"görmemiştir" - Translation from Turkish to Arabic

    • رآه
        
    • يرَ
        
    • لم يرى
        
    • ير
        
    • لم يروا شيئاً
        
    - Umarım çocuklar seni görmemiştir. Open Subtitles آمل بالتاكيد ان لا احد من الاطفال قد رآه
    Hiç böyle bir şey görmemiştim. Kimse görmemiştir. Tıbben eşine rastlanmamış bir olay. Open Subtitles لم أرى في حياتي شيئا كهذا، ولا أحد رآه لا توجد سابقة طبّية لما حدث
    Pek sınıf yüzü görmemiştir büyük ihtimalle. Open Subtitles أجل، على الأرجح أنّه لم يرَ داخل العديد من الصفوف
    Pek sınıf yüzü görmemiştir büyük ihtimalle. Open Subtitles أجل، على الأرجح أنّه لم يرَ داخل العديد من الصفوف
    Daha önce hiçbirimiz gerçeğini görmemiştir, fakat onun var olduğunu biliyoruz, çünkü bize bu molükülü anlamamış öğretildi. TED لم يرى أي منّا في الواقع هذا من قبل، لكننا نعلم أنه موجود لأنه تم تعليمنا فهم لماذا هذا الجزيئ.
    Hiç kimse böyle bir şey görmemiştir! Open Subtitles اللعنة يا راجل ... لم ير أحد شيء مثل هذا أبدا ً
    Yani, ben gördüm ama çoğu insan böylesini görmemiştir. Open Subtitles لكن معظم الناس لم يروا شيئاً كهذا، سيدي القاضي
    Yanda bir kapı var, umarım görmemiştir. Anahtarlar bunlar. Open Subtitles يوجد باب جانبي ، أتمنى أن لا يكون . قد رآه ، هاك المفاتيح
    Ben hissediyorum ki böyle komikçe bir şeyi daha önce görmemiştir. Open Subtitles لدي شعور بأنه اطرف شيء رآه في حياته
    - Daha önce böyle bir şey görmemiştim. Hiç kimse görmemiştir, en azından Amerika'da. Open Subtitles الولايات في ليس الأقل على رآه, أحد لا
    Zannediyorum ki kimse görmemiştir. Open Subtitles لا أعتقد أنَّ أحدهم رآه.
    Orada canlı bir şey kalmadı, bir şey görmemiştir. Open Subtitles لا وجود لكائن حيّ هناك، إنّه لم يرَ شيئًا.
    Belki adam tekneyle rıhtım arasına sıkışmıştır ama kimse görmemiştir. Open Subtitles ربما علق الرجل بين القارب والرصيف ولم يرَ أحد ذلك -دقيقة واحدة
    Mac'in babası büyük ihtimalle çok uzun bir zamandır kadın görmemiştir. Open Subtitles والد ماك غالباً لم يرى امرأة من وقت طويل
    Emeklilik parası aldı. Daha önce o kadarını hiç görmemiştir. Open Subtitles بسبب الاموال، ليس أنه لم يرى الكثير منه أبداً.
    Dünya var olduğundan beri hiçkimse böyle bir şey görmemiştir.. Open Subtitles منذ بداية الزمان ، لم يرى أى إنسان هذا المكان من قبل آبداً
    Ve burada bizim , aa... mutfağımız, fakat kim bunlardan birini görmemiştir ki? Open Subtitles ولدينا هنا ال... مطبخ من الذي لم ير واحداً؟
    Öyle bir ordu ki, dünya sana karşı böyle bir orduyu hiç görmemiştir. Open Subtitles -جيشا لم ير العام مثيلا له يقف ضدك
    Belki de numarayı görmemiştir. Open Subtitles حسنا، ربما لم ير الرقم
    - Midland'a gitmem gerekmiyor. O zengin taşralılar, Boobie Miles'ın dizi... kadar güzel bir diz görmemiştir. Open Subtitles لا يلزمني شيء في ميدلاند هؤلاء الأغنياء الأغبياء لم يروا شيئاً بجمال بوبي مايلز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more