Bir örneğini dışarıda görmüşsünüzdür, siyah ve sarı şeritlerle çevrili bir harf sahnesi üzerinde"Dilinizi öldürmeyin!" | TED | رأيتم مثالًا عليها في الخارج مشهد حرف وحوله شريط بالأصفر والأسود، كتب عليه: لا تقتل لغتك. |
Bilirsiniz işte, elleri olmayan kızın ağzında kalem tutarak resim çizdiğini görmüşsünüzdür. | TED | كما تعرفون، يمكن أن تكونوا قد رأيتم الطفلة الصغيرة من دون يدين ترسم صورةً وهي تمسك القلم بفمها |
Muhtemelen daha önce nöron resimleri görmüşsünüzdür. | TED | الآن، ربما قد رأيتم صورا للخلايا العصبية من قبل. |
Muhtemelen beni yemek saatinde filan görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | من الأرجح أنكِ رأيتني, أسير بجانب المتحف في ساعة غدائي. |
Belki beni gazetelerde görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | ربما رأيتني في الصحيفة |
Eğer Sanjay spesyalini gördüyseniz leğen kemiğime sıkıştırdıkları devasa vidaları da görmüşsünüzdür. | TED | وان شاهدتم فلم سانجاي سوف ترون البراغي كيف تم حفرها داخل عظم الحوض |
Eskiden şişman olup şimdi acayip çirkin olan adamın oynadığı reklamı görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | ربما رأيتم الإعلان الذي يكون به الشخص سمين ثم يصبح قبيح |
Hayır,o hala köprünün altında pusuda görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | كلا ، بل ما زال قابعا تحت جسر السكة الحديدي القديم ، لقد رأيتم ذلك |
Eminim ki sıcak kömür korlarının üzerinde insanların yürüdüğünü görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنكم قد سبق و رأيتم أناس يمشون على الجمر |
Hadi ama dostum. Birşeyler görmüşsünüzdür, eminim. | Open Subtitles | هيّا , يا رجُل أنا أعلم أنّكم قد رأيتم شيئاً ما |
Gelirken görmüşsünüzdür. Olaylar çabuk değişiyor. | Open Subtitles | رأيتم ما يجري على الطريق الأمور تتغيّر بسرعة |
Bir kızın ateşin üstünde yürüdüğünü, yılan yediğini görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | ربما رأيتم فتاة تسير على النار أو فتاة تأكل ثعبانًا |
Son zamanlarda haberlerde görmüşsünüzdür, geçen hafta sonunda spor arazi araçları ve kamyonetler olarak aynı kategori içerisinde satılıp geçişlerine izin verilen bazı özel istisnaları bizim sayemizde başardılar. | TED | قد تكونوا رأيتم في الأخبار مؤخرا، استجابوا لنا في نهاية الشهر الماضي باعفاءات خاصة ستسمح للمتحولة بأن تباع في نفس تصنيف سيارات الدفع الرباعي والشاحنات الخفيفة. |
Beni daha önce orada görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | رأيتني هناك من قبل بالتأكيد |
Belki beni Le Grand Jeu'da görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | "ربما رأيتني في "لي غاردي جو |
Belki beni Le Grand Jeu'da görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | "ربما رأيتني في "لي غاردي جو |
Bayraklı aracı görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | كما شاهدتم تلك الشاحنة بما تحتويه من اعلام وما الى ذلك |
Herhâlde müthiş yemekler yiyip tarihî eserler görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | أخمن أنكم أكلتم بعض الأطعمة المدهشة شاهدتم بعض المعالم السياحية، صحيح؟ |
Dünyanın bu haritasını daha önce görmüşsünüzdür. | TED | فقد تكون قد رأيت خريطة العالم هذه من قبل. |
Size saldırmadan önce en azından Onlardan birini görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | بالتأكيد أنك رأيت واحدا منهم قبل أن تعرضوا لهجوم . |