| Onu bir an için bile Gözünün önünden ayırmamalıydın. | Open Subtitles | وأنهم أصبحوا قادرين لا تجعلهم يبتعدوا عن ناظريك قال أنه كان ذاهبا للحديقة ليلعب |
| Adamım, sadece mektubu alın ve Malcolm'u Gözünün önünden ayırma. | Open Subtitles | يا رجل، فقط اجلب الرسالة ولا تدع مالكوم يذهب عن ناظريك |
| Ölmeden önce hayatın film şeridi gibi Gözünün önünden geçer derler. | Open Subtitles | قالوا أنه قبل أن تموت تظهر حياتك أما عينيك |
| Ölmeden önce hayatın film şeridi gibi Gözünün önünden geçer derler. | Open Subtitles | قالوا أنه قبل أن تموت تظهر حياتك أما عينيك |
| Daha da önemlisi, o köpeği Gözünün önünden ayırma. | Open Subtitles | و بالتأكيد لا تدع هذا الكلب يغيب عن ناظرك |
| Evet, ama Hugh Gözünün önünden uzaklaşmasına izin vermez. | Open Subtitles | أجل, لكنه لن يبعدها عن ناظره لقد إستعاد إبنته |
| Phoebe, o adamı kurtarmak zorundasın. Onu sakın Gözünün önünden ayırma. | Open Subtitles | فيبي, يجب أن تحميه, لايمكنكِ جعله يبعد عن ناظريكِ |
| ocak demirimiz, kayak sopalarımız var ve önümüzdeki iki saat birbirimizin Gözünün önünden kaybolmayalım. | Open Subtitles | معدات التزحلق و فى مده الساعتين هذه نتجول بالمنزل ولا نغيب عن نظر بعض |
| Adam cehennemden gelen bir pandomimciye benziyordu ve sen de onu Gözünün önünden kaçırdın. | Open Subtitles | كمن تشاهد تمثيلية صامتة من الجحيم وانت تفقدة بكل سهولة |
| Öylece bırakacak mıyız? Çocuğu Gözünün önünden ayırmamalıydın Teğmen. | Open Subtitles | كان يجب ألا تترك الفتى يغيب عن ناظريك أيها الملازم |
| Seth, ne yaparsan yap Gözünün önünden ayırma. | Open Subtitles | مهما يمكن ما تفعله, لا تبعده عن ناظريك هل تسمعني؟ |
| Spinella'yı Gözünün önünden ayırma mecbur kalırsan da kapıları kilitle. | Open Subtitles | لا تدع سبينلا تبتعد عن ناظريك. واقفل الأبواب إذا اضطررت لذلك. |
| Söylediği hiçbir şeye inanma ve asla onu Gözünün önünden ayırma. | Open Subtitles | لاتثق أبداً فيما يقول ولاتدعه يغيب أبداً عن ناظرك |
| Gözünün önünden ayırma lütfen şekerlerini kontrol et ve erkenden eve getir. | Open Subtitles | حسناً ، لا تدعيها تغيب عن ناظرك من فضلك تفقدي الحلوى خاصتها وعودي بها بوقت مُبكر |
| Valentine beni Gözünün önünden ayirmadi. | Open Subtitles | لم يدعني (فالنتاين) أغيب عن ناظره ولو لبرهة |
| Valentine beni Gözünün önünden ayırmadı. | Open Subtitles | لم يدعني (فالنتاين) أغيب عن ناظره ولو لبرهة |
| Çantayı Gözünün önünden ayırma. | Open Subtitles | لا تجعلين الحقيبة تغيب عن ناظريكِ |
| Onun Gözünün önünden ayrılmasına izin vermemen yeterli. | Open Subtitles | -إنكِ بحاجة لمعرفة ألاّ تدعي (جون) يبتعد عن ناظريكِ |
| Molly kaybolduğundan beri, babam neredeyse bir dakika bile beni Gözünün önünden ayırmıyor. | Open Subtitles | مُنذ أنّ أختفت (مولي)، لم أغيب عن نظر أبي سوى لدقيقة. |
| Dale'in Gözünün önünden ayrılma dememiş miydim? | Open Subtitles | مالذي قلته لك يخصوص الإبتعاد عن نظر (ديل)؟ |
| Adam cehennemden bir pandomim gösterisi sundu... sen de onu Gözünün önünden kaybettin. | Open Subtitles | كمن تشاهد تمثيلية صامتة من الجحيم وانت تفقدة بكل سهولة |