"görmesine" - Translation from Turkish to Arabic

    • يرى
        
    • برؤية
        
    • يراه
        
    • يراك
        
    • يراها
        
    • برؤيتي
        
    • ليرى
        
    • برؤيتها
        
    • يراني
        
    • برؤيته
        
    • يري
        
    • يرانا
        
    • تراك
        
    • أريه
        
    • يرونك
        
    Hayır, malımın nerede olduğunu kimsenin görmesine izin veremem. Open Subtitles لا , لا يمكننى أن أدع أى شخص يرى أين بضاعتى
    Kevin'in olduğunu düşündüler, ve bunu görmesine izin veremezlerdi. Open Subtitles لايريدون ان يرى هذا الخبر ليس له علاقة بي
    Gerçi esas nedeni asla bir erkeğin ayaklarını görmesine izin vermemesi. Open Subtitles رغم أن مبررها كان أنها لاتسمح لأي رجل برؤية رجليها
    Ayrıca n'olur Tanrım her neredeyse James'in oğluna göz kulak ol ve James'in onu tekrar görmesine izin var çünkü harika bir baba olacağına eminim onun. Open Subtitles وارجوك يا لله وارجوك انتبه لابن جيمس اينما كان وارجوك اجعل جيمس يراه مجددا
    Kimsenin seni görmesine izin verme. Özellikle de o bağıran adamlara. Open Subtitles لا تدع أي احد يراك خصوصا أولئك الرجال البخلاء الذين يصرخون
    Aşağı getir ve temizle ama kimsenin görmesine izin verme. Open Subtitles أحضرها بالأسفل وقم بتنظيفها ولا تدع أحد يراها
    Çünkü sen inanılmaz bir insansın ve kimsenin bunu görmesine izin vermemek çok yazık olur. Open Subtitles لأنه حقاً أنتي شخصاً مدهشاً وسوف يكون عاراً إذا لم تدعي أحداً ما يقترب كفاية لكي يرى ذلك
    Bu notu bir daha kimsenin görmesine gerek yok. Open Subtitles لم أكن بكامل وعيي ولكن لاأحد أبدا سوف يرى هذه مجددا
    Ve bu yüzden, o köpeğin mikrofonları görmesine kesinlikle izin vermeyiz! Open Subtitles ولذا بكل تأكيد لا نجعل الكلب أن يرى ! الميكروفونات الظاهرة
    İşte. Ve lütfen, yaptığınız şeyi kimsenin görmesine izin vermeyin. Open Subtitles ها هي , وأرجوكم لا تجعلوا أي شخص يرى ما تفعلونه.
    Dürüst olmak gerekirse, ilk başta ikinizin de çocukları görmesine asla izin vermemeyi düşünüyordum, ama sonradan fikrimi değiştirdim. Open Subtitles لكي أكون صادقة, فكرت في البداية ألا أسمح لك أبداً برؤية الأطفال ولكن بعد ذلك غيرت رأيي
    Kocasını görmesine izin vermeden önce susturma emri çıkartırım. Open Subtitles سأصدر أمر قضائي بتقييد المعلومات قبل أن أسمح لها برؤية زوجها.
    Eminim ki mucize tabloyu insanların bizzat görmesine izin vermek daha önce hiç tanışmadığınız bağışçılarla tanışmanızı sağlıyordur. Open Subtitles حسنا، أنا أراهن بأن السماح للناس برؤية اللوحة المعجزة سيجلب كل أنواع المتبرعين الذين لم تقابلهم من قبل.
    O kayıt harbiden varsa, kimsenin görmesine gerek yok. Open Subtitles ،إن كان ذلك الفيديو متواجد لا داعي لأن يراه أحد
    Evlenmeden önce arkadaşının içeriyi görmesine izin vermek uğursuzluktur. Open Subtitles انه فأل سيء ان تدعي الرفيق يراك فيها قبل أن تتزوجيه
    Tekrar görmesine gerek yoktu. O sayfadaki bir şeyle ilgileniyordu. Open Subtitles ليس بحاجة أنّ يراها مرّة أخرى، إنـّه مُهتم بشيء في هذهِ الصفحة.
    Çok utandım, Onun beni görmesine izin veremezdim. Open Subtitles لقد كنت محرجا جدا، لم أستطع أن أسمح لها برؤيتي
    İnsanların dünyayı tamamen farklı görmesine yol açan düşünceler ve hisler gerçekten nelerdir? TED ما هذا الذي يجعل شخص ما يفكر ويشعر بما يقوده ليرى العالم بطريقة مختلفة تمامًا؟
    Heidi kanın adını duyunca bayılıyor artık görmesine bile gerek yok, fobisinde seviye atladı. Open Subtitles حسنا , هايدي يغمى عليه بمجرد سماع الدم ليس برؤيتها بعد الان بالحقيقة لقد طور رهابه
    Kimsenin beni sigara içerken görmesine izin vermem. Kötü alışkanlıkları teşvik etmeyi sevmem. Open Subtitles لم أجعل أي أحد يراني أدخن من قبل، أكره التشجيع على عادة سيئة.
    Bu mağarada çok değerli bir şey var ve ben bunu görmesine izin verilen az sayıda insandan biriyim. Open Subtitles ،في هذا الكهف يوجد شيء ما نفيس جداً لدرجة أني أحد القلائل الذين سُمح لهم برؤيته
    Hayır! Ne senin ne de başkasının görmesine izin vermem. Asla! Open Subtitles لا, لن أجعلك أنت أو أي شخص أخر يري, أبدا ً
    Ama biz kafamızı kuma gömerek bizi kendisinden daha aşağı görmesine göz yumamayız. Open Subtitles و نحن لن نستطيع بعد الآن إغلاق أعيننا بإرادتنا و ندعي اننا لا نعلم انه يرانا من اسفله
    Seni ağlarken görmesine izin verme, koca adam. Seni ağlarken görmesine izin verme. Open Subtitles لا تدعها تراك تبكي أيها الكبير لا تدعها تراك تبكي
    Benim kötü yanlarımı görmesine gerek yok. Open Subtitles لست بحاجة لأن أريه نفسي بالقبح ذاته.
    Belki insanların seni görmesine izin vermelisin. Open Subtitles وربما ينبغي عليك أن تجعل الناس يرونك أليس كذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more