"görmedikleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • يروه
        
    • يروها
        
    • يشاهدوه
        
    • مَا رَأوا
        
    Ve o, kantitatif veride ilk başta görmedikleri bir şeyi keşfetti. TED وما اكتشفه كان شيئًا لم يروه في البداية في البيانات الكمية.
    Sevdikleri herkesi geride bırakıp daha iyi bir yaşam umuduyla uzaklarda, çok uzaklarda, daha önce hiç görmedikleri bir yer için yola çıktılar. TED وكل من أحبوهم والانطلاق إلى مكان بعيد جدًا لم يروه من قبل آملين في حياة أفضل.
    Ve daha önce hiç görmedikleri bu biyolojik çeşitlilik arasında dikkatlarini çok hızlı bir şekilde çeken bir tür buldular. TED خلال كل هذا التنوع البيولوجي الذي لم يروه من قبل, وجدوا نوع لفت انتباههم بشكل سريع.
    Bilirsiniz, onlar sonuçları bu tarzda ölçmenin adil olmadığını söylüyorlar çünkü öğrencileri önceden görmedikleri problemlerle test ediyoruz. TED أخبرونا بأن طريقة كهذه لتقييم النتائج كانت جد جائرة في حق أولئك الأشخاصلأننا نختبر الطلاب بمسائل لم يروها من قبل.
    Alman birlikleri yıllardır görmedikleri miktar ve kalitede yiyecek ve içeçekle dolu Fransız kasabaları bulmuşlardı. Open Subtitles القوّات الألمانية وجدت المُدن الفرنسية مليئة بالطعام والشراب بكميات ونوعيات لم يروها لسنوات
    Daha önce hiç görmedikleri bir hayvan türünü dünya bulmacasının uygun bir yerine yerleştirebilirler. Open Subtitles حتى لو تعرضوا لنوع ما من الحيوانات لم يشاهدوه أبدا من قبل فقد كان يظل بإمكانهم أن يضعوه ضمن رؤيتهم تلك للعالم
    Bu işin ustaları bile bana saygı duyar ve benim gibi nişancı görmedikleri söylerler. Open Subtitles أكبر الطلقات تعبر عن احترامها عند مقابلتي. ويُقسمواُ بأنّهم مَا رَأوا رامي مثلي...
    O yüzlük, 20 yıldır ortada görmedikleri büyük miktardaki paranın bir parçası. Open Subtitles كانت مئة دولار كجزء من رسم ضخم من المال لم يروه منذ عشرين عاماَ
    İnsanlar daha önce görmedikleri bir şey gördüklerinde daha farklı bakarlar. Sende o bakış yok. Open Subtitles عندما يرون شيئا لم يروه من قبل أنت لا تملكين هذه النظرة
    İnsanlar hiç görmedikleri şeyler görmek ister. Open Subtitles يريد الناس أن يروا شيئاً لم يروه من قبل.
    Kendilerinde pislikten başka bir şey görmedikleri hâlde. Open Subtitles بأن النور فيهم حتى لو فكروا . بأن كل ما يروه هراء
    Onun yeniden canlandığını görmedikleri halde inanmalarını istediklerimiz gibi, karşı karşıya olduğumuz zulmü fark etsek bile korkularımızı bir kenara itmeliyiz. Open Subtitles ومثل هذه نطلب بالإيمان على الرغم من أنهم لم يروه يرتفع مجددا يجب علينا دفع خوفنا بعيدا
    Yeni insanlar ve yeni çevreyle ilgili tuhaf olan şey her zaman içeri dışarıdan bakmanız fakat onlara daha önce görmedikleri bir şey gösterirsen kapıyı açmakla kalmazlar, yemeğe kalmanı da isterler. Open Subtitles المضحك بشأن الناس الجدد والأشياء المحيطة بك؟ أنك دائماً تنظرين إليها وأنت خارجها. لكن إن أريتهم شيئاً لم يروه من قبل؟
    Tabii görmedikleri, Monsieur Cornworhty'nin silahı Monsieur Farley'nin eline koyduğudur. Open Subtitles لكن ما لم يروه أن السيد "كورنوورثي" يقوم بوضع "المسدس في يد السيد "فارلي
    Hiç görmedikleri cinsten Wighthall bıçak düellosu alacaklar. Open Subtitles سوف يحصلون على سكينة قتال التي بالقاعة البيضاء وكأنهم لم يروها قط
    İnsanlar daha önce görmedikleri hayvanları rapor ediyorlar. Open Subtitles يقوم الناس بالتبليغ عن حيواناتٍ لم يروها من قبل
    Sevgili İsabel, bugün oğullarımız, hiç görmedikleri İngiltere'yi... savunmak için evden ayrılıyor. Open Subtitles عزيزتى أيزابيل . اليوم غادر أولادنا المنزل كى يدافعوا عن انجلترا - . التى لم يروها
    Sevgili İsabel, bugün oğullarımız, hiç görmedikleri İngiltere'yi... savunmak için evden ayrılıyor. Open Subtitles عزيزتى أيزابيل . اليوم غادر أولادنا المنزل كى يدافعوا عن انجلترا - . التى لم يروها
    Daha önce hiç görmedikleri bir gösteri sunacağım onlara. Open Subtitles سوف أعطيهم شيئاً لم يشاهدوه من قبل
    Daha önce hiç görmedikleri bir gösteri sunacağım onlara. Open Subtitles سوف أعطيهم شيئاً لم يشاهدوه من قبل
    Bu kesitin amacı insanlara daha önce görmedikleri hamburgerlerin görüntüsünü göstermek, hamburgerlerin fiziğini ve kimyasını açıklamak, çünkü ister inanın ister inanmayın, bunun fizik ve kimyayla bir ilgisi vardır, özellikle burgerin altındaki alevlerin. TED المغزى من هذا الصورة المقطعية هو ان تعرض للناس منظر للهمبرجر لم يشاهدوه من قبل وان تشرح فيزياء الهمبرجر وكيمياء الهمبرجر لانه صدق او لا تصدق, يوجد علاقة للفيزياء والكيمياء, خذ مثلا, ذلك اللهب اسفل الهمبرجر,
    Onlara görmedikleri bir şey göster. Open Subtitles اريهم شيءَ هم مَا رَأوا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more