| Cesetleri görmedik ama bir çok kadın ve çocuğu kanlar içinde yatarken gördük. | Open Subtitles | لم نرى قتلى لكننا رأينا العديد من النساء والأطفال غارقة في برك دماء |
| Bir tek spesifik zarara ait hiçbir delil görmedik ve bu nedenle aldığım kararlarla ilgili vicdanen rahatım. | TED | نحن لم نرى أية أدلة أو حتى حادثة مجردة لأذى معين وبسبب ذلك أنا مرتاح مع القرار الذي قمت به |
| Ve en önemlisi yıllar boyu çalışmanın ötesinde, zamanla gelişme görmedik. | TED | وأهم ما في الأمر أنه خلال فترة سنوات الدراسة، لم نرى أي تحسن على مرالزمن. |
| Bu alışılmamış değil; bu ekonomimizde her zaman oldu, bizse sadece iyi şirketlerde bunu görmedik. | TED | وذلك أمر عادي، وقد حدث عدة مرات في اقتصادنا، ولكننا لم نر من قبل شركات بهذه الكفاءة فيه. |
| Millet nerde? 10 sokak geçtik ve daha bir Allah'ın kulunu bile görmedik. | Open Subtitles | أين الجميع، قطعنا 10 شوارع ولم نرَ أحداً |
| - Onu günlerdir görmedik. - Derhal bir rapor istiyorum. | Open Subtitles | ـ لم نراه منذ عدة أيام ـ أريد تقريرا فورياً |
| Sonra ben uzaklara gittim ve birbirimizi bir daha hiç görmedik. | Open Subtitles | وبعد ذلك، رحلت ولم نرى بعضنا البعض بعدها أبداً |
| Birbirimizi bütün gün görmedik. | Open Subtitles | حسناً، نحن لم نرى بعضنا البعض طوال اليوم |
| 14 gündür güneş yüzü görmedik. Fırtına da dolaştık durduk. | Open Subtitles | لم نرى ضوء الشمس منذ 14 يوم كنا ننجرف خلال العاصفة |
| Biz de o hastaneden geliyoruz ama öyle bir kız görmedik. | Open Subtitles | لا لقد أتينا من البلدة ولم نرى طفلة بهذه المواصفات |
| Radyoda bir şeyler olduğunu duyduk, ama hiçbir şey görmedik. | Open Subtitles | الإذاعة تقول هناك أشياء غريبة تحدث في المدينة لكننا لا نرى شيئاً |
| Aldığınızı hiç görmedik ama siz olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نرى كنت أعتبر، ولكننا نعرف أنه هو أنت. |
| Bir haftadır birbirimizi görmedik ve sen bana böyle aptalca birşey soruyorsun. | Open Subtitles | ,لم نرى بعضنا منذ أسبوع وتسـألني هذا السؤال السخيف؟ |
| 9:30 olmuş. Gün bitti hala hiçbir şey görmedik. | Open Subtitles | إنها التاسعة والنصف اليوم يجري ولم نر شيئاً بعد |
| Hayatımızda 4000 doları bile bir arada görmedik biz en fazlası 40 dolardı. | Open Subtitles | لم نر في حياتنا 40 دولار نقدا فما بالك ب 40 الف؟ |
| Bir saattir bu yoldayız, ama tek araba bile görmedik. | Open Subtitles | يا عزيزي , الأمر هو أننا في هذا الطريق منذ أكثر من ساعة و لم نرَ سيارة أخرى |
| Kimseye bişey söylemeyeceğiz Böyle bir yüz hiç görmedik. | Open Subtitles | لن نخبر أحداً بما حدث. فنحن لَم نرَ وجهكَ حتّى. |
| Onu günlerdir görmedik. -Derhal bir rapor istiyorum. | Open Subtitles | ـ لم نراه منذ عدة أيام ـ أريد تقريرا فورياً |
| Kendisinibirdahahiç görmedik. | Open Subtitles | الرجل تم سحبه بعيداً و لم نره بعدها أبداً |
| Dişçi ya da değil, son zamanlarda neden onu görmedik? | Open Subtitles | طبيب الأسنان أو غيره لماذا لم نعد نراها كثيراً؟ |
| Hizmetçimiz üç yıl önce bir gün izin aldı, bir daha da yüzünü görmedik. | Open Subtitles | الخادمة فى عُطلة من ثلاث سنوات و لم نرها من ذلك الحين |
| Ve neredeyse hiç bir resifin sıfıra indiğini görmedik. | TED | ونحن تقريباً لم نري أن الشعاب قد بلغت الصفر؟ |
| Biliyorsun, seni şarkı söylerken ya da gitar çalarken görmedik hiç. | Open Subtitles | اتعلمين , نحن لم نرك تغنين وتعزفين على هذا الجيتار |
| -Öyleyse oraya gitmiştir. -Az önce oradaydık. -İkisini de görmedik. | Open Subtitles | ــ ثم ذهب حيث أنا ذهبت ــ لقد كنا هناك, ولم نراهم |
| Üçüncü çeyrekte hiç bir hafifleme belirtisi görmedik. | Open Subtitles | اذاً في الربع الثالث، لم نشاهد اي علامات للضعف |
| Daha önce dördüncü yedek oyun kurucunun oyuna girdiğini hiç görmedik. | Open Subtitles | يحل محله رابع سلسلة الوسط رأيناه قط من قبل. |
| Gece yarısı hayalet gibi geldiler. Onları hiç görmedik. | Open Subtitles | لقد أتوا كالأشباح في قلب الليل لم نرهم أبداً |
| Giderek parçalanıyorlar ve bunların çok daha fazlası olacak, bunun sonuçlarının başlangıcını henüz görmedik bile. | TED | وهي تتشرذم في أجزاء أصغر، ولسوف يبلغ الأمر معدلًا غير مسبوق. ونحن لم نشهد حتى البداية للعواقب التي ستحصل جراء ذلك. |
| Pek de fazla bir şey görmedik. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين أننا لم نرا الكثير بالفعل |