"görmemesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • يراه
        
    • يراها
        
    • أن يرى
        
    • تراك
        
    • يري
        
    • لم يرى
        
    • يرى تحدث
        
    • لا يرانا
        
    • ألا يرى
        
    O gözler hayatta hiçbir çocuğun görmemesi gereken bir şey gördü. Open Subtitles ...عيناها كانت قد رأت شيئا ، لا ينبغي لطفل أن يراه
    Hyde ile ilgili görmemesi gereken bir şeyi görmüş Open Subtitles بالنسبه لهايد , لقد رأى شيئاً لم يكن من المفترض أن يراه
    Bir kadın vardı, Darfur'da çalışan, hiç bir insanın görmemesi gereken şeyleri görüyordu. TED كان ثمة هذه المرأة التي عملت في دارفور، ورأت أشياء لا يجب لأي إنسان أن يراها.
    Savaşta kimsenin görmemesi gereken şeyler gördüm. Open Subtitles لقد رأيتُ في هذه الحرب أشياء لا يجب أن يراها مخلوق
    Sence bir adamın gözünün önündeki ihaneti görmemesi mümkün mü? Open Subtitles أمن المحتمل أن هذا الرجل لا يستطيع أن يرى تحدث أمام عينيه ؟
    Mesela, 17 yaşındaki komşunuzun sizi ateşli bir hatun olarak görmemesi. Open Subtitles على سبيل المثال ، عندما تكون في الـ 17 عاماً ولم تعد تراك جارتك ذلك المثير بعد الآن
    Benim gördüklerimi kimsenin görmemesi için dua ediyorum. Open Subtitles وصليت لله حتي لا يري أحد الاشياء التي رأيتها
    Mütevazi bir sekilde baslayip... bu imparatorlugu yarattigimi görmemesi ne aci. Open Subtitles من الرحمة إنه لم يرى إنه لم يرى مثل تلك البدايات الذليلة كما بنيت تلك المملكة
    Kimsenin onu böyle görmemesi lazım. Yürümesi lazım. Open Subtitles يراه أحد هكذا يحتاج لأن يتمشى ليتخلص من ذلك
    görmemesi gerekenleri görür, duymaması gerekenleri duyar. Open Subtitles يرى ما يجب عليه ألا يراه. يسمع مايجب عليه ألا يسمعه.
    Yani görmemesi gereken bir şeyi gördü ve bunun yüzünden öldürüldü. Open Subtitles لذا رُبَّمَا هو صادفَ شيءاً لا ينبغي له أن يراه و قتل لذلك.
    Bu kostüme sekiz saat harcamış da olsam kimsenin görmemesi umurumda değil. Open Subtitles بالرغم من أني قضيت 8 ساعات على هذا التنكر لايهمني لو لم يراه أحد آخر
    Kimsenin cesaretimi görmemesi için ağustosta uzun kollu giymesi gereken benim. Open Subtitles أنا من عليه أن يرتدي ثوب يغطي الضهر لكي لا يراه احد
    15 yıldır polisim, ve hiçbir babanın görmemesi gereken şeyler gördüm. Open Subtitles انا شرطي مند 15 سنة ولقد رايت اشياءا لا ينبغي على أي أب ان يراها
    Odanızı temizledim. Kimsenin görmemesi gereken şeyler gördüm. Open Subtitles كنت أنظّف غرفتك، ورأيت أشياء لا ينغبي أن يراها أحد قطّ
    İnsanın bilmemesi ya da görmemesi gereken birçok şey var. Open Subtitles هناك الكثير من الاشياء على الإنسان أن لا يراها أو يعلمها
    Sence bir adamın gözünün önündeki ihaneti görmemesi mümkün mü? Open Subtitles أمن المحتمل أن هذا الرجل لا يستطيع أن يرى تحدث أمام عينيه ؟
    İnsanları sadece gücü görüp arkasındaki kişiyi görmemesi kolaydır. Open Subtitles أتعرفين، من السهل أن يرى الناس القوى وليس الشخص الذي خلفها
    Saklan, annem eve geliyor.Seni burda görmemesi gerekiyor. Open Subtitles اختبئ حين تأتي أمي لا يجب أن تراك. لو قلتِ هذا صديقي سيكون هذا أكثر لطفاً.
    Benim gördüklerimi kimsenin görmemesi için dua ediyorum. Open Subtitles وصليت لله حتي لا يري أحد الاشياء التي رأيتها
    Ondan başka kimsenin görmemesi var olmadığını gösterir. Open Subtitles حسنٌ، لم يرى من قبل أحد سواها، مما يلمح بأنه لم يكن موجوداً
    Jack'in kavga ettiğimizi görmemesi için arabayı çevirmen... Open Subtitles لأنك قمت بإبعاد السيارة حتى لا يرانا جاك ونحن نتشاجر
    O filmin asla gün ışığı görmemesi için o d.rzüleri resmi kararla vuracağım. Open Subtitles سأصفع هؤلاء الحقراء بأمر قضائي سأحرص ألا يرى ذلك الفيلم النور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more