"görmüşsündür" - Translation from Turkish to Arabic

    • رأيتِ
        
    • أنك رأيت
        
    • رأيتَ
        
    • شاهدتِ
        
    • لقد رأيتي
        
    • قد رأيت
        
    • رأيتنى
        
    • ربما رأيت
        
    • قد رأيته
        
    • أنكِ رأيتي
        
    • رأيتها من
        
    Şapkadan tavşan çıktığını görmüşsündür ama tavşandan şapka çıktığını hiç gördün mü? Open Subtitles رأيتِ أرنبـا يُسحب من قبعـة لكـن هـل سبق و شـاهدتِ قبعة تُسحب من أرنب ؟
    Ne kadar tenhada olduğumuzu görmüşsündür. Open Subtitles لقد رأيتِ كم نحن بعيدين للغاية و في عزلة
    ve umarım senin gibi birinin nasıl farklılık yaratacağını görmüşsündür. Open Subtitles وآمل أنك رأيت اليوم الفارق الذي بوسع شخص مثلك صنعه
    Yeni taktığım hareket sensörlü lambaları görmüşsündür sanırım. Open Subtitles أظنّكَ رأيتَ إنارات استشعار الحركة الجديدة التي ركّبتُها للتوّ
    Belki Facebook'taki fotoğraflarını görmüşsündür. Open Subtitles ربــما شاهدتِ صورهم في الفايسبــوك.
    O zaman iç çamaşırlarındaki dışkı lekelerini görmüşsündür. Open Subtitles اذا لقد رأيتي اثار الغائط في بناطيله الداخلية
    - Ya jüponu! Umarım jüponunu sen de görmüşsündür, kardeşim. En az altı inç çamura battığına katiyen eminim. Open Subtitles وطرف ثوبها, أتمنى أن تكون قد رأيت هذا ياأخى ست أنشات غائصة فى الطين أنا متأكدة
    Beni Marlon Brando'yla görmüşsündür. Biliyor musun, çok iyi dostuz. Open Subtitles "هل رأيتنى مع "مارلون براندو أتعلم كنا أصدقاء
    Hoş geldin paketinizdeki kuponu görmüşsündür. Open Subtitles ربما رأيت القسيمة في حزمة الترحيب التي تلقيتها.
    Bazen gördüğünü sandığın şeyi, aslında gerçekten de görmüşsündür. Open Subtitles ما تظنين أنكِ رأيتيه أحيانًا، هو بالضبط ما رأيتِ
    Eski suçların yüzünden onlardan bir sürü görmüşsündür. Open Subtitles ولابد أنكِ رأيتِ العديد منهم بالنظر إلى سجلك الإجرامي
    Vakıf fonu zayiatını görmüşsündür. Open Subtitles كما رأيتِ فإنهم يُدخلون بعض الأوباش
    Filmi de görmüşsündür. Open Subtitles هل رأيتِ الفيلم , على الأرجح ؟
    Çok kötü şeyler görmüşsündür. Open Subtitles حسناً، أراهن أنك رأيت الكثير من الأشياء الفظيعة؟
    Eminim bir sürü beyin görmüşsündür. Open Subtitles لا بد من أنك رأيت العديد من الأدمغـة , أنا متأكد من هذا
    Belki babamı görmüşsündür, evde dans ediyordu. Open Subtitles ربما أنك رأيت أبي وهو يرقص في أرجاء المنزل
    Hayır! Bundan emin olamazsın! Belki de görmüşsündür! Open Subtitles كلّا, لا يمكنك أن تكون متأكداً من ذلك, لعلّك رأيتَ واحداً
    - Seni öldürmeye çalıştıklarına göre görmüşsündür. Open Subtitles لابد أنكَ رأيتَ شيء لهذا كانوا يحاولون قتلك.
    - Kitap. Daha önce görmüşsündür illa ki. Open Subtitles كتاب أنا واثقة أنّكَ سبق و رأيتَ كتاباً
    - Muhtemelen videomu görmüşsündür. Open Subtitles تبدين مألوفة للغاية -ربّما شاهدتِ المقطع الخاصّ بي .
    Üzgünüm. Başka birçok şey görmüşsündür. Open Subtitles لقد رأيتي الكثير من الأشياء الأخرى أيضاً
    Belki onu görmüşsündür diye düşündüm. Open Subtitles موكلي؟ وظننت أنه ربما تكون قد رأيت الصبي
    Beni Marlon Brando'yla görmüşsündür. Biliyor musun, çok iyi dostuz. Open Subtitles "هل رأيتنى مع "مارلون براندو أتعلم كنا أصدقاء
    Eylülde oradayken bir şey görmüşsündür belki. Open Subtitles ربما رأيت أمراً ما حين كنت هناك - في سبتمبر مثلاً؟
    Eminim onu birçok kez konsantre karanlık madde yaparken görmüşsündür. Open Subtitles أراهن بأنكَ قد رأيته يصنع المادة السوداء المركّزة كثيراً.
    Eminim bu yaşlı adamdan daha heyecan verici bir şeyler görmüşsündür. Open Subtitles حسناً، إذا كنتي تصرّين أنا متأكد أنكِ رأيتي مشاهد أسوأ من هذا الجسد القديم
    Sana onun resmini göstereyim. Şüphesiz onu görmüşsündür. Open Subtitles سأُريك صورتها, لا شك أنك قد رأيتها من قبل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more