"gözü önünde" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمام
        
    • امام
        
    • أمامهم
        
    • على مرأى
        
    • تحت أنظار
        
    • مكان عام
        
    • مرأى من
        
    • علناً و
        
    • كله يشاهد
        
    Bill seni bütün dünyanın gözü önünde nasıI böyle rezil edebilir... hiç anlamıyorum. Open Subtitles كيف استطاع بيل أن يهينك هكذا أمام العالم بأكمله لكن فقط من ورائي
    Terörist grup Savunma Bakanı'nı dünyanın gözü önünde idam etmek üzereler. Open Subtitles إن المجموعة الارهابية على وشك أعدام وزير الدفاع أمام العالم كله
    Luke, sevdiğin birinin sana ihanet etmesi berbat bir durum, ama bunu herkesin gözü önünde öğrenmen, oldukça aşağılayıcı oluyor. Open Subtitles لوكاس, أنه شعور سيء بأن تكون خنت بواسطة شخص يحبك وبأن تكتشف هذا الشيء أمام كل الأشخاص أنه مهين جدا
    Ondan canlı yayında, dünyanın gözü önünde intikam almak istiyorsan gerçekten şarkı söylemesini sağlamalıyız, play-back değil. Open Subtitles ولكن اذا استطعنا ان نفضحة امام الجمهور وفى القنوات الفضائية يجب ان نجعلة يغنى
    Bütün okulun önüne çıkıp, herkesin gözü önünde zavallılığımızı sergilememizi cidden bekliyor musun? Open Subtitles هل حقاً تتوقع منا الصدوع أمام المدرسة بأكملها ونقوم بإستعراض الفاشل ليراه الجميع؟
    Ona saygı duyan adamların gözü önünde işletmesini yürütebilmesi için elini kolunu bağladın. Open Subtitles لقد أجبرتها لتكشف خطتها أمام رجال تطلب إحترامهم من أجل إدارة هذه التجارة.
    Biz de geri kalan herkesten iş arkadaşlarının gözü önünde bir taraf seçmelerini istedik. TED ثم كان على الآخرين أن يرجحوا بصورة عينية أحد الجانبين أمام زملائهم.
    Burada, Opera da, Herkesin gözü önünde.. Herkes herşeyi biliyor. Open Subtitles هنا، في المسرح، أمام الجميع إنهم سيتناقلون الخبر
    İçeri gireceğim ve paramı hazır etmemişsen... herkesin gözü önünde kafanı kıracağım. Open Subtitles و أدخل لأقابلك,و إذا لم أجد نقودي معك,فسأفتح رأسك على مصراعية أمام جميع من في البنك
    Dua etsin herkesin gözü önünde dövmedik onu. Open Subtitles هذه المرأة غير نادمة لحسن حظنا أن لم تتم معاقبتها أمام العامة
    Burda herkesin gözü önünde hepiniz pılınızı pırtınızı... siyah kıçlarınızı alır gidersiniz. Open Subtitles أمام كل شخص هنا . فقط تزمون أغراضكم وترحلون بعيداً
    Bazı üyelerini, diğer üyelerin gözü önünde öldürdüğünü iddia ediyorlar. Open Subtitles ويقولون انه قتل بعض الاعضاء أمام الاخرين
    Ve bizim yanımızda, Tanrı'nın gözü önünde her ikisi de yeminlerini paylaşacaklar. Open Subtitles بين زوج وزوجة والآن أمام الله سيقومان بتكرار العهود التي كتباها
    Bu adam ailesinin gözü önünde küçük bir kıza tecavüz etmiş. Open Subtitles هذا الرجـل قام بإغتصـــاب طفلة صغيرة أمام أعين عائلتهـا عند إقتحامه لمنزلهـم
    Beni kameranın karşısına geçirip, aşağılayacaklar ve daha sonra tüm dünyanın gözü önünde öldürecekler. Open Subtitles سيضعوني أمام كاميرا ويذلونني ثم سيقتلونني بينما العالم كله يشاهد ما يحدث
    Yani ayakkabılarımı çıkarmamı istediler ve az daha eğilmeye çalışırken herkesin gözü önünde bayılacaktım. Open Subtitles المغزى أنهم أجبروني على خلع حذائي وشارفتُ على الإغماء أمام الجميع حينما حاولتُ الإنحناء
    Bir ABD Başkanı'nı, tüm dünyanın gözü önünde... nasıl vurursun? Open Subtitles كيف يمكنك اغتيال رئيس الولايات المتحدة أمام العالم أجمع؟
    İnsanların gözü önünde benimle olamazdı çünkü ailem meteliksizdi. Open Subtitles لا تريد ان يعلم احد عن علاقتي بها امام الناس لاننا لا نملك المال حسنا انا وامي اقص
    Madem Arlena Stuart ile ilişkinize bu adada devam etmeniz gerekiyordu, niye bunu karınızın gözü önünde yapmayı seçtiniz? Open Subtitles انا اتساءل ان كان ضروريا ان تقوم بعلاقة , هنا على الجزيرة مع السيدة ارلينا ستيوارت, حتى امام اعين الناس ؟
    Bu markaya onların gözü önünde saldırmalıyız. TED يجب أن نهاجم تلك العلامة التجارية أمامهم.
    Her ne kadar temkinli olmakla, devlet başkanını 500 kişinin gözü önünde öldürmek pek uyuşmasa da. Open Subtitles حتى لو كان هذا الحذر صادر من شخص قد اغتال رئيس دولة على مرأى من 500 شخص
    İlginç bir durum. Çünkü, kamuoyunun gözü önünde büyüyen genç bir kızsanız, dikkatli bakışların odağı oluyorsunuz. Ergen yaşlarda bir kadın olarak vücudumla hiç barışık değildim. TED سيرينا: هذا ممتع، لأنه كونك أنثى مراهقة نشأت تحت أنظار الجمهور، فأنك تواجهين تفحص دقيق، وكأي أنثى مراهقة، فبالتأكيد لم أحظى بالإرتياح تجاه جسدي.
    Bu gece senle balede olmayı ne kadar çok istesem de, herkesin gözü önünde olacağı için kendimizin gitmekten alıkoymak zorundayız. Open Subtitles رغم ذلك ، فإنني أرغب بأن أكون معك في حفلة الباليه الليلة سيكون في مكان عام لذا سنكون مضطرين لكبح أنفسنا
    Herkesin gözü önünde zina yapacak papaya, herkesin göreceği bir metres lazım... Open Subtitles البابا الذي يزني علناً و يتخذ خليلة علناً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more