Fişeği görmüşlerdir. Bizim attığımızı düşünecekler, böylece bulabiliriz onları. | Open Subtitles | لقد رأوا الشعلة، وسيظنوننا مطلقيها، هكذا نجدهم. |
Depremin ardından, insanlar görürsün yıkıntılardan diğerlerini çıkaran insanlar ve sarılan insanlar çünkü yolun ortasında küçük bir kızın ayakkabısını görmüşlerdir ve kız ortalarda yoktur. | Open Subtitles | بعد كل زلزال, ترى الناس يسحبون اناس آخرون من تحت البنايات المتهدمة الناس يعانقون بعضهم , لانهم لانهم رأوا حذاء فتاة صغير في الطريق , ولا يوجد فتاة صغيرة بجوارهم |
Daha önce böyle bir sinir görmüşlerdir. | Open Subtitles | حسنا, لقد رأوا مثل هذا واكثر من قبل |
Çevresindeki insanlar kötüleştiğini görmüşlerdir. | Open Subtitles | حسنا الناس من حوله رأوه يتدهور |
- Buraya geldiğinizi görmüşlerdir. | Open Subtitles | الناس شاهدوك تسير معه |
Canları sıkılıyordur, bizi görmüşlerdir, kafa buluyorlardır. | Open Subtitles | لقد شاهدونا و تركونا نصعد علي السطح و الآن يحصلوا علي بعض المرح |
- Gördük dedilerse görmüşlerdir. | Open Subtitles | -لو قالا أنّهما رأوا ذلك، فقد رأوه . -لقد كذبت. |
Muhtemelen çoktan dumanları görmüşlerdir. | Open Subtitles | من المُحتمل أنهم قد رأوا الدخان بالفعل |
Kimse ne olduğunu görmediyse bile Amy'yi başka günler burada görmüşlerdir. | Open Subtitles | إن لم يرَ أحدهم ما حدث، فهم قد رأوا (أيمي) ها هنا في أيامِ أخرى |
Belki de benim aksime Arnold'ın içinde süregelen gölgeyi görmüşlerdir. | Open Subtitles | ربما , ليس مثلي , هم رأوا الظلال على (آرنولد) طوال الوقت |
Gideon'u gördülerse Frank'i de görmüşlerdir. | Open Subtitles | لو رأوا (جيديون)، فقد رأوا (فرانك) |
görmüşlerdir. | Open Subtitles | لقد رأوه. |
- Belki görmüşlerdir. | Open Subtitles | لربما رأوه. |
- Muhtemelen seni burada görmüşlerdir. | Open Subtitles | - مـحتمل أنهم شاهدوك وأنت تدخل إلى هنا |
Canları sıkılıyordur, bizi görmüşlerdir, kafa buluyorlardır. | Open Subtitles | لقد شاهدونا و تركونا نصعد علي السطح و الآن يحصلوا علي بعض المرح |