles | أحدهم أصيب بسكته قلبية لا بد أنه رأى الفاتورة |
| Araştırmalarımın anahtar fikri ise 'Birisi bir şey görmüş olmalı.' | Open Subtitles | ومفتاح تحقيقاتي هو: "لابد أن أحداً رآى شيئاً ما" |
| Amcan gazeteye verdiğimiz ilanı şu sıralar görmüş olmalı. | Open Subtitles | على عمك ان يكون قد رأى الاعلان الذي وضعناه بالجريده بهذا الوقت |
| Peki ya Kyle? Kaybolduğum gece bir şeyler görmüş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه قد رأى شيئاً في تلك الليلة أنني قد أختفيت |
| Limuzin şoförü bütün gece arabanın yanındaymış. Bunu yapanı görmüş olmalı. | Open Subtitles | سائق الّليموزين كان بالسّيّارة طوال الّليل ، لربّما قد رأى من زرعَ هذه. |
| Birileri bir şey görmüş olmalı. | Open Subtitles | شخص لابد أنه رأى شيئاً |
| Yine de birileri görmüş olmalı. | Open Subtitles | لكن لا شكّ في أنّ ثمّة من رأى الخبر. |
| Massimo bizimkini görmüş olmalı... | Open Subtitles | لا بد و أن ماسيمو قد شاهد طوقنا |
| - Jeanie babasını görmüş olmalı. | Open Subtitles | (جانيـن) لابد أنها رأت والدها |
| Gwynn'i bir yerde görmüş olmalıyım. Ya da o beni görmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّي رأيتُ (غوين) في مكان ما، أو أنّها رأتني. |
| Oda koltuğun üstünde eşyalarını görmüş olmalı. | Open Subtitles | فلا بد أنه رأى أغراضك على الكنبة و أخذها |
| Rahl, Flynn Yeraltı Dünyası'ndayken rünü görmüş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه حينما ذهب لى العالم السفلى ، رآى (رال) أنه يحمل الرون ، و أنه المفتاح إلى "حجر الصدع" |