"göstereceğini" - Translation from Turkish to Arabic

• سيريني
• ستظهر
• ستريني
• سيريه
• ستظهرني
• ستريه
• أنكِ ستجعلين
• أن الممثلة

{\1c00FFFF}{\3c000000}{\4c000000}Asıl problem şu, sürekli Tanrı'nın bana bir işaret göstereceğini söylüyordu.
المشكلة الحقيقية أنها تستمر في قول ان الله سيريني أشارة

Önceden gelen şu deli polise benziyorsun ama tekrar yüzünü göstereceğini sanmıyordum.
انت تشبه نوعا ما ذلك الشرطي المجنون الذي جاء قبلا لكني لم اعتقد انه سيريني وجهه ثانية

Tekrar kendini göstereceğini sanmıyorum.
لا أعتقد أنها ستظهر نفسها مجددا

Tanrı bize kendini göstereceğini söyledi.
الرب أخبرنا أنك ستظهر نفسك لنا0

Bana bir şey göstereceğini söylüyordun.
لقد اخبرت الشرطي ان لديك شيئ ستريني إياه

Kırık lambalardan doğan karanlığın yolu göstereceğini bilen birisinin.
شخص علم أن ظلام المصابيح المكسورة سيريه الطريق

Evlilik dışı ilişkimi itiraf etmedim... çünkü bunun beni suçlu göstereceğini biliyordum.
لم أعترف بخصوص علاقتي .. لأنّني كنت أعلم بأنّها ستظهرني بمظهرٍ سئ

Hey Ray, Harry'ye yarınki yazını bugünden göstereceğini söyledim.
راي أخبرت هاري أنك ستريه اليوم عامود الغد

Bana hazır olduğunda göstereceğini söyledi.
أخبرتني أنه سيريني اللعبة عندما يكون جاهزاً

Bana iki tarafı da göstereceğini söylüyor.
إنه يخبرني أنه سيريني كلا الجانبين

Adam bana Lucy'nin nasıl iyileşeceğini göstereceğini söyledi.
الأن ، هو قال أنه سيريني (كيف ستتحسن (لوسي

Randy bana bir şey göstereceğini söyledi. Ne düşünüyordun?
راندي قال بانه سيريني شيئا

FMRI'ın kocaman bir okla "dahilik" diye yanıp sönen bir yeri göstereceğini mi sandın?
تظن صورة الرنين ستظهر سهماً يشير للافتة مضيئة مكتوب عليها "إعاقة"؟

Kendini ne zaman göstereceğini merak ediyordum, koca oğlan.
-كنت أتسائل متى ستظهر أيها الفتى الكبير

Ne zaman göstereceğini merak ediyordum.
كنتُ أتسائل متى ستظهر

Pardon ama, bana resim göstereceğini söylemiştin.
آسفة.. لكنك قلت أن لديك صوراً ستريني إياها

Bir gün bana dünyanızı göstereceğini söylemiştin.
لقد أخبرتني أنه يوما ما ستريني عالمك

Ona bir şey göstereceğini söyledi. Ona dostum dedi.
قال أنّه سيريه شيئاً، ووصفه بالصديق.

Şimdi söyleyeceğim şeyin beni salak gibi göstereceğini biliyorum.
أعلم أن الجملة التالية ستظهرني بمظهر غريبة الأطوار

Kahinin bana ne göstereceğini biliyordun yani kes bu ayakları.
كنت تعرف تماماً ما ستريه لي العرّافة، فكفاك مراوغة

Onu almaman için, Dylan'ı ben öldürmüşüm gibi göstereceğini söyledi.
قالت أنكِ ستجعلين الأمر يبدو وكأنني قتلت (ديلان) لأمنعك من أخذها،

Gerçekte ne istediğini biliyorum, ama Pamela Anderson'un küllerini yutma konusunda rıza göstereceğini sanmıyorum.
أعرف أنك قلت بما تريده في الحقيقة لا أظن أن الممثلة (باميلا أندرسون) ستوافق على إبتلاع رمادك