"göz yaşlarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • دموعك
        
    • دموعه
        
    • دموعها
        
    • بعض الدموع
        
    • دموعكم
        
    • دموعكِ
        
    Neden sabah kalkmıyoruz gece onları kararsız ve silahsız yakaladığında bu sözleri söyle ve göz yaşlarını tut Open Subtitles لماذا سوف نستيقظ في الصباح عندما يجدهم الليل دون سلاح و غير متأكدين هؤلاء قالوا كلمه و إحمل دموعك
    Hayal etmeyi bırakırsan, hiç bir şey kalmaz sana göz yaşlarını silmeye yarayan elin dışında. Open Subtitles إن توقفت أحلامك ، فلن يبقى لك شيء وستمسح دموعك بيديك
    Her şeyini; vücudunu, yüzünü, senin duygularını gülüşünü, göz yaşlarını, orgazmını, mutluluğunu depresyonlarını, senin korkularını, hasretlerini. Open Subtitles لجسدك كله, وجهك, و.. عواطفك, ضحكك, دموعك, تلذذكِ, وسعادتك,
    göz yaşlarını mendille sildi. Open Subtitles و لكن هذا هو المنديل الذي استعملته لمسح دموعه
    göz yaşlarını saklayıp, her şeyi arkasında bıraktı ve sessizce kaleye döndü. Open Subtitles ،لقد حبست دموعها ،وتركت كل شيء وراء ظهرها وعادت بهدوء للقلعة
    göz yaşlarını gizliyor. Open Subtitles لكي يخفوا بعض الدموع.
    Biliyorum, ...keşke göz yaşlarını durdurmak için, ...onu kaybetmenin acısını dindirebilmek için söyleyebileceğim bir şeyler olsaydı ama yok. Open Subtitles كُنت آمل أن يكون لدىّ شيء يُمكنني قوله ، لإيقاف دموعكم ، للقضاء على الألم الناتج عن فقدانها
    Tüm göz yaşlarını döktüğün eve sonsuza kadar hapsettim. Open Subtitles وحاصرتُكِ للأبد في منزل دموعكِ كلها
    Kız kardeşini hatırladığında dövmeni öptüğünü ve göz yaşlarını tutmak için iki kez göz kırptığını biliyorum. Open Subtitles أعلم حين تقبلين وشمَك لتذكّر أختك ترمشين مرتيّن لإمساك دموعك
    Verdiğin hediye hoşuna gitti göz yaşlarını gördü. Open Subtitles إنه مسرور بهديتك لقد رأى دموعك
    Bu ilaç, burun tıkanıklığına çok iyi geliyor ama küçük bir ihtimalle göz yaşlarını asit haline getirebilir o yüzden ilacı alırsan, ağlamak yok. Open Subtitles هذا أثبت أنه جيد مع الإحتقان حقاً، لكن هناك فرصة ضئيلة أن يجعل دموعك مثل الحمض إذن لو أخذتيه ... فكري بأفكار إيجابية
    Gel benim öksüz küçüğüm. Bırak göz yaşlarını sileyim. Open Subtitles صغيري البائس دعني أجفف دموعك
    Nefesini ve göz yaşlarını sakla. Open Subtitles وفري أنفاسك ، ووفري دموعك
    Ve buraya göz yaşlarını silmeye gelmedim. Open Subtitles وأنا لم آتِ هنا لمسح دموعك
    - Sylvie göz yaşlarını silecek o zaman. Open Subtitles (سيلفي) ستمسح دموعك!
    Kanepede yatıp salam dilimiyle göz yaşlarını silmesini istemiyorum. Open Subtitles ولا يمكنني تركه على الأريكة يمسح دموعه بقطع اللحم
    göz yaşlarını kurulamak ve onu meşgul etmek için bana geri paslıyorsun. Open Subtitles لذا لتجفيف دموعه وإبقائه مشغولاً, تريدين إعادة رميه عليّ
    - Ağlayan lanet bir hayalet, Gus. Onun yüzünü göremezsin. Onun göz yaşlarını göremezsin. Open Subtitles {\pos(192,220)} إنّه شبح يا (غاس)، لا يمكنك رؤية وجهه، أو دموعه.
    - göz yaşlarını görmeliydin. Open Subtitles -كان عليك أنْ ترى دموعها
    - göz yaşlarını tutamadılar. Open Subtitles -ذرفنا بعض الدموع
    Acını dindireceğim ve göz yaşlarını sileceğim. Open Subtitles "سأخفف آلمكم، وأمسح دموعكم".
    göz yaşlarını sil ve yemeğe gidelim. Open Subtitles جففي دموعكِ ودعينا نحظى بعشاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more