"göstermekten" - Translation from Turkish to Arabic

    • إظهار
        
    • اظهار
        
    • أظهار
        
    • فقط أن أريك
        
    • لأريكِ
        
    • أجعلها تبدو
        
    Hislerini göstermekten korkmayan ya da omzunda ağlayabilen. Open Subtitles الذي لا يخشى إظهار عواطفه والبكاء على كتفك
    Eğer bu doğruysa, neden yüzünü göstermekten korkuyorsun? Open Subtitles وإذا كان هذا صحيحا ، فلم أنت خائف من إظهار وجهك؟
    Bazen erkekler de vücutlarını göstermekten hoşlanmazlar. Open Subtitles بعض الرجال ليسو مرتاحين بشأن إظهار اجسادهم أيضاً.
    Yani beni, iyi niyetimi göstermekten mi mahrum edeceksiniz? Open Subtitles اذن ستحرمني من شرف اظهار طيب نيتي و كرمي؟
    Harika vücudunu göstermekten başka ne, seni bu şişkodan ayırabilir ki? Open Subtitles ماهي افضل طريقة لتوضيح انك مختلف عن ذلك السمين غير اظهار هذا الجسم الرائع ؟
    Bu gemide yüzümü göstermekten dahi utanıyorum! Open Subtitles انا الآن اشعر بالأحراج من أظهار وجهي في هذة السفينة!
    Eğer o bu kadar güçlüyse neden kendisini göstermekten bu kadar korkuyor? Open Subtitles إذا كان بهذه القوة، لمَ هو خائف من إظهار نفسه؟
    Ayrıca birlik ve beraberliği kuvvetlendirmek adına eski bir düşmana iyi niyet göstermekten daha iyi ne yapılabilir ki? Open Subtitles كما أنّه، أيّ طريقة أفضل لترسيخ الاتّحاد من إظهار الثقة لعدوّة سابقة؟
    Bir müşteriye güzel bir ev göstermek yerine uyduruk bir yeri göstermekten utanıyorum. Open Subtitles كنت محرجة قليلاً في محاولة إظهار مبنى أثري جميل من العصر الجورجي ثم بدلاً من ذلك أحضره إلى بيت مهترئ
    Bunu herkese ne kadar güçlü olabileceğini göstermekten korkan adam diyor. Open Subtitles يقولها الرجل الذي يخاف من إظهار مدى قوته للجميع
    - Lütfen ağlama. Halka açık yerlerde duygularımı göstermekten nefret ederim, biliyorsun. Open Subtitles تعرفين أنني لا أحب إظهار مشاعري في الأماكن العامة
    Burada güneş yüzünü göstermekten çekinmez. TED هذه الشمس ليست خائفة من إظهار وجهها.
    "Yabancılara konukseverlik göstermekten geri kalmayın. Open Subtitles لا تهملي في إظهار الضيافة للغرباء
    Sen sadece hassas yanını göstermekten korkuyorsun. Open Subtitles أنت فقط تَخْشي إظهار جانِبكَ الحسّاس.
    Ona değer veren ve bunu göstermekten korkmayan biri olmalı. Open Subtitles أن يهتم بها و لا يخشى من إظهار مشاعره
    Güçlerini göstermekten korkmuyor musun? Open Subtitles لذا أنت لست بخائفٍ من إظهار قواك؟
    Birbirlerinden hoşlanıyorlar ve bunu göstermekten de korkmuyorlar. Open Subtitles يَحْبّونَ بعضهم البعض ولا يخشون اظهار هذا
    Ama çoğu zaman içindeki gerçek hislerini göstermekten korkan kişiler akıllarına gelmeyecek bir fırsatı ellerine geçirirler. Open Subtitles في معظم الاحيان .. هناك شخص واحد يخاف من اظهار مشاعره
    - Hâlâ sana tapıyor mu? - Sanırım evet. Sadece göstermekten çekiniyor, hepsi bu. Open Subtitles أعتقد ذلك ، هي فقط تخاف من اظهار ذلك هذا كل مافي الأمر
    Duygularını, tutkularını, öfkeni göstermekten korkmamanın sebebi bu, Rose. Open Subtitles لهذا أنتِ لست خائفة من أظهار عواطفكِ ، (روز) شغفكِ ، غضبكِ
    Etiketini göstermekten memnun olurum. Open Subtitles سأحب فقط أن أريك الطابع الورقى
    Size etrafı göstermekten mutluluk duyarım. Open Subtitles سأكون سعيداً لأريكِ مافي الأنحاء
    Ayrıca iki kişinin belki belki de iki kara sevdalının tartıştıklarını ve birbirlerini nasıl öldürdüklerini göstermekten de anlarım. Open Subtitles ...وأعلم كيف أن أجعلها تبدو ربّما ...شخصان ربّما كانا مُلتاعان من شدّة الحبّ وربّما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more