Sabah, öğle ve akşam görmezden geliyoruz. | Open Subtitles | نتحمله فى الصباح, والظهيره والليل |
Sabah, öğle ve akşam görmezden geliyoruz. | Open Subtitles | نتحمله فى الصباح, والظهيره والليل |
Ama böyle yaparak bu gezegendeki yeni teknolojinin en iyi kaynağını görmezden geliyoruz. | TED | ولكن خلال سعينا لذلك، نحن نتجاهل افضل مصدر للطاقة الجديدة على هذا الكوكب. |
Tüm hafta birbirimizi görmezden geliyoruz. Hafta sonları ara vermek iyi geliyor. | Open Subtitles | نتجاهل بعضنا طوال أيام الإسبوع من الجيد أن نأخذ راحة بنهاية الإسبوع |
Hâlâ siz ve ben, Washington'daki meslektaşlarım, durmadan kalkınma yardımı hakkında tartışıp görüşüyoruz. Fakat işçi dövizlerini bozukluklar diye görmezden geliyoruz. | TED | ومع ذلك، أنا وأنتم والزملاء في واشنطن ندخل في جدل طويل ونتناقش حول مساعدات التنمية بينما نتجاهل أهمية الحوالات النقدية لصغرها |
Bütün dünya bize aittir, ve onu tehlikeye attığımızı görmezden geliyoruz. | TED | العالم كله منزلنا. ونحن نتجاهل هذا الخطر الجاثم المباشر. |
Yaş ve ağırlığın ötesinde, dozajlarken cinsiyet ve ırklar arasındaki farkları görmezden geliyoruz. | TED | وبعيداً عن العمر والوزن، فإننا من المعتاد أن نتجاهل الفرق في الجنس وفي سباق الجرعات. |
Birçok araştırmanın da defalarca gösterdiği gibi biz, örneğin, kendi görüşlerimizle çelişen şeyleri görmezden geliyoruz. | TED | وكما أشارت العديد من الدراسات بشكلٍ مُتكرر، فنحن على سبيل المثال، نتجاهل النتائج التي تتعارض مع قَناعاتنا. |
Ve hâlâ ekonomik dengesizlik gibi haksızlıkları görmezden geliyoruz. | Open Subtitles | ومازلنا نتجاهل الظلم الإجتماعي مثل التفاوت الاقتصادي |