"gösterdiler" - Translation from Turkish to Arabic

    • أروني
        
    • عرضوا
        
    • اظهروا
        
    • أروك
        
    • أرونا
        
    • أظهروا
        
    • جعلوا
        
    • يعرضونه
        
    • جعلوك ترى
        
    • وجعلوا
        
    • لقد أرونى
        
    • أظهرن
        
    • ارونى
        
    • القلوب الدامية
        
    - Hayır, bana otları söktüğün yerleri gösterdiler, aynı burada yaptığın gibi. Open Subtitles كلا ما فعلوه أنهم أروني أين تعود لقص الحشيش كما فعلت هنا
    Etrafa bakarken bana süslü köpekler gösterdiler. Open Subtitles لقد أستعرضت كل شئ و لقد أروني بعض الجراء الواضحه جدا ..
    Bana bir kılavuz gösterdiler, çok başarılı bir kılavuzdu. TED وقد عرضوا عليّ كتيبا كان كتيباً ممتازاً.
    Rodin, Montclair ve Casson'un fotoğraflarını resepsiyoniste gösterdiler. Open Subtitles لقد عرضوا صور رودين، مونتكلير و كازون إلى الموظف المكتبي.
    Öncelikle birbirlerine yüksek derecede sosyal duyarlılık gösterdiler. TED أولًا، اظهروا درجة عالية من الحساسية الأجتماعية نحو بعضهم البعض.
    Baba'nın beni kapattığı yeri gösterdiler mi? Open Subtitles هل أروك إياه .. المكان الذي أبقاني فيه أباك
    İnsanlar bize aramızda bir bağ olduğunu gösterdiler. Open Subtitles لقد أرونا روابط موجوده بين البشر وبما حولهم
    Nörologlar insanların iyimser olma yönünde eğilimli olduklarını gösterdiler. TED فعلماء الأعصاب أظهروا أن البشر متفائلون فطريًّا
    Kaçırılışımı kendim ayarlamışım gibi gösterdiler. Open Subtitles جعلوا الأمر يبدو كأنني رتبت لإختطافي الخاص
    Defalarca gösterdiler diye olaylar değişmeyecek ya. Open Subtitles أعني.. لن يتغير الموقف... لأنهم يعرضونه مرة بعد مرة بعد مرة
    Ama daha sonra bana ameliyat için kullanacakları şeyleri gösterdiler. Open Subtitles لقد أروني جميع الأدوات التي تستخدم في العملية
    Onu teşhis edinceye kadar bana üç tane John Does gösterdiler. Open Subtitles لقد أروني ثلاث جثث قبل أن أجده في النهاية
    Çocuklar bana bu yolu gösterdiler ve doğranmış bir köpek vardı ve ben kanın üzerine düştüm. Open Subtitles هؤلاء الأطفال أروني فقط ذاك الممرّْ وكان هناك ذلك الكلب مُقطَّع كلياً وقد وقعت في الدم
    Sonra Amerikalılar beni buldu. - Sonra bana o fotoğrafları gösterdiler. Open Subtitles هناك حينّها، وجدوني الأمريكيين أروني صوراً
    BANA, KAFATASINDA 15 SANTİMLİK BİR ÇUBUK OLAN ESKİ BİR DOSTUMUZUN CESEDİNİ GÖSTERDİLER. Open Subtitles لقد عرضوا عليّ جثة صديقنا القديم في رأسه نصل 6 بوصة مثبت في جمجمته
    Zehri üzerimde kullanırken bana geçmişimden bazı resimler gösterdiler. Open Subtitles عندما قاموا بذلك، عرضوا عليّ صوراً لحياتي
    Penny Beerntsen'a Steven'in resmini gösterdiler sonra teşhis için karşısına şüphelileri dizdiler. Open Subtitles لذا عرضوا صورة ستيفن لـ بيني بيرنتس ثم بعد ذلك عرضوا عليها مجموعة صور
    Üç itfaiyecinin de el hareketlerinde artma oldu ama sadece iki tanesi korku mikro ifadesi gösterdiler. Open Subtitles حسناً,رجال الاطفاء الثلاثة يُظهرون زيادة فى إنفعالات تدل على التلاعب. ولكن إثنين منهما فقط اظهروا شعور ضئيل بالخوف.
    Size de resimleri gösterdiler mi? Open Subtitles هل أروك الصور ؟
    Ve ışığın, basit hislerle ve fiziksel objelerle çalışabildiği çeşitli yollar gösterdiler. İnternet'i hayata sokmak için, elle tutulur bir hale getirmek için. TED وقد أرونا سلسلة من السبل التي يمكن للضوء أن يعمل بها بمعية متحسسات وأجسام بسيطة من أجل بث الحياة في الإنترنت، وجعله شيئا ملموسا.
    En batıdan, en doğuya ve güneye büyük bir dayanışma sağduyusu gösterdiler. TED أظهروا قدراً عظيماً من القدرة على التماسك من أقصى الشرق إلى أقصى الغرب إلى الجنوب.
    Aşırı dozdan ölmüş gibi gösterdiler. Open Subtitles جعلوا الأمر يبدو وكأنها ماتت جراء جرعة مفرطة من العقاقير
    Bütün gece haberlerde bunu gösterdiler. Open Subtitles -ماونت بلزنت، عند 81 و (ساليم)" )..." -إنّهم يعرضونه بالأخبار طوال الليل
    - Sen neden gösterdiler o fotoğrafları? Open Subtitles لماذا جعلوك ترى هذه الصور في اعتقادك؟
    New York merkezini yeniden yarattılar, bir salgın simule ettiler. Ruslara gösterdiler ve virüsü sattılar. Open Subtitles لقد أعادوا بناء قلب مدينة نيويورك , وصنعوا مُحاكاة لتسريب الفايروس فيها وجعلوا الروس يروها وباعوا لهم الفيروس
    Bana tıbbi dosyalarımı gösterdiler. Open Subtitles لقد أرونى سجلاتى الطبية الإختبارات تقول...
    Erkekler ideal savaşçıyı gösterdiler, ardından kadınlar bu tür şiddetin etkilerini gösterdiler. TED إذا أظهر الرجال مفهوم المقاتل، فإن النساء أظهرن تأثيرات مثل هذا العنف.
    Bana birisini gösterdiler. O değildi. O benim kocam değildi. Open Subtitles لقد ارونى شخصا ما , لم يكن هو لم يكن زوجى
    Kanayan kalpler ve artistler boy gösterdiler! Open Subtitles تلك القلوب الدامية والفنانون إتخذوا مواقفهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more